Kadınlardan iktidara: Siz korkun! 2023-03-27 09:04:06     Melike Aydın    İZMİR - İzmir’de kadınların tutuklanmasına tepki gösteren siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri,  kadın mücadelesinin hapsedilemeyeceğini belirterek iktidara “Siz korkun” diye seslendi.    İzmir’de 22 Mart günü  evlere yapılan baskınla gözaltına alınan Halkların Demokratik Partisi (HDP) MYK üyesi İdil Uğurlu, HDP’li Newroz Çelik, Selma Demir, Berfin Çiçek, Hayat İzgi ve İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi Sözcüsü Behiye Yalçın Tevgera Jinen Azad (TJA) ve Jineoloji Dergisi çalışmaları gerekçe gösterilerek 24 Mart'ta tutuklandı.    Tutuklamalara tepki gösteren kadınlar, seçimler yaklaşırken HDP ve TJA’nın kriminalize edilmek istendiğini, tutuklamaların tüm kadınların iradelerine saldırı olduğunu belirtti.    ‘Hem HDP hem TJA kriminalize edilmek isteniyor’   HDP MYK üyesi İdil Uğurlu’nun da içinde olduğu 6 kadının tutuklanmasını değerlendiren HDP İzmir İl Eşbaşkanı Berna Çelik tutuklamaların alanda aktif çalışma yürüten, kadın kimliğini açığa çıkartan kadınları iradesizleştirme çabası ve kadın özgürlük mücadelesine yönelik bir saldırı olduğunu ifade etti. Türkiye’nin üçüncü büyük partisi olduklarını ve meşru zeminlerde siyaset yaptıklarını dile getiren Berna, “Hem HDP’yi hem TJA’yı kriminalize etmeye çalışan bir saldırı konseptidir. TJA sadece Kürt kadın hareketi değil, Türkiyeli kadınların da içinde yer aldığı sözünü kurduğu ortak çalışma yürüttüğü bir kadın hareketidir” şeklinde konuştu.   ‘Eşit temsili savunan partimize yönelik saldırı’   Saldırıların seçim öncesi gerçekleştiğine dikkat çeken Berna, “Bizler HDP Kadın Meclisi olarak eşit temsili savunan ve bu noktada kazanımları olan bir yapıyız. Bizlerin bu çalışmalarını engellemeye çalışan ve bu noktada da kadınları iradesizleştirmeye yönelik bir saldırıydı. Bu mücadeleyi yürütürken birçok arkadaşımız katledildi, sürgünler yaşandı, binlerce kadın arkadaşımız hala tutsak, tutsak olmalarına rağmen dört duvar arasında kadınlara mesaj göndermeye alanlara yönlendirmeye dönük çağrıları devam ediyor. Biz kadın özgürlük mücadelesine olan bağlılığımızla mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.    ‘6284 karşıtı tavrın pratiği kadınları tutuklamak’   Saldırının genelde tüm kadınlara özelde de Kürt kadınlarına yönelik olduğunu dile getiren Sosyalist Kadın Hareketi'nden Ezgi Özen de, “Siyasetin içinde yer alan kadınların önünü kesmek isteyen sistem görünür olan kadınların ve kadın mücadelesinin önünü kesmeye çalışıyor. Yeniden Refah Partisi’nin 6284 sayılı yasaya karşıt bir tavır almasının pratikteki yansımasını kadınların tutuklanmasıyla görmüş olduk. Tutuklanan kadınların yanındayız, mücadeleleri mücadelemizdir, ne olursa olsun bu mücadeleye devam edeceğiz” dedi.    ‘İktidar kadınlardan korkuyor’   İktidarın kadın öncülüğü ve bakış açısıyla oluşturulmak istenen yaşam biçiminin korkusunu yaşadığını ifade eden Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Meclisi’nden Dilek Kanlıbaş, “Bu nedenle kadınların pratiğini sergileyebileceği bir yaşam biçimini engellemeye dönük olarak, oluşturulan yaşam biçimi içinde kadını azaltmaya, çalışmalarını engellemeye çalışıyorlar. Zaten genel anlamda da bütün eylem etkinliklerde karma etkinliklere değil, kadın eylemlerine, özellikle de Kürt kadınlarının eylemlerine saldırı da bu korkunun çok net göstergesi. Seçim sürecine gidilirken AKP’nin seçim politikaları ortaya çıktı. Tutuklanan kadınlar seçim sürecinde özne olabilecek arkadaşlarımızdı. Seçim öncesi yapılan saldırının tüm kadın hareketine yapılmıştır.  Daha da çoğalarak mücadele etmeye devam edeceğiz, arkadaşlarımızın yanındayız” sözlerine yer verdi.    ‘Siz korkun’   İktidarın kadınları sindiremediğini, baskı ve şiddete rağmen kadınların sokaklarda olmaya devam ettiğini dile getiren Mor Dayanışma’dan Sibel Örkmez de şunları söyledi: “Tutukladıkları kadınlar da mücadeleyi var eden kadınlar. Böyle bir dönemde bilinçli bir şekilde kadınların mücadelesini kriminalize etmeye çalışıyorlar fakat başaramayacaklar. Kadınların rengi net şekilde ortada. Kadınlar onların tam karşısında, onların yaratmaya çalıştığı ülkenin tam karşısında adaleti ve barışı sağlamayı vadediyor. Bugün dört duvar arasındaki kadınlar oradan da mücadeleyi yükseltecekler, hiçbir kadını dört duvar içine hapsedemeyeceksiniz. Siz korkun.”