Kürtlerin Pakize’si oldu 2023-01-02 09:02:14     Sema Çağlak - Medya Üren   ŞIRNEX - Silopî’de Sêvê Demîr ve Fatma Uyar ile birlikte katledilen Pakize Nayır’ın annesi Behiye Nayır, kızını “haksızlığı asla kabul etmeyen biri” olarak tanımladı. Behiye, kızının Kürtlerin Pakize’si olduğunu söyledi.     Şirnex’in Silopî  ilçesinde özyönetim direnişi sürecinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında 4 Ocak 2016’da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Sêvê Demir,  Kongreya Jinên Azad (KJA) aktivisti Fatma Uyar ile Silopî Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır katledildi.   Failleri birçok dosyada olduğu gibi cezasız bırakılan 3 kadından biri olan Pakize Nayır, 1990’da Silopî’ye bağlı Zirirstan köyünde doğar. Pakize, daha küçük yaşlarda Türkiye metropollerinde mevsimlik işçi olarak çalışmaya başlar, aynı zamanda dışarıdan da okulunu okur. Biraz büyüdüğünde ise kendisine bir kuaför dükkanı açarak ailesini geçindirmeye çalışır. Esnaf olarak tanınmasının yanı sıra zamanla siyasetçi kimliği ile de tanınır.    Pakize’nin annesi Behiye Nayır, kızını anlatıyor.   ‘Önderliğin kitapları ile çalışmalara başladı’   Pakize’nin çok zeki olduğunu söyleyen Behiye, kızının genç yaşına rağmen kendilerine yardımcı olduğunu söylüyor. Pakize’yi okuldan alarak mevsimlik tarım işçiliğine göndermeye başladıklarını belirten Behiye, “Ancak o açıktan okumaya devam etti. Kitap okumayı çok seviyordu. Özellikle de Derweşê Evdê ve Edulê ile Mem û Zîn destanlarını, onlara ilişkin kitapları çok seviyordu. Kürtlerin tarihini anlatan bu kitapları almıştı. Onlardan feyz alıyordu. Her zaman haksızlıklara karşıydı. Kadınlar ve Kürt halkının özgürlüğü için yürüttüğü mücadele ile Kürtlerin Pakize’si oldu.  Ülkesini çok seviyordu ve amacına ulaştı. Davasına o kadar bağlıydı ki, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kitaplarını okuyordu ve onunla daha çok bağlandı. Onun kitaplarının ardından çalışmalara başladı. Kendi mahallesinde çalışıyordu. 2014'’e DAİŞ çeteleri Kobanê’ye saldırdığında Pakize dükkanını kapatarak sadece parti çalışmaları yürütmeye başladı” diyor.   ‘Onun cesareti beni etkiliyordu’   Pakize, Kobanê direnişi başladığında günlerce sınırda kalır ve mücadele eder. Durmadan daha fazla çalışır. Behiye o sürece ilişkin şunları dile getiriyor: “Ondan çok etkileniyordum. Yurtsever bir aileydik ancak onun kadar hareketli değildik. Bizler Pakize ile uyandık. Bizimle tartışıyordu ve bizi de kendisiyle birlikte mücadelenin içine çekti. Çok kısa sürede büyük etki yarattı. Ben korkuyordum ve çatışmaların olduğu yere gitme diyordum ona. Ancak bana bunun gerekli olduğunu söylüyordu. Davasına bağlı ve ısrarcıydı. Kente bir saldırı oldu ve birçok kadın, çocuk, genç katledildi. Birçok insan kaygı içindeydi. O, insanlara ulaşıp yardım etmek için çok çalışıyordu. Bu çalışmayı yapmaya mecburuz diyordu, bu hepimiz görevi diyordu. Ben korkuyordum ama onun cesareti beni etkiliyordu.”   ‘Halkı için daha çok çalışmak istiyordu’   Pakize, yoldaşları Sêvê ve Fatma ile birlikte Silopî’de çalışır özyönetim sürecinde. Askerlerin zırhlı araçtan açtıkları ateşle 3 siyasetçi kadın hedef alınır ve katledilir. Onların katledileceğini beklemediğini söyleyen Behiye, “Birkaç kişi taranmış dediler. Pakize olabileceğini beklemiyordum. Kısa bir süre önce aramıştım. Bana moral verdi, iyi olduklarını söyledi. Televizyona bir süre sonra baktığımda Pakize’nin adını paylaştılar. İnanmadım, inanmak istemedim. Daha kendisini geliştirmek istiyordu. Çok amacı vardı.  Halkı için daha çok çalışmak istiyordu. Daha çok emek harcamak istiyordu”  sözleriyle o günü anlatıyor.   Mirasları kadınlara kaldı   Kızını anlatırken duygusal anlar yaşayan Behiye, onun giysilerini bize göstererek, Kürtlere ait her şeyi sevdiğini söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Kürt halkı hep baskıya uğruyor, yok sayılıyor. Zulme uğruyorlar. Kürt konuşmak dahi suç sayılıyor. Birçok gencimiz anadillerini konuştukları için faşistler tarafından katledildi. Gençlerimiz bu zulmden kaynaklı dağa gidiyor. Bizler kimliğimizi koruyoruz. Bu yüzden ne PKK ne de Kürtler terörist. Terörist olan bu katliamları yapanlardır. Biz bunu kabul etmiyoruz. Ben de o günden bu yana aktif bir şekilde çalışıyoruz. Pakize katledildi yerine ben çalışacağım.  Ben gitsem çocuklarım yerime çalışma yürütür. Mücadelenin sonu yok. Bizler direneceğiz. Kimse bizi susturamaz, biz de bırakmayız.”