Özgür Gündem’den bugüne değişmeyen hakikat: Kapatıldıkça daha çok çalıştık 2022-08-16 09:35:38     Marta Sömek   İSTANBUL - 16 Ağustos 2016’da “geçici olarak kapatılan” Özgür Gündem’den bugüne dek gerçekleri halka ulaştırmaya çalıştıklarını söyleyen Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Nejbir Aydoğan, “Kapatıldıkça daha çok çalıştık. Gözaltılar, baskılar, tutuklamalar hiçbir zaman bizi yıldırmadı. Tekrar kapatılsın, biz tekrar başka bir isim bulur yine aynı şekilde gerçekleri halka ulaştırmaya devam ederiz” dedi.   Türkiye ve bölgede hem 90’lar öncesi hem de 90’lar sonrası Kürt basını, birçok kez baskı ve şiddete maruz kalırken, bir yandan da direnişini bugünlere kadar sürdürdü. 20 Eylül 1992 yılında Diyarbakır’ın Seyrantepe Mahallesi’nde JİTEM tarafından silahlı saldırı sonucunda katledilen ve Kürt gazeteciliğinin öncüsü olarak görülen Musa Anter namı diğer “Apê Musa”, kalemini hakikate taşıyan ve yerde bırakmayan bir “Özgür Basın” ordusu kurdu. Hakikatin kırılamayacak olan kalemini taşımak için 30 Mayıs 1992'de yola koyulan gazetelerden biri de Özgür Gündem’di. Her türlü baskıya rağmen tüm yaşananları halka ulaştıran Özgür Gündem, "Egemenlik kayıtsız şartsız DGM'nindir" manşetiyle günlük olmak üzere yayın hayatına başladı. 1992-1994 ve 2011-2016 yılları arasında Türkçe ve Kürtçe dillerinde yayınlanan Özgür Gündem Gazetesi’nin İstanbul merkez bürosu, 10 Aralık 1993 tarihinde basıldı. Çalışanlarının gözaltına alındığı gazete, 14 Nisan 1994’te mahkeme kararıyla kapatıldı. Gazete, 683 günlük yayın hayatında toplam 335 gün kapatılırken, 580 sayısının 486’sı hakkında da dava açıldı. Çok sayıda çalışanının da tutuklandığı Özgür Gündem, baskılar, tutuklamalar ve sindirme politikaları karşısında hakikati yazmaktan vazgeçmedi.   Bombalandılar, tutuklandılar, yılmadılar   “Apê Musa”nın kalemini hakikate taşımaya kararlı olan özgür basın, kapatılma kararlarına direnerek farklı isimler adı altında yoluna devam etti. Özgür Gündem kapatılınca bu sefer de 1994'te yayına başlayan Özgür Ülke için benzer politikalar devreye girdi. 2 Aralık'ı 3 Aralık'a bağlayan gece gazetenin İstanbul Kadırga'da bulunan teknik binası, Cağaloğlu'nda bulunan merkez bürosu ve Ankara bürosu aynı anda bombalı saldırıya uğradı. Saldırıda gazetenin ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız yaşamını yitirdi, 23 gazete çalışanı da yaralandı. Ancak yine istenen olmadı ve Özgür Ülke ertesi gün, “Bu ateş sizi de yakar!” manşetiyle saldırılara yanıt verdi. Gazete, yayın hayatına 247 sayı sığdırdı. Bu sayılardan 220'si hakkında toplatma kararı verildi. Dönemin hükümeti, 2 Şubat 1995 tarihinde gazeteyi kapattı. İki ay sonra 13 Nisan 1995’te yayına başlayan ve yalnızca 4 ay yayın hayatını sürdürebilen Yeni Politika’nın birçok muhabiri de gözaltına alınarak tutuklandı. Yeni Politika, “Özgür Gündem’in devamı” denilerek kapatılan “Özgür Ülke’nin devamı” olduğu gerekçesiyle 16 Ağustos 1995’te kapatıldı.   Bitmeyen hakikat taşıyıcılığı   Aradan geçen 17 yılın ardından 4 Nisan 2011’de yeniden yayın hayatına başlayan Özgür Gündem, 16 Ağustos 2016'da "örgüt propagandası yaparak örgütün yayın organı gibi hareket etme" iddiası ile “geçici olarak” kapatıldı. Kapatılma kararı ardından gazete binasını basan polisler, o esnada, haber takibi için gazetenin binasına bulunan İMC TV ve DİHA çalışanları da dahil 24 gazeteciyi darp ederek gözaltına aldı. 29 Ekim 2016 tarihinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Özgür Gündem gazetesinin kapatılmasına karar verilirken, çok sayıda çalışanı ve nöbetçi yayın yönetmenleri de tutuklanarak ağır cezalara çarptırıldı. Gerçekleri halka ulaştırmayı hedef edinen özgür basın emekçileri, katledilen 30’a yakın Özgür Gündem çalışanlarının kalemini devralarak daha da güçlü yazmaya devam etti.    Takvim, 25 Mayıs 2018’i gösterdiğinde özgür basın geleneğinde yeni bir soluk olan Yeni Yaşam gazetesi yayın hayatına başladı. Dört yıldır yayın hayatına günlük olarak devam eden gazete, Özgür Gündem’in öncüsü olduğu “özgür basın” geleneğini tüm baskılara karşı kararlılıkla yaşatmayı sürdürüyor.   Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Nejbir Aydoğan ile 16 Ağustos 2016'da “geçici olarak” kapatılan Özgür Gündem’den, Yeni Yaşam’a dair konuştuk.   ‘Savaşa gelmiş gibilerdi’   “Daha önce arkadaşlarımız şehit edildi, çokça baskına uğradık, kapatılmalarla karşı karşıya kaldık” diyerek sözlerine başlayan Nejbir, 16 Ağustos günü de baskı saatlerine kadar gerçekleri okuyucuya yetiştirmeye çalıştıklarını kaydetti. Kapatma kararını televizyondan öğrendiklerini belirten Nejbir, “Çalışmayı asla bırakmadık, devam ettik. Çünkü yetiştirmemiz gereken bir haber vardı ve avukatın eline ulaşan herhangi bir tebligat da olmadığı söylendi. Ama televizyon kanalları, canlı yayınlarla, son dakikalarla bas bas bağırıyordu. Öğlene doğru çalışmaya devam ederken, ekipler üç dört minibüsle kapının önüne geldi. Daha önce çok fazla baskına uğradığımız için diğerleri gibi düşündük. Çalışmamıza devam ettik, bilgisayarlara yedekledik. Daha sonra bir gürültüyle sanki savaşa gelmiş gibi içeri girdiler. Arkadaşlarımız darp edildi, dakikalarca içeride tutuldular” sözleriyle yaşananları anlattı.   ‘Tek düşüncemiz gazetenin yarın halka ulaşmasıydı’   Gerçekleri yazdıkları için baskılarla karşı karşıya olduklarını kaydeden Nejbir, Özgür Gündem gazetesine yönelik baskın sırasında yaşananları şöyle özetledi: “Kapıların önünü tutup kapattılar, gazeteleri arayıp aralarına dahi baktılar. Halbuki arayacakları hiçbir gerekçe yoktu. Biz gerçekleri halka ulaştırmaya çabaladığımız için bu da onların zoruna gitti. İkinci katta editör arkadaşlarımızın olduğu yerden sesler gelmeye başladı. ‘Arkadaşlarımıza ne yapıyorsunuz’ diye sorduğumuzda, ‘panik’  yapmamamız söylendi. Arama yaptıkları söylendi. Oysa ki aşağıda arkadaşlarımız kaba tabirle dövülüyordu, darp edilmişlerdi. Daha sonra arkadaşlarımızı çıkardıklarını söylediler ama hala çıkarmamışlardı. Sonrasında arkadaşlarımızın hepsinin gözaltına alındığını öğrendik. Zaten tek düşüncemiz arkadaşlarımız ve gazetenin yarın çıkıp halka ulaşmasıydı. Dört arkadaşımla beraber, o zaman bize destek olan Atılım Gazetesi’ne gidip dört sayfa olarak gazeteyi çıkardık.”   ‘Vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz’   Baskından sonra da  gerçekleri halka ulaştırmaktan vazgeçmediklerinin altını çizen Nejbir, “Baskından sonra da hiç durmadık, bir süre Atılım Gazetesi’nin eki olarak Özgür Gündem’i çıkarmaya başladık. Sonrasında da yine her zamanki gibi müdahale ettiler, izin vermediler. Biz yine durmadık, çalışmalarımıza devam ettik ve Özgürlükçü Demokrasi gazetesini çıkarmaya başladık Özgür Gündem’in devamı olarak. Bununla beraber birçok arkadaşımız tutuklanmıştı, onlarla dayanışmak için pek çok arkadaşımız da o süreçte bizimle beraber oldu. Demokrasi gazetesinde de her gün internet sitemiz kapatılıyor, teksipler yollanıyordu. 1’den 50’yere kadar internet gazetesinde her gün kapatılıyorduk” ifadelerini kullandı.   ‘Kapatıldıkça daha çok çalıştık’   Türkiye’nin Efrîn’e yönelik 20 Ocak 2018’de başlattığı saldırılarılar sırasında yaşananları halka ulaştırmaya çalıştıklarını aktaran Nejbir, bu süreçte Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin de kapatıldığını dile getirdi. Kapatıldıkça daha çok çalıştıklarını vurgulayan Nejbir, “Yine arkadaşlarımız tutuklandı, gözaltına alındı. Bu sefer Yeni Yaşam gazetesini çıkarmaya başladık Özgürlükçü Demokrasi’nin ardılı olarak. Her zaman üzerimize geliyorlardı, bu sefer de MİT haberinden dolayı arkadaşlarımız gözaltına alınıp tutuklandı. Ama gözaltılar, baskılar, tutuklamalar hiçbir zaman bizi yıldırmadı. Her zaman çalışmalarımıza ve gerçekleri ulaştırmaya devam ettik ve bu böyle de devam edecek” şeklinde konuştu.   Hakikatin verdiği kararlılık…   Gazetede uzun yıllardır emek verdiğini söyleyen Nejbir, “Özgür Gündem binasının üst katı şehit olan arkadaşların fotoğraflarıyla doluydu. O fotoğrafları görünce insan zaten çocuk da olsa büyük de olsa bir şeylerin farkına ve bilincine varıyor. Burada çalışmaktaki tek amacım gerçekleri halka ulaştırmak. Değerlerim, en başta da kendi varlığım, babam ve abim için burada çalışmayı kendime görev edindim” dedi.    ‘Gerçekleri halka ulaştırmaya devam’   Baskıların hiçbir zaman özgür basını yıldıramayacağını paylaşan Nejbir, “Değil Özgür Gündem, Özgürlükçü Demokrasi, Yeni Yaşam, tekrar kapatılsın biz tekrar başka bir isim bulur yine aynı şekilde gerçekleri halka ulaştırmaya devam ederiz. Bu ne benim ne de arkadaşlarımın önüne hiçbir zaman engel olmadı. Ve böyle de devam edecek” diye vurguladı.