Yabancı heyetlerden Abdullah Öcalan vurgusu: Ortadoğu'nun Mandela'sı 2022-07-08 09:02:13       ANKARA - HDP’nin 5’nci Olağan Kongresi’ne katılan Norveç Yeşil Parti Milletvekili Bente Knagenhjelm ve İngiltere Unite The Union Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı ve Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi sözcülerinden Tony Burke, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kabul edilebilir bir durum olmadığını belirtti.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) 3 Temmuz’da “Çözüm Bizde” şiarıyla 5’inci Olağan Kongresi’ni Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirdi. Türkiye’nin dört bir yanından onbinlerce kişinin geldiği kongrede Ortadoğu’dan Avrupa’ya birçok heyet de kongrede yerini aldı. Kongre’de coşku bir an durmazken, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecrit ve Kürt sorunun demokratik yollarla çözülmemesine dair her söyleme kitle tarafından tepki gösterildi.    Kongreye Norveç’ten katılan Yeşil Parti Milletvekili Bente Knagenhjelm ve İngiltere Unite The Union sendikası Genel Sekreter Yardımcısı ve Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi sözcülerinden Tony Burke kongreye dair izlenimlerini ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük ağırlaştırılmış tecride ilişkin konuştu.   ’Kürtlerin mücadelesini hayranlıkla izliyorum’   HDP’nin 5’nci Olağan Kongresi’ne katılmanın kendisi için çok güçlü ve önemli bir deneyim olduğunu söyleyen Bente, salondaki kitlenin coşkusu ve direnişe hayranlık duyduğunu belirtti. Bente, “4 yıl önce de kongreye gelmiştim. Sanırım yine aynı yerdeydik. O zaman da çok etkilenmiştim ve tekrar gelmek istemiştim ama pandemi nedeniyle gelemedim. Şu anda ise burada bulunmaktan dolayı çok mutluyum. 30 yıldır Kürtlerin mücadelesini hayranlıkla takip ediyorum ve bu hayranlık sonsuza kadar sürecek. Bu kongredeki beraberlik duygusunu, dayanışma duygusunu çok sıra dışı buluyorum. Kobanê davası, Selahattin Demirtaş’ın duruşmaları için çoğu kez gözlemci olarak geldim. Duruşma salonuna alınmasak bile dışarıda davayı takip ettik ve bunlar kabul edilemez baskılar. Türkiye hükümetinin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Öcalan gibi siyasi tutuklulara muamelesi asla kabul edilemez. Bu isimler ve daha birçokları dürüst, özgürlük savaşçıları” dedi.    ‘Öcalan’a uygulanan tecrit kabul edilebilir değil’   Kongrede, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 7 Ağustos 2019 tarihinde avukatları ile yaptığı son görüşmesinde, “Kürtlere yer açmaya çalışıyorum gelin Kürt sorununu çözelim. Bir haftada çatışma durumunu, ihtimalini ortadan kaldırırım diyorum. Ben çözerim, kendime güveniyorum, çözüm için hazırım. Ancak devlet de, devlet aklı da gereğini yapmalıdır” sözlerinin hatırlatıldığını ve bu sözlerin çok önemli olduğuna dikkat çeken Bente, “Öcalan'ın Kürt sorununun çözümü konusunda kilit bir role sahip olduğu bir gerçek ancak bu rolü oynamasına izin verilirse mümkün olabilir. Ve Öcalan'ın bu sorunu yıllar önce çözmüş olabileceğini ama buna izin verilmediğini düşünmek benim için çok acı verici. Bir kişinin bu kilit rolü oynamasına izin vermediği için bunca acının bunca baskının yaşandığını düşünmek çok acı verici. Öcalan'a uygulanan tecrit kabul edilebilir değil. