Faşizm değil ‘Adalet’in Nöbeti’ni tutanların inadı kazandı 2022-12-19 09:28:10   Marta Sömek   İSTANBUL - Bir yıl önce başlayan Adalet Nöbeti, direnişin sembolleri haline gelen annelerin, ne taleplerini haykırmaktan ne de işkence ve başta PKK Lideri Abdullah Öcalan olmak üzere cezaevlerinde uygulanan tecride karşı ses çıkarmaktan vazgeçmeyeceklerinin mesajını vermesiyle son buldu.   İstanbul’da bir yıl önce “adalet” demek için önce İstanbul’da İnsan Hakları Derneği’nde (İHD), ardından Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu (ATK) önünde, sonra da Bakırköy ve Çağlayan adliyelerinde, hasta ve infazı yakılan tutsakların yakınları tarafından Adalet Nöbeti başlatıldı. Her hafta nöbet tutan anneler, yalnızca cezaevlerindeki çocuklarının işkence görmemesi ve dünyanın da bu baskı ve tecridi görmesi, ses çıkarması için “adalet” taleplerini haykırdı.   İşkence nöbete engel olamadı   Çocuklarının başına ne geldiğini bile bilmeyen binlerce tutsak yakınlarından Silivri 3 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan Yakup Akman’ın annesi Fince Akman ile Ümraniye L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ağır hasta tutsak Selim Çiftçi’nin ablası Cemile Çiftçi, adliye önlerinde türlü türlü polis işkencesine maruz bırakıldı. Ancak iki annenin başlattığı bu kararlı nöbet eylemine, ne her hafta sistematikleşen gözaltılar ne de işkence engel olabildi.   Beyaz tülbentleri yırtıldı   Annelerin açıklama yapması bir yana, adliye önüne adım atar atmaz ellerinde taşıdıkları çocuklarının fotoğrafları parçalandı, yerlerde sürüklendi, beyaz tülbentleri yırtıldı, ölümle tehdit edildi, vücutlarına her hafta yeni işkence izleri eklendi. Yalnızca hasta tutsakların tahliye edilmesi ve işkencenin son bulmasını isteyen iki annenin bu kararlılığı ve direnişi karşısında zamanla Tekirdağ 2 No’lu F Tipi’nde tek kişilik bir hücrede tutulan ağır hasta tutsak Erdal Özel'in ablası Kumri Akgül, Afyon T Tipi Cezaevi'ne sürgün edilen Xemgin Karakaş'ın annesi Cemile Karakaş, tutsak yakını Gülsüm Öztürk ve bir kızı cezaevinde olan Barış Annesi Zeynep Calıhan da nöbette yer almaya başladı. Hiçbir gücün kendilerine geri adım attıramayacağını ısrarla haykıran anneler, ters kelepçe ile gözaltına alınırken ise dillerinden bir kez olsun, “Bijî berxwedana zindana” sloganını düşürmedi. Her işkence karşısında zılgıt, alkış ve sloganlarıyla direndiler.   Son eylemlerinde tecridi protesto ettiler   Adalet Nöbeti’nin bir yılı dolduğunda ise 39’uncu haftalarında anneler dün, Kadıköy’de taleplerini haykırdıkları kitlesel yürüyüş ile nöbetlerini sonlandırdı. Marmara Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (MATUHAY-DER), Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) ve Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) öncülüğünde, “Hasta ve İnfazı Yakılan Tutsaklara Özgürlük, Tecride Son” sloganıyla, Kadıköy sokaklarında iki annenin direnişi ile başlayan kararlılıktan güç alan yüzlerce kişinin katılımıyla yürüyüşler gerçekleştirildi. Yürüyüş, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 24 yıldır ağırlaştırılmış bir şekilde süren ve cezaevlerindeki tüm tutsaklar üzerindeki tecridin son bulması talebiyle nöbetin final eylemi oldu. Adliye önünde iki annenin direnişi ve kararlılığının iktidarda yarattığı korku, dün de Kadıköy’ün neredeyse her noktasında kendisini polis şiddeti olarak gösterdi.   