Savaşa karşı duran kadınlar bir arada 2022-09-09 09:02:11   Melike Aydın   İZMİR - Savaşa karşı duran kadınların bir araya gelerek kurduğu İzmir Barış Kadınları İnisiyatifi’nden Rozana Urkun, hedeflerinin korku iklimini dönüştürmek olduğunu söyledi. Rozana, atölyeler ve forum gibi birçok çalışmayı önlerine koyduklarını da sözlerine ekledi.    Yaptıkları forum ve toplantılar sonucunda hazırladıkları tutum belgesini 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde açıklayarak kuruluşunu ilan eden İzmir Barış Kadınlar İnisiyatifi, savaşa karşı durmak için çalışmalar yürütecek.    Siyasi parti, kadın örgütleri ve meslek örgütleri temsilcileri ve bağımsız feminist kadınların yer aldığı inisiyatife ilişkin Rozana Urkun değerlendirmelerde bulundu.    Cinsiyetçi erkek egemen savaş   Rozana, Kürtlere karşı savaşın karşısında duran kadınları bir araya getirmeyi ve korku iklimini kırmayı hedeflediklerini ifade etti. Hem Türkiye'de devam eden hem de yakın zamanda Suriye ve Ukrayna savaşlarının bütün yıkıcılığıyla en çok kadın ve çocukları etkilediğini söyleyen Rozana, seçimlere gidilen süreçte savaş politikalarının yükseltildiğine dikkat çekti. Kadınların savaşa karşı barış sözünü bütün toplumsal muhalefete ve ülke gündeminde söylemek için İzmir’de Barış Kadınları İnisiyatifi’ni kurduklarını dile getiren Rozana, “İktidarın sürdürdüğü savaş politikası sadece savaştığı alanla sınırlı kalmıyor. Bu cinsiyetçi ve erkek egemen bir savaş. Örneğin biz öğrenciler açısından hocaların öğrencileri taciz etmesinden yayınlanan genelgelere kadar bu savaş politikalarından etkileniyoruz. Ya da üniversiteli kadınların katledildiği, katillerinin ödüllendirildiği bir durum var. Bunun da savaş politikalarından bağımsız olduğunu düşünemeyiz” dedi.   ‘Devletin Kürt kadınlara açtığı özel savaş var’   Devletin Kürtlere karşı açtığı savaşta farklı dinamiklerin söz konusu olduğunu kaydeden Rozana, İpek Er’in faili uzman çavuş Musa Orhan, Gülistan Doku’nun kaybedilmesinde baş şüpheli Zainal Abarakov’un korunmasını örnek gösterdi. Kürt kadınlara yönelik özel bir politika yürütüldüğünü vurgulayan Rozana, “Kapitalizmin bitmek bilmeyen kâr hırsı nedeniyle doğaya da açılmış bir savaş var. Ekoloji savunucusu kadınlar da bu savaşa dur demek istiyor. Savaşın birçok etkisi var bize ve aslında istediğimiz bunları ortak bir zeminde birlikte tartışmak. Savaşa karşı barış seçeneğini nasıl örebiliriz, kadınlar olarak nasıl bir barış istiyoruz. Bunun için bir araya geldik. Kadınlar için savaş, göç yollarında öldürülmek, tecavüze uğramak, savaştan kaçan kız çocuklarının evlenmeye zorlanması, istismara uğraması demek. Silahlar için harcanan paralar biz kadınların yoksullukla karşı karşıya kalması demek” ifadelerini kullandı.   ‘Hedefimiz korku iklimini kırmak’   Kadınların cinsiyetçiliğe karşı bir araya geldiği gibi savaşa karşı da bir araya gelebileceğine değinen Rozana, şöyle konuştu: “Seçimlere gittiğimiz bir süreç var ve korku iklimini hissediyoruz, içinde nefes almaya çalışıyoruz. Muhalefet güçlendikçe, kadınlar sokağa çıktıkça birçok engellemeyle de karşı karşıya kalıyoruz. Hedefimiz de bu korku iklimini dönüştürmek. Aslında bunu yaptık, savaşa karşı olan barış politikasını destekleyen tüm kadınlara seslendik tek tek görüştük. Hedefimiz daha çok kadına ulaşmak ve tartışmaları büyütmek.”     Kadınlara çağrı   Atölye, forum gibi birçok etkinlik ve eylemi önlerine koyduklarını ifade eden Rozana, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, Emek ve Demokrasi Güçleri’nin engeli ile karşılaştıklarını ve tutum belgesini sahnede okuyamadıklarını sözlerine ekledi. Ancak alanda kadınlara çağrı yaparak savaşa karşı tutum belgesini okuduklarını hatırlatan Rozana, “Bundan sonra çağrımız büyüyecek. Savaşa karşı barış sözünü yükseltmek isteyen kadınları aramıza bekliyoruz” diye konuştu.