Tutsak 16 gazeteci için açıklama: Depremden önceki 8 ay ne yaptınız? 2023-03-09 12:01:19   AMED - MKGP ve DFG öncülüğünde 9 aydır tutuklu bulunan 16 gazeteciye ilişkin yapılan açıklamada, açıklamada, “Savcı, bir ayını geride bırakan depremi gerekçe yaparak, dijital dokümanların eline ulaşmamasını, İl Emniyet Müdürlüğü binasının hasar görmesine bağladı. Peki, depremden önceki 8 ay boyunca ne yaptınız” diye soruldu.   Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) öncülüğünde 9 aydır cezaevinde tutulan ve hala iddianameleri hazır olmayan gazeteciler için Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya tutsak gazetecilerin aileleri, meslektaşları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Eşbaşkanları Gülistan Atasoy ile Zeyyat Ceylan, HDP Amed Milletvekili Remziye Tosun ve HDP’liler de katıldı. Ayrıca açıklamada, “Özgür basın susturulamaz” pankartı açıldı.   Açıklama metninin Türkçesini DFG Genel Sekreteri Cuma Daş, Kürtçesini de MKGP Sözcüsü Roza Metina okudu.   Açıklamada, tutsak gazetecilerin Mereş merkezli yaşanan depremlerde yaşamını yitirenlere dönük mesajı paylaşıldı.   Emniyet binası hasarlı!   Ardından, gazetecilere ilişkin yürütülen sürece değinen Cuma, 16 gazetecinin tutukluluğu üzerinden 9 ay geçtiğini hatırlattı. Ortada hazırlanmış bir iddianamenin olmadığına işaret eden Cuma, “Tutukluluk süresi bir işkenceye ve yargısız infaza dönüşmüştür. Bu işkenceyi ortadan kaldırmaktan sorumlu dosya savcısı, bu haksız tutukluluk süresine kılıf aramaya çalışmaktadır. ‘Dijital dokümanlar çok fazla’ gerekçesi uyduran savcıya soruyoruz; Gazetecilerin bunca süre tutuklu kalması çok fazla değil mi? Arkadaşlarımız gözaltındayken yandaş medyada algı yaratmak için servis edilen haberlerde, 80 saatlik program dökümlerinin incelendiği belirtilmiş ve buradan örgütsel bağ kurulduğu iddia edilmişti. Belli ki o 80 saatlik program dökümünden ‘örgüt üyeliği’ çıkartamayan savcı, bu kez de farklı dijital doküman arayışlarına girmiştir. Savcı, bir ayını geride bırakan depremi gerekçe yaparak, dijital dokümanların eline ulaşmamasını Emniyet İl Müdürlüğü binasının hasar görmesine bağladı. Peki, depremden önceki 8 ay boyunca ne yaptınız, neden hazırlamadınız” diye sordu.   İddianame hazırlamamanın bahanesi çok!   Dosya savcısının tutumunun iddianameyi savcının değil polisin hazırladığı sonucunu açığa çıkardığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da bu duruma müdahale etmesi gerekirken, ‘Dijital dokümanlar çok fazla’ gerekçesine sığınmaktadır. Bırakın bu bahaneyi bu kadar kapsamlı olduğunu söylediğiniz bu soruşturmanın savcısını neden diğer dosyalardan muaf tutmuyorsunuz? Neden bu dosyaya tek kişinin yargılandığı bir dosya muamelesi yapıyorsunuz? Diyelim ki ‘dijital dokümanlar çok fazla’, bırakın tüm meslektaşlarımızı ve iddianameyi öyle hazırlayın. Hani tutuklu yargılanma istisna, tutuksuz yargılanma esastı!   Gazetecilik yargılanamaz   16 gazetecinin 9 aydır cezaevinde olması bir cezalandırmaya dönüşmüştür. Bu durumun seçimlere giderken enkaz olup halkın üstüne çöken siyasal iktidardan bağımsız olmadığını biliyoruz. Savcı ve hakimlere sesleniyoruz; Bugün olan, yarın olmayacak olan iktidarın talimatıyla hareket etmeyi bırakın, bu yanlıştan dönün, haksız ve hukuksuz uygulamadan vazgeçin. Gazetecileri sırf iktidarın güdümünde yayın yapmadıkları için yargılamayın. 16 gazeteci arkadaşımızı derhal tahliye edin ve iddianamelerini hazırlayın. Hakikatin kalemi engelleme, tutuklama, soruşturma ve davalarla bükülmez. Gazetecilik yargılanamaz.”   Açıklama gazetecilerin “Özgür basın susturulamaz” sloganıyla sona erdi.