Kafe işletmecileri: Kendi çözümümüzü geliştirdik 2023-02-17 09:04:24     AMED - Yayınladıkları 4’üncü ortak bildirilerinde her zaman seferberlik ruhu ile halkın yanında olduklarını söyleyen Diclekent kafelerinin işletmecileri, “Devletten beklentimiz olmadığı için kendi çözümümüzü kendimiz geliştirmeye çalıştık” dedi.   Mereş merkezli olarak gerçekleşen ve 10 kenti etkileyen depremlerde binlerce yurttaş yaşamını yitirirken, binlercesi de yaralandı. Sayısız binanın yıkıldığı kentlerde milyonlarca yurttaş da evsiz kaldı. Ciddi bir barınma sorununun açığa çıktığı depremlerde halk dayanışma ile ayakta kalmaya çalışıyor.   Amed’in Kayapınar ilçesine bağlı Diclekent semtinde bulunan onlarca kafe bu zorlu süreçte mekanlarını halka açarak bir nebzede olsa halkın barınma sorununa çözüm geliştiriyor.    Kafe işletmecileri deprem sonrası yaşanana süreci ajansımıza değerlendirdi.    Diclekent’te bulunan işletmelerin kendi aralarında oluşturduğu grubun Eş Sözcüsü Berivan Matyar, hiçbir çıkar gütmeden tamamen toplumsal bilinç ve sorumluluk ruhu ile kapılarını halka açtıklarını ifade etti. Berivan, “Buradaki bütün işyerleri ve kafeler depremin ilk gününden itibaren hiçbir çıkar ve kaygı gütmeden kapılarını halka açtı. Bunu biraz daha örgütlü ve organize bir şekilde yürütmek istedik. Sadece Diclekent değil, diğer semtlere de bunu yaymak istedik. Bu depremden önce Diclekent’teki bazı işyerlerinin bir örgütlülüğü vardı, kendi aralarında bir grup oluşturmuşlardı. Depremden sonra arkadaşlar birbirine haber verdi, ne yapabiliriz diye. Bundan kaynaklı bir araya gelerek bir toplantı aldık. İlk toplantımızı aldığımızda 7 – 8 mekan uygundu. Bu sürecin ne zamana kadar süreceğini bilmiyorduk. O yüzden de ilk açıklamamızın ucunu açık bıraktık” cümlelerini kullandı.   ‘Tahminimizi aşan bir katılım gerçekleşti’   Aldıkları her toplantıyla birlikte yerini halka açan mekanların sayısının arttığını vurgulayan Berivan, “Tahmin etmediğimiz mekanlar bile katıldı. Onlar da mekanlarını açtılar. Korkuları birlikte aşmaya çalıştık.  Sonuncu toplantımıza geldiğimizde ihtiyacın ilk zamanlardakinden daha az hale geldiğini gördük. Ailelerde yavaş yavaş evlerine gitmeye başladı. Artık sadece sığınma mekanı olarak değil de yeme içme gibi ihtiyaçların karşılandığı mekanlar ve çocuklar için bez ve mama ihtiyacını karşılayan mekanlar, yine battaniye ve çadır gibi ihtiyaçları karşılayabilen mekanlar olma noktasında da çabamız oldu ve buna halen devam ediyoruz. Normal rutinimize dönmeye başladık. Tabi biz yine olası durumlara karşı seferber olabilecek durumda tutuyoruz kendimizi” diye belirtti.   ‘Kapılarımızı halka açtık’   Bir diğer kafe işletmecisi ve aynı zamanda Diclekent’de bulunan işyerlerinin oluşturduğu grubun Eş Sözcüsü Tevfik Kaçar ise depremin ilk gününden beri halk ile dayanışma içerisinde olduklarını dile getirdi. Tevfik şöyle devam etti: “Arkadaşlarla, ‘nasıl yapabiliriz? Nasıl bir planlama çıkarabiliriz?’ üzerinden bir tartışma yürüttük. Ve işte ilk bildiriyle biz bu sürece başladık. Depremden kaynaklı halkımızın yaşadığı mağduriyeti gidermeye, kendi imkanlarımız doğrultusunda işte yemektir, içecektir, barınaktır, bu ihtiyaçlarını gidermeye dönük bir çalışma içerisine girdik. Tahribatın yüksek olmasından kaynaklı biz tekrar bir araya gelip süreci ikinci ve üçüncü defa da uzattık. Dördüncü kez bir araya geldiğimizde ihtiyaçtan kaynaklı bu sürecin başka bir yöne evrilmesi gerektiğini ve iş yerlerimizi artık açmamız gerektiği tartışmasını yürüttük ve o yönlü bir karar aldık. Çünkü iş yerlerimizde kalan ailelerin sayısı gittikçe azalmaya başladı. Kalan aileleri daha uygun bir yere yerleştirip bunun üzerinden kendi iş yerlerimizi de açmaya karar verdik.   HDP ve sivil toplum örgütleri destek oldu   HDP'nin ve sivil toplum örgütlerinin içinde olduğu bir koordinasyon vardı. Onlarla da bir iletişim halindeydik. En son yine dördüncü toplantımızda, iş yerlerimizi açma kararı verdiğimizde tekrar koordinasyondaki arkadaşlarla da görüş alışverişinde bulunduk. İşyerlerimizi açsak da dayanışmaya devam edeceğiz. Birlik olup örgütlenerek bir araya gelmemizin temel sebeplerinden biri devletten çözüm ummamamızdır. Devletin bir konuda bir çözüm geliştiremeyeceğini bilmemiz ve toplumsal sorunlara kendimizin çözüm olabileceğine inanmamızdır. Ayrıca bize bu süreçte sadece HDP ve sivil toplum örgütleri katkı sundu. Hepsine teşekkür ediyoruz.”    ‘3-4 gençle başladık 150’yi bulduk’   Kafe işletmecilerinden olan Tarık Matyar da birkaç kişi ile başlayıp yüzleri bulan gönüllüler ağının önemine değinerek, “Diclekent'teki bütün kafelerde biz ortak bir bildiri yayınladık. Halka kapılarımızı açtık. Bütün ihtiyaçlarını karşılamak adına. Tabii ilk etapta biz üç dört gençle başladık bu işe. Her gelen genç arkadaş, gönüllü arkadaş eşini, dostunu getirerek çığ gibi büyüdük. Yaklaşık 150 genç arkadaşa ulaştık. Ve bunlarla beraber sahalara indik, sahalarda adres adres tespit edip, ihtiyaç sahiplerine elimizde var olan erzaklardan mama, bez ve benzeri ihtiyaçları karşılamak adına sahalara birebir inerek gönüllü arkadaşlarla beraber çalışmalar yürüttük. Tabii bu süreci başlattığımız zaman bize destek veren rehabilitasyon merkezleri de oldu. Bunlarda kapılarını açtılar. Halkı ağırladılar. Özellikle depremde evlerini kaybeden insanlara kapılarını açtılar. Yemek ve barınma konularında gereken dayanışmada bulundular” şeklinde konuştu.