Şebnem Korur kararına tepki: ‘Suç’ yok ‘cezalandırma’ var! 2022-12-24 10:12:44   İSTANBUL – TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında verilen tutukluluğa devam kararının siyasi olduğunu belirten meslektaşları ve hak savunucuları, bunun karşısında mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini kaydederek,  “Şebnem hoca onurumuzdur” dedi.   Türkiye’nin Güney Kurdistan’a yönelik saldırılarında kimyasal silah kullanımına ilişkin araştırma yapılması çağrısında bulunan ve hemen ardından AKP-MHP iktidarı tarafından jet hızıyla hedef gösterilip tutuklanan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı, Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla suçlandığı davanın ilk duruşması dün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dünyanın birçok yerinden bine yakın avukat duruşmayı gönüllü takip etmek istedi, her alandan yüzlerce kişi de Şebnem ile dayanışmak için tüm gün adliye koridorlarında bekledi.   Bilimsel açıklamalarının arkasında durdu   Sol yumruğu havada ve zafer işareti yaparak duruşma salonuna gelen Şebnem, salondakiler tarafından sık sık alkışlandı. Şebnem, savunmasında kimyasal silah kullanımına dair bilimsel açıklamalar yaptığının arkasında durarak, izlediği videolardan sonra ön kanıda bulunduğunu fakat bunun ispatlanması için yerinde derinlikli araştırmalar yapılarak ancak kesin bir adli tıp raporuna dönüşebileceğini aktardı. Şebnem ayrıca bilimsel ve ifade özgürlüğü hakkını kullandığının da altını çizdi.     Adliye koridorlarında protesto ettiler   İddia makamı ise Şebnem için “Örgüt propagandası” suçlamasından üst sınırdan ceza talebinde bulunurken, tutukluluğunun da devamını istedi. Duruşmada kararı açıklayan mahkeme heyeti ise Şebnem’in tutukluluğuna devam kararı vererek duruşmayı 29 Aralık gününe erteledi. Ardından yüzlerce kişi adliye içerisinde slogan, alkış ve zılgıtlarla kararı protesto etti. Meslektaşları da gün boyu Şebnem için basın açıklamaları düzenleyerek serbest bırakılması çağrıları yaptı.   Duruşmaya katılarak Şebnem ile dayanışan kadınlar ajansımıza konuştu.   ‘Mesleğini yaptığı için tutuklu’   17 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 7 Şubat 2017’de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen lise öğretmeni Nursel Tanrıverdi, “Şebnem hocayı uzun yıllardır tanıyoruz. Çünkü faşizme karşı demokrasi mücadelesinde önemli bir kişidir” dedi. Şebnem’in yıllarca TTB ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) başkanlığını yaptığını hatırlatan Nursel, bu nedenle de Şebnem’in mücadelesini desteklemek için duruşma ve basın açıklamalarına büyük bir katılım gösterildiğini kaydetti. Nursel, “Şebnem hocanın tutuklanma gerekçeleri çok açıktır. Türk Tabipler Birliği Başkanı olduğu andan itibaren özellikle sağlık alanında yaşananlar, buna karşı örgütlenen tepkiler üzerinden tutuklanmıştır” ifadelerini kullandı.   ‘Umut yakındır…’   Şebnem ve hukuksuzca “yargılanan” herkesin mücadeleden vazgeçmeyeceğinin altını çizen Nursel, “Kaçma şüphesi, delilleri karartma gerekçeleri gibi birçok şey duyuyoruz. Fakat kendi yandaşlarına bu gerekçeler gösterilmez ve dışarıda serbestçe dolaşılırken, Şebnem hoca gibi faşizme karşı demokrasi mücadelesi veren insanlara bu şekilde tutukluluğuna devam kararı veriliyor. Şebnem hocanın mücadelesini destekliyoruz, yanında olmaya devam edeceğiz. Hak, adalet mücadelesi verenlerin yanında olmaya devam edeceğiz. En umutsuz, çaresiz olduğumuz anda umut doğar ya, bunun yakın olduğunu faşizmin bu baskı ve saldırılarından anlıyoruz zaten” dedi.   ‘Şebnem hoca onurumuzdur!’ Kararın hukuksuz olduğunu söyleyen İstanbul Tabip Odası (İTO) üyesi Deniz Dede de, “Şebnem hoca Türk Tabipler Birliği Başkanı’dır. Aynı zamanda bir hekim olması itibariyle de sorgulamak, bilimden yana olmak elbette ki onun en doğal hakkı ve sorumluluğudur” dedi. Deniz, “Yaptığı değerlendirmelerin ‘suç unsuru’ olması, bunun üzerinden de yargılanması ve üzerine de tutuklanması son derece hukuksuzdur. Bu hukuksuzluğun sona erdirilmesini istiyoruz” çağrısında bulundu. Şebnem’in “kaçma şüphesi” bulunmadığını belirten Deniz, “İstese yurt dışından dönmeyerek pekala kendini, özgürlüğünü koruyabilirdi ama burada olarak bu hesabı kapatmaya geldi. Yanındayız, Şebnem hoca onurumuzdur” şeklinde konuştu.   ‘Ortada bir suç yok ‘cezalandırma’ var!’   Doktor Rojda Tayfun ise, “Şebnem hoca çok güçlü bir insan hakları aktivisti. Çok güçlü bir kadın, güçlü bir hekim. Söylediklerinin de arkasındaydı, güçlü bir savunma yaptı” dedi. Kararın hukuki olmadığını belirten Rojda, “Avukatının ve kendisinin de belirttiği gibi önceden verilen bir kararın sadece yürürlüğe girdiğini düşünüyorum. Çünkü ortada bir suç yok ama bir ‘ceza ve cezalandırma’ var” ifadelerini kullandı. Şebnem’in yine güçlü bir duruş sergilediğini vurgulayan Rojda, “Onun da söylediği gibi zaten Almanya’daydı, olacakları biliyordu. Gelmeyebilirdi. Kaçma şüphesinin olduğunu düşünmüyorum, kimsenin de buna inanacağını zannetmiyorum. Yine bir hukuksuzlukla karşı karşıyayız. Şebnem hoca burada insanların yanında olması gerektiği için güçlü bir şekilde burada. Yoksa istediği yerde istediği gibi bir hayat yaşayabilirdi zaten” diye belirtti.   ‘Şebnem hocanın yanında olmalıyız’   Herkesi dayanışmaya çağıran Rojda son olarak kamuoyuna şu sözlerle seslendi: “Hukukçular hekimler, bütün halk, tıpkı Şebnem hoca onların yanında olduğu gibi onların da Şebnem hocanın yanında olması ve arkasında durması gerektiğini düşünüyorum. Herkesin desteğini bekliyoruz.”