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu anlamda daha fazla inisiyatif alması gerekiyor. Bu sesin duyulması gerekiyor. Ben de daha önce Öcalan'ın avukatları ile Norveç’te bir kez görüştüm. Bana anlatılanlardan yaptığım çıkarım; Öcalan'ın durumunun Nelson Mandela'yı andırdığıydı. Sesimizi daha çok çıkarmamız gerekiyor. Elimizden geleni yapıyoruz, evet zor bir durum ama daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Aynı şekilde CPT'nin bu konuda çabaları da yeterli değil. Kendileri bu anlamda yeterli güç olamıyorlarsa, yeterli güç olabilecek STK ve kurumlarla ortaklıklar kurmalı onlarla beraber hareket etmeleri gerekiyor. Çünkü bu tecrit açık ve net bir şekilde işkencedir” ifadelerini kullandı. ‘Tecridi herkesin gündemine sokmaya çalışıyoruz’   İngiltere Unite The Union sendikası Genel Sekreter Yardımcısı ve Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi sözcülerinden Tony Burke ise, kongrede verilen mesajların çok önemli olduğunu ifade etti.  PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceğini ifade eden Tony, “Öcalan'a yapılan şey insan haklarına karşı yapılmış iğrenç bir saldırıdır. İngiltere'de bizim sendikamız Unite ve bazı başka sendikalar işbirliğiyle Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi bazı kampanyalar yürütüyor. Mitingler düzenliyoruz, toplantılar gerçekleştiriyoruz, toplu sendikal toplantılarda bu konuyu gündeme getirerek Öcalan'a uygulanan tecritti henüz inisiyatife dahil olmamış sendikaların ve İngiltere İşçi Partisi'nin (Labour Party) de gündemine sokmaya çalışıyoruz. Bu çalışmaları güçlendirmemiz gerekiyor çünkü bu Türkiye gibi bir ülkede Öcalan'ın özgür olmasının, bir çözüm bulunmasının tek yolu. Fakat ne yazık ki Erdoğan HDP'ye, Kürtlere ve tüm demokratik kitlelere saldırılarına devam ediyor. Bunu sonlandırmak için çalışmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.   ‘Öcalan Ortadoğu'nun Mandela'sı’   PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununa dair söylemlerine dikkat çeken Tony, Abdullah Öcalan’ın bu konuda deneyim sahibi olduğunu kaydetti. Tony, “Bu ağırlığa ve bu deneyime sahip. Tüm bunların yanı sıra toplumun saygısına ve rızasına da sahip. Zaten Öcalan'dan bu kadar korkulmasının da sebebi bu. O'nu bu kadar uzun süredir İmralı'da tecrit altında tutmalarının sebebi bu. Öcalan gerçekten Ortadoğu'nun Mandela'sı. Bunu pek çok kez pek çok yerde dile getirdik. Mandela için nasıl kampanyalar düzenlediysek bunu Öcalan içinde yapmalıyız. Şu anda Avrupa'da bu kampanyalar büyüyor, umarım ABD'de de büyüyecek ve sonunda Öcalan'ın İmralı’daki tutukluluğu  son bulacak. Pek çok sendikayı da Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi’nin kampanyalarına dahil etmeyi başardık. Şu anda İngiltere, İrlanda, İskoçya ve Galler'deki en büyük sendikalar kampanyalarımıza dahildir. Şu anda kampanyayı Avrupa Birliği seviyesinde genişletmeye çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu.   ‘Erdoğan Öcalan’ın birleştirme gücünden korkuyor’   Tayyip Erdoğan’ın, Abdullah Öcalan’ın zekası ve toplumu birleştirme gücünden korktuğu için uzun yıllardır ağır bir tecrit altında tutuğuna vurgu yapan Tony, “Erdoğan insanların birleşmesini istemiyor. Genel politikası insanları birbirine düşürmek. Çünkü insanlar birleşirse sorun çözülecek. Bu yüzden bu gibi insanlar, sorun çözebilme yeteneği olan insanlardan korkarlar” diye belirtti.