Wanlılar: İnsanlar yaşarken öldüler 2023-02-23 09:06:22     WAN - Geçmişte yaşadıkları depremi hatırlatan Wanlı kadınlar, Mereş merkezli depremlerden sonra deprem bölgesine devletin yardıma gitmediğini, insanların günlerce enkaz altında kalarak can verdiğini söyledi. Kadınlar, “Başımızda devlet var ama göremedik. Bizim devletimiz halkımız” dedi.    Mereş merkezli Meletî, Amed, Hatay, Dîlok, Adana, Semsûr, Kilis, Osmaniye, Xerpet ve Riha’yı etkileyen 7.7 ve 7.6  şiddetindeki depremlerde on binlerce yurttaş yaşamını yitirirken on binlercesi ise yaralandı. Depremden sağ kurtulan yurttaşlara bu kez de barınacak yer ve yaşam malzemeleri konusunda destek verilmiyor. Depremzedeler halkın dayanışması ile yaşama tutunmaya çalışıyor.    İktidarın deprem bölgesine yönelik politikalarına tepkiler sürerken, 2011 yılında depremin yaşandığı Wan’da kadınlar, 6 Şubat’ta yaşanan deprem sonrası iktidarın yardıma gitmemesi ya da geç gitmesine ilişkin konuştu.    ‘Bizim devletimiz halkımız oldu’   Binlerce insanın yaşamını yitirdiği Mereş merkezli depremde devlet ve yetkililerin eksikliğinden bahseden Zilan Semo, deprem felaketinin yaşanmasından bu yana yetkililerin yardım eli uzatmadığını söyledi.  Zilan, “Bizim devletimiz halkımız oldu. Süreç bunu gösterdi. Çalışmalara başlaması gereken iktidardı fakat müdahale yapılmadı. Sadece halkın yardımları ve dayanışması vardı onun dışında hiçbir şey göremedik. Van halkı olarak buna benzer bir deprem yaşamıştık. Bunu göz önünde bulundurarak depremzedelere o hassasiyetle yaklaşıldı yardım edildi. Bu felaketi hepimiz de yaşayabilirdik.  Dayanışmayı her daim büyütmeliyiz” dedi.   ‘Devletin yönetimsizliği yüzünden insanlar öldü’    Depremde yaşamını yitiren yurttaşların yarısının devletin yönetimsizliğinden kaynaklı olduğunu vurgulayan Derya Çelik de, doğru kararlar alınmadığı için insanların yaşamını yitirdiğini söyledi. Derya, “Doğru kararlar alınsaydı insanlar ölmezdi. Hem binaların depreme dayanıklı olmamasından hem de devletin sergilediği kararsızlık ve yönetimsizlik sonucu aslında insanlar öldü. Deprem sırasında geç müdahale edildiği için binlerce insan yaşamını yitirdi. İnsanlar günlerce enkaz altında kalarak can verdi. Geç müdahale sonucu binlerce insan yaşamını kaybetti” şeklinde konuştu.    ‘Bizler halk olarak elimizden geleni yapmaya çalıştık’   Bir yurttaş olarak depremzedeler için maddi manevi birçok destekte bulunduğunu, depremzedelerle dayanışma içerisinde olduğunu kaydeden Esra Baykara, yaşanan deprem felaketinin acı bir tablosuyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Esra, “İçerisinde bulunduğumuz süreç gerçekten de içler acısıydı. Depremzedeler için ve enkaz altında kalarak yaşamını kaybeden aileler için elimizden geleni yapmaya çalıştık. İnsanların çaresizliği ve kimsesizlikleri yüzlerine yansımıştı. Açıkçası fazlasıyla acı bir tablo ile karşı karşıya kaldık” ifadelerini kullandı.      ‘Başımızda bir devlet var fakat göremedik’   Yetkililerin deprem bölgelerine geç gittiğini ifade eden Esra, “Devlet her anlamda geç kaldı. Enkaz altında kalan insanların imdadına halk dışında kimse gitmedi. İnsanlar yardım beklerken iktidar hiçbir şekilde yardım etmedi. Bu çok açık bir şekilde ortadaydı. Başımızda bir devlet var fakat biz göremedik. Çünkü insanlar enkaz altında aç, susuz ve de soğuktan öldüler. Arama kurtarma çalışmaları yetersiz kaldı. Devlet maalesef ki geç kaldı veya hiç gitmedi. Devlet bu yaraları nasıl iyileştirebilir? Devletin tedbirsizliği ve yetersizliği yüzünden birçok insan yaşamını yitirdi. Eğer ki geç müdahale edilmeseydi birçok insan şu an hayatta olurdu. Devlet şu an birçok şeyi normalleştirmeye çalışıyor fakat normalleşecek bir durum değil ve herkes de normal olmadığını bilmeli” dedi.   ‘İnsanlar yaşarken öldüler’     Onlarca insanın enkaz altında ölüme terk edildiğine vurgu yapan Esra,  köylerde günlerce enkaz altıda kalan yurttaşların olduğunu söyledi. Esra, devamında şöyle konuştu:  “İnsanlar günlerce enkaz altında kurtarılmayı beklerken ölüme terk edildi. Hiçbirine yetişmediler. Halkımız olmasaydı durum daha kötü olabilirdi. Yani insanlar birbirlerine yardım etti ve birbirlerine sahip çıktı. 10’uncu günde bile canlı çıkan yurttaşlar oldu. Demek ki çalışmalar yürütülse insanlar kurtulurdu. Arama kurtarma çalışmaları çok erken durduruldu. Yaşayan birileri olsa dahi maalesef ki buna engel oldular.  İnsanların yaşadığını görmelerine rağmen enkaz kaldırma çalışmalarına başladılar. Enkaz altındakileri kurtarmadan enkaz kaldırma çalışmalarına başladılar. Yüzlerce insanın içinde olduğu enkazları kaldırıp bir çöpmüş gibi çöp yığınına götürüyorlar. İnsanlarımız yaşarken öldüler. İktidarın yaptığı umutları yok etmek ve ‘olan oldu artık‘ diyerek insanları ölüme terk etmek oldu.”