16 gazetecinin tutuklanması DFG önünde protesto edildi 2022-06-16 13:07:36   DİYARBAKIR - DFG ve MKGP’nin 16 gazetecinin tutuklanmasını protesto etmek amacıyla gerçekleştirdiği eylemde “Özgür basına dönük bu operasyonun da kimlerin ısmarlama operasyonu olduğunu biliyoruz” denildi.    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 8 Haziran'da gözaltına alınan 20'si gazeteci 22 kişi emniyet işlemlerinin tamamlanmasının ardından dün ifadeleri alınmak üzere 7 gün sonra adliyeye sevk edilmişti. Bugün sabaha karşı ifade işlemleri tamamlanan 16 gazeteci tutuklanırken, 6 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), gazetecilerin tutuklanmasına ilişkin DFG binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekili Remziye Tosun, HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütü üyeleri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Mezopotamya Dil Kültür ve Araştırma Derneği (MED-DER), Dicle Kültür ve Sanat Derneği sanatçılarının yanı sıra çok sayıda gazeteci ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Açıklamada üzerinde tutuklanan gazetecilerin fotoğraflarının bulunduğu "Susturamayacaksınız" yazılı pankart açıldı.    Açıklamada konuşan MA Editörü Fahrettin Kılıç, "Bizler tutuklanan arkadaşlarımızın kalemlerini yerde bırakmayacağız. Bu politikalara ve baskılara boyun eğmeyeceğiz” dedi.   'Gerçekleri ulaştırmak için mücadele ediyoruz'   Ardından konuşan DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, 8 gündür gözaltına alınan 16 gazetecinin tutuklandığını söyledi. Özgür basın geleneğinin 90'lı yıllardan bu yana gerçekleri halka ulaştırmak için mücadele ettiğini dile getiren Dicle, "Özgür basın çalışanları yeri geldi sokakta katledildi. Yeri geldi iş yerleri bombalandı. Yeri geldi gazetecilerin kapısına kilit vuruldu. Evet, saldırıların ve baskının rengi değişti ama özü değişmedi. Dün bizi sokak ortasında katletmeye çalışanlar bugün gözaltına alıp tutukluyor" diye belirtti.   'Kimlerin ısmarlama operasyon yaptığını biliyoruz'   Bugün de gazetecilerin iktidarın kopyala-yapıştır sistemiyle tutuklandığını belirten Dicle, suçlamaların gazetecilik faaliyetleri olduğunu ifade etti. Dicle, "Tutuklamanın gerekçesi ise tahammülsüzlüğün ve anti-demokratik yaklaşımın sonucu olduğu bir kez daha açığa çıktı. Daha bir-iki gün önce İçişleri Bakanı nasıl ısmarlama operasyon yaptığını TV programlarında açıklıyordu. Özgür basına dönük bu operasyonun da kimlerin ısmarlama operasyonu olduğunu biliyoruz" dedi.   'Bu uygulamalar ülkeyi felakete sürüklüyor'   Özgür basının hiçbir saldırıya boyun eğmediğini ifade eden Dicle, aksine daha da büyüdüğünü söyledi. Özgür basının büyük bedellere rağmen ötekinin sesi olmaya, direnenin dünyaya açılan penceresi olmayı sürdürdüğünü belirten Dicle, " İktidar içine girdiği bataklıktan gazetecileri susturarak çıkmak istiyor" diye konuştu.   ‘Erdoğan yasaları adım adım felakete götürüyor’   Gazetecilerin tutuklandığı saatlerde mecliste "medyaya sansür yasasının" Adalet Komisyonu'ndan geçtiğini hatırlatan Dicle, "Her açıklamasında Abdülhamit’i kendine referans olarak gösteren Erdoğan ülkede Abdülhamit'in istibdat düzenini kurmak için her yola başvuruyor. Her yere Erdoğan fotoları astırarak korku ve baskı iklimini oluşturma gayretindeler. Ülke tarihine 'Erdoğan Yasaları' olarak geçecek bu uygulamalar ülkeyi her yönden adım adım felakete doğru götürüyor. Fakat felaketi 'ülke büyüyor' diye kamuoyuna açıklıyorlar. Gerçekte ise kimlerin ne kadar büyüdüğünü gizlemek için özgür basına bu kadar yöneliyorlar" diye ifade etti.   'Hakikat mücadelemizi sürdüreceğiz'   Dicle sözlerini şöyle sonlandırdı: "Halk sadece onların söylediklerini dinlesin. Ama biz de diyoruz ki gerçeğin ifadeye kavuşması için ne bedel gerekiyorsa vereceğiz ve yalanlarınızla baş edeceğiz. Her koşulda bu yalan düzenine, özgürlükleri kafeslemeye çalışan çürümüş zihniyete karşı hakikat mücadelemizi sürdüreceğiz."   Oturma eylemi   Konuşmanın ardından oturma eylemi yapıldı. Oturma eyleminde tutuklanan 16 gazetecinin isimleri okunarak, hep bir ağızdan “burada" denildi.   Açıklama "Özgür basın susturulamaz", "Berxwedan Jiyanê", “Amed uyuma basınına sahip çık" sloganlarıyla son buldu.