775 avukat Abdullah Öcalan ile görüşmek için başvuruda bulundu 2022-06-10 13:07:57   DİYARBAKIR - ÖHD Genel Merkezi PKK Lideri Abdullah Öcalan'a