Abdullah Öcalan’a selam gönderen yüzler…   Yürüyüşün startı ise PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride dikkat çeken yüzlerce kişinin Kurbağalıdere Caddesi’ne alkışlar ve “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla verildi. Burada sık sık Abdullah Öcalan’a selam gönderen kitle, zılgıtlarını bir kez olsun düşürmeyerek cezaevlerindeki tecrit, infaz yakmalar ve işkencenin son bulmasını bir kez daha talep etti. Uzun süre alkış ve zılgıtlarla tecridi protesto eden anneler ve kitle, “Bijî berxwedana zindana”, “Tecrit son bulsun”, “Hak, hukuk, adalet” sloganları attı. 12 ay boyunca tüm engellemelere rağmen taleplerini her eylemde büyük bir kararlılıkla haykıran anneler, ne olursa olsun cezaevlerindeki tecrit ve işkenceye karşı taleplerini Kadıköy’de de son ses haykırmakta kararlıydı.   İşkenceye zılgıt ve sloganla direndiler   Anneler ile kitlenin kararlılığı ve direnişi karşısında polis ise anında saldırıya geçerek işkence ile gözaltına almaya çalıştı. Annelerin adliye önlerinde son ses bağırdığı sloganlar bu kez de polis işkencesi karşısında atıldı. Sık sık slogan, alkış ve zılgıtlarla direnen yüzlerce kişi, birbirlerine sarılarak zincir oluşturdu. Annelere saldıran polisler ise adeta bir yılın “öfkesini” beyaz tülbentlerini çekerek, tekmeler, yerlerde sürüklemeler, annelerin ayaklarını kırma girişimi ve daha birçok işkence ile yansıttı.   Kürt’e atılan tokat…   Eylemde dikkat çeken bir diğer olay da polislerin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encu’ye cinsiyetçi küfür ederek tokat atması oldu. Bu tokat, Kürt halkına yıllardır uygulanan işkence ve insanlık dışı uygulamaların bir özeti niteliğindeydi. AKP’li vekillerin yakınları karşısında el pençe olan polisler, Kürt’e ise bu tokadı reva gördü. O tokat, 12 ay boyunca her hafta annelere işkence uygulayan polislerin, içinde barındırdığı nefretin Kürt’e dönük pratikteki yansımasıydı. Yine Ferhat Encu’ye polisin tokat attığı anı görüntüleyen Artı TV kameramanı Mehmet Zeki Kaya ise önce görüntülerin silinmesi ile tehdit edildi ardından da gözaltına alındı.   Kararlıydılar: İşkenceye sloganlarla direndiler   Ancak ne işkence ne de ters kelepçe ile yapılan gözaltılar kitleyi durduramadı. Sık sık gerçekleştirilen polis saldırısı karşısında yüzlerce kişi ablukaları kırarak alkış ve sloganlarla eylemlerini sürdürmeye devam etti. “Bijî berxwedana zindana” sloganı ile çocuklarının cenazelerinin cezaevlerinden çıkmasını istemediklerini belirten anneler, bir kez daha ablukaya alındı. Polisler bu sefer annelerin kafasına yumruk atarak işkence uyguladı. İlk günden beridir işkenceyi ve direnişi görüntüleyen özgür basın emekçileri de işkence ve tehdit edilerek alandan uzaklaştırıldı, çekim yapmaları engellendi. Yine özgür basın emekçileri, saatlerce sivil polisler tarafından fiziki takibe maruz bırakılarak taciz edildi.   Yürüyüş sokaklara yayıldı   Karakolhane Caddesi’nde gerçekleşen bir diğer yürüyüşte ise aralarında tutsak yakınları, Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri ve çok sayıda kişi vardı. Burada yürüyen kitle, “Jin, jiyan, azadî”, “Tecridi kaldır, ölümleri durdur”, “Bijî berxwedana zindana” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atarak tecridi protesto etti. Zılgıt ve alkışlarla yürüyüş gerçekleştiren anneler ile kitleye ise çevredeki yurttaşlar da alkışlar ve zafer işaretiyle destek verdi.   ‘Baskılar bizi yıldıramaz’   Eylemlerde çok sayıda kişinin işkence ve ters kelepçe ile gözaltına alınması ise gençler tarafından Kadıköy’de düzenlenen yürüyüşle protesto edildi. Yürüyüşte, “Baskılar, gözaltılar bizi yıldıramaz” ve “Bijî berxwedana zindana” sloganları atıldı.   ‘Vazgeçmeyeceğiz’ mesajı   Bir yılı dolan Adalet Nöbeti, direnişin sembolleri haline gelen annelerin ne taleplerini haykırmaktan ne de işkence ile tecride karşı ses çıkarmaktan vazgeçmeyeceklerinin mesajını vermesiyle son buldu.