KESK tüm deprem illerinde Kadın Çadırı kuracak 2023-03-02 09:02:58   Marta Sömek    SEMSÛR - Deprem bölgelerindeki kadınlarda vajinal, idrar yolları enfeksiyonları ve uyuz vakalarının arttığını söyleyen SES Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli, deprem bölgelerindeki kadınlar ile dayanışmayı sürdüreceklerini paylaştı.   Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 kenti etkileyen depremlerde bilanço her geçen gün ağırlaşırken, 20 Şubat’ta da merkez üssü Hatay'ın Samandağ ve Defne ilçeleri olan iki ayrı deprem daha yaşandı. İktidar, AFAD ve yetkililerin ilk günden bu yana yeterli müdahalede bulunmadığı kentlerde gönüllüler büyük bir emek ve çaba ile dayanışmayı sürdürüyor. Yine kadınlar ve çocuklar için de birçok çalışma yürütülürken, çadır kentlerde kadın çadırları kurularak özgün alanlar yaratılmaya çalışılıyor. Semsûr (Adıyaman) Merkez ilçesinde Narlıkuyu’da, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Tevgera Jinên Azad (TJA), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve çok sayıda sivil toplum örgütünün dayanışması ile kurulan çadır kentte, KESK Kadın Çadırı kuruldu.    SES Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli ile deprem illerinde yaşanan sorunlar, hastalıklar, kadınların yaşadığı sorunlar ile Kadın Çadırı’na dair konuştuk.   ‘İnsanlar yalnız bırakıldı’   Depremin 3’üncü günü SES heyeti olarak tüm deprem illerinde hem raporlama hem de izlem ve gözlem anlamında 6-7 günlük bir çalışma yürütmeye başladıklarını paylaşan Gönül, karşılaştıkları tablonun üzücü ve sarsıcı bir boyutta olduğunu dile getirdi. Gönül, “İlk yaptığımız tespitler herkesin dillendirdiği gibi çok geç müdahale edilmesiydi. İnsanlar yalnız bırakıldı, kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kaldılar. Hem arama kurtarma çalışmalarının hem de gıda, giyim, barınmayla ilgili sorunların giderilmediği, havanın eksi 10-15 derecelerde olduğu illeri de gördük. O koşullarda ne yazık ki sadece depremden kendilerini dışarı attığı kıyafetlerle kaldılar” dedi.    ‘İlk günlerde en büyük sorun barınmaydı’   Gönül, konuşmasına şöyle devam etti: “Deprem illerine ilk ulaşanlar belki de gönüllü sağlık emekçileriydi. Herkes bulunduğu yerlerden kendi imkanlarıyla çıkıp, bir şekilde nasıl yardımcı olabilirim, ne yapabilirim üzerinden kimisi ilacını, kimisi tansiyon aletini, sağlık malzemelerini alıp buralara koştu. Biz sağlık emekçileri olarak ilk günlerden itibaren buralarda olmaya çalıştık. Sonraki günlerde de insanların en büyük sorununun barınma olduğunu gördük. Çünkü soğuk bir hava vardı aynı zamanda su ve tuvalet ihtiyaçlarının da olduğu bir noktadaydı.”    Semsûr’da altyapı tamamen çökmüş!   Önce depremzedelerin en temel ihtiyaçlarının tespitini yaptıklarını ifade eden Gönül, “Sonraki çalışmalarımız buna yönelikti. Hala da o sorunlar giderilmiş değil. Şimdi de KESK, SES ve iş kolları eş genel başkanları olarak depremden etkilenen bölgeleri tekrar geziyoruz. Karşılaştığımız tablo çok iyi değil. İlk geldiğimiz günlerdeki izlenimlerle şu anki biraz farklı ama hala birçok sorun devam ediyor. Burada da yaptığımız sohbette ilettiler, hala su sorunu çözülmüş değil. Buraya gelmeden önce Gölbaşı Belediye Başkanıyla görüştük, su hala tankerlerle geliyor. Altyapı tamamen çökmüş. Suyu ve tuvalet ihtiyacını karşılamadığın takdirde sağlık boyutuyla düşündüğümüzde salgın hastalıklara sebep olacak en büyük etkenlerden bir tanesi” değerlendirmesinde bulundu.   Salgın sorunu   Sahada birçok sorunun kendilerine iletildiğini belirten Gönül, “İnsanlar sudan kaynaklı banyo yapamıyor, tuvalete gidemiyor. Bundan kaynaklı da özellikle kadınlarda sağlık boyutuyla hem vajinal enfeksiyonlar hem de idrar yolları enfeksiyonları ve yaşadıkları yerlerin çok kalabalık olmasından kaynaklı banyo yapamamalarından kaynaklı da uyuz vakaları son dönemde çok fazla bize geliyor. Bu tedbirlerin alınmaması ya da bu sorunların giderilmemesi bunlara sebep olacak diye daha önceden belirtmiştik. Bu önlemler alınmadığı takdirde beklenen bir şey aslında. Yine bizim en çok önemsediğimiz, birinci basamak dediğimiz koruyucu sağlık hizmeti var. Bu da beraberinde hamile kadınların takibini, depremden kaynaklı birçok hamile kadının hem stres bozukluğuna bağlı hem de yaşadığı olayın etkisinden düşük yapma riskiyle karşı karşıya. Yine beslenememesinden kaynaklı sağlıklı bir gebelik geçirememesi ortaya çıkabiliyor” sözleriyle kadınların yaşadığı sorunları aktardı.   Kadınlar için yardımlar yetersiz   Çocuk aşılarını da çok önemsediklerinin altını çizen Gönül, “Çünkü şu anda kısmen bazı aile sağlığı merkezleri hizmet vermeye başladı ama hala birçok yerde de yok denebilecek kadar az. Bunlar yapılmadığı takdirde ileride çocuklarda başka sağlık sorunlarına da sebep olabilir. Yine kadınlar vitamin alamadıkları, beslenme yeterli olmadığı ve sağlıklı barınma koşulları olmadığı için birçok riskle karşı karşıya. Özellikle kadınların şöyle bir sorunu var, gelen yardımlar var ama ihtiyaçlarını giderilebilecek kadar da var diyemiyoruz. Çünkü banyo yapamadığı ve çamaşır yıkanamadığı için çok fazla iç çamaşırı ihtiyacı doğuyor. Kadınlar için yardımlar hala çok yetersiz ve dağıtım ekiplerinde de çoğu erkek olduğu için ne yazık ki kadınların bunu dillendirmesinde de sıkıntı var” ifadelerini kullandı.    Tüm deprem illerinde kadın çadırları kurulacak   Gönül, kadınların sağlıkla ilgili şikayetlerini, ekiplerde kadın çalışan olmaması nedeniyle ifade etme konusunda da sorun yaşadığını aktararak, “Bu nedenden kaynaklı da biz KESK iş kolları olarak kadınların ihtiyaçlarını önceleyen ve onlara birebir iletme noktasında bir çalışma önümüze koyduk. Bu ayın 2’si ile 5’i arasında kendi şubelerimizdeki bütün iş kollarımızdaki bütün kadın gönüllü arkadaşları deprem bölgesindeki illere davet ettik. Buralarda KESK kadın çadırları kuracağız. Yine bütün il ve şubelerimizde böyle bir talepte bulunduk. Özellikle kadın ihtiyaçlarının listeleriyle bir paket hazırlanacak. Paketler bölgelere getirilecek ve bizzat KESK kadınları olarak bütün bölgelere ulaştırılmaya çalışılacak. Kadınlara hem sağlık boyutuyla hem de psikososyal yönüyle mümkün olduğunca onlara dokunmaya çalışacak bir program önümüze koyduk” vurgusunu yaptı.   ‘Dayanışma sürdürülecek’ Kadınlar çadır kentlerde de yine büyük oranda kendi ihtiyaç ve önceliklerini ikinci ya da üçüncü plana atmak zorunda kaldığının altını çizen Gönül, şunları dile getirdi: “Kadınlar kendisini de bir yerde unutabiliyor ya da kendi ihtiyaçları ikinci, üçüncü plana atılabiliyor. Biz de bundan kaynaklı kadınlar olarak buradayız. Manevi ve her anlamda onlara bu dayanışmayı sağlamak için burada olacağımızı belirtip, onların da rahatlıkla buraya gelip her konuda bizden her konuda kendilerine dokunabileceğimiz bir özel alan olsun istedik. O açıdan bu çadırların önemli olduğunu düşünüyoruz. Kadınlara ulaşmanın bir yolu, yöntemi olarak gördüğümüz için buraya bir çadır düşündük. Umarım düşündüğümüz bu fikri hayata geçirip kadınlara dokunma şansımızı yaratmış oluruz.”