'Tecride karşı özgürlüğü savunmak için' yürüyüşe çağrı 2023-02-05 09:02:27   İSTANBUL - Abdullah Öcalan üzerinde 24 yıldır sürdürülen mutlak tecride karşı iki koldan “Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” şiarı ile gerçekleştirilecek yürüyüş için tüm halklara seslenen HDP Mêrdîn Milletvekili Pero Dündar, “Mesele Sayın Öcalan’ın sağlığı, özgürlüğü ve konuşmasıdır. Herkesin, ölüme karşı yaşamı, tecride karşı özgürlüğü savunmak için güçlü bir şekilde yürüyüşe katılması gerekiyor” dedi.   İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 24 yıldır sürdürülen tecride karşı MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) öncülüğünde Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) 6 Şubat’ta Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ve Colemêrg’in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçelerinden Gemlik’e doğru iki koldan yapılacak yürüyüşün startını verecek. “Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” sloganı ile gerçekleştirilecek yürüyüşün hazırlıklarında ise birçok bölgede sona gelindi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mêrdîn Milletvekili Pero Dündar, yürüyüşün halklar için önemli olduğunu vurgulayarak, yürüyüşü güçlü bir şekilde sahiplenme çağrısında bulundu.   ‘Hukuk İmralı’ya uğramadı’   Uzun yıllardır başta Kürt halkı olmak üzere tüm halkların tecrit altında olduğunu ifade eden Pero, AKP-MHP iktidarının tutsaklar üzerinde hiçbir şekilde kanun ve yasaları uygulamadığını aktardı. Yine iktidarın, kanun ve yasaları “kişiye göre” şekillendirdiğine dikkat çeken Pero, “Bir saat içerisinde Türkiye’de bulunan kanunları kaldırabilir ve yenilerini getirebilir. Getirdiği kanunlarla toplumu kendine göre ‘terbiye’ etmeye çalışıyor” dedi. Tecridin yalnızca iki yıldır var olmadığının altını çizen Pero, “24 yıldır bu tecrit devam ediyor. Tecrit, savaş kararı anlamına geliyor. Sayın Öcalan İmralı Adası’na getirildiği zaman da bizler herhangi bir kanunu uygulayacaklarını düşünmedik zaten. Sayın Öcalan için özel hukuk uygulanıp, özel bir mekan ayarlandı. Bu da Sayın Öcalan’ın ağırlığını, felsefesini, Kürt ve Türk halkı üzerindeki çalışmalarını gösteriyor” şeklinde konuştu.   PKK Lideri’nin felsefesini tüm dünya benimsedi   Öte yandan Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu felsefe ve sistemin tüm dünyanın ilgisini çektiğini vurgulayan Pero, görüşme gerçekleştirildiği takdirde savaş, ekonomik kriz ve daha birçok sorunun son bulacağını söyledi.   ‘Sayın Öcalan’ın özgürlüğü toplum için önemli’   Abdullah Öcalan ve İmralı Adası’nda bulunan diğer tutsakların “rehin” olduğunu ifade eden Pero, “Sayın Öcalan’ın 24 yıldır tutsak olması hukuk dışıdır. ‘Umut Hakkı’ herkes için geçerlidir. Sayın Öcalan’ın sağlık durumu ve özgürlüğü toplum için önemlidir, hatta bu iktidar için de önemli. Ondan kaynaklı bu tecridi derinleştiriyor. Sayın Öcalan’ın sesinin duyulmasını istemiyorlar. O konuştuğu zaman Türkiye ve halklar da konuşacak. Savaş, ölüm, yoksulluk, mafyalaşma ve çeteleşme olmayacak. Bu da bu iktidarın hesabına gelmiyor” cümlelerini kullandı. Tecridi “insanlık suçu” olarak değerlendiren Pero, “Tecridin kalkmasını istiyoruz ve bu sadece Kürt halkının isteği değil. Bütün toplumun buna karşı olması gerekiyor” sözleriyle seslendi.   ‘Toplum için en büyük tehlike iktidar!’   “Sayın Öcalan değil, Türkiye’nin hepsi tecrit altında” diyen Pero, “Devlet halkı tecrit ile denetim altına alıyor, artık bir iradesi kalmamış durumda. Her şeyi ‘beka’ sorununa bağlayarak askeri güç ile hareket ediyor. Toplum için en büyük risk ve tehlike bu iktidarın kendisidir. Çünkü altında çeteleşme, mafyalaşma var. İnsan haklarına dair bir tutum ve toplumu sayan bir noktada değil. Biz de bu tutumlara karşı demokrasi için mücadele ediyoruz” sözlerine işaret etti.   ‘Sayın Öcalan daha güçlü sahiplenilmeli!’   15 Şubat komplosunda devletlerin rolüne de değinen Pero, bu devletlerin Kurdistan’ı kendi sömürüsü altına almak için komployu gerçekleştirdiğine dikkat çekti. Uluslararası devletlerin komployu gerçekleştirirken kendi “hukukunu” da göz ardı ettiğini aktaran Pero, “Mesele Kürt halkı ve Sayın Öcalan olduğu zaman bu devletler sessiz kalıyor. Türkiye de bundan cesaret alıyor” yorumunu yaptı. Toplumun tamamının 15 Şubat uluslararası komploya karşı tutum alması gerektiğini ifade eden Pero, “24 yıldır aynı şekilde devam ediyor hatta gün geçtikçe derinleşiyor. Bunun için de bu 15 Şubat’ın daha güçlü sahiplenilmesi gerekiyor. Mesele sadece görüşmek değildir. Mesele Sayın Öcalan’ın sağlığı, özgürlüğü ve konuşmasıdır” vurgusunu yaptı.   Yürüyüşe çağrı: Herkes tecridin karşısında durmalı!   Komploya karşı 6-15 Şubat tarihleri arasında İmralı’ya yürüyüşün gerçekleştireceklerini söyleyen Pero, çağrıda bulundu: “Ölüme karşı yaşamı, tecride karşı özgürlüğü savunmak için güçlü sahiplenilmesi gerekiyor. Yürüyüş, Kürdistan ve Türkiye’de bir hafta sürecek. Özellikle kadınlar, gençler, işçiler ve haklarını arayan herkesin tecridin karşısında durması gerekiyor. Bu meseleye sadece Kürt meselesi olarak bakmamak gerekir. Herkesin güçlü bir şekilde yürüyüşe katılması gerekiyor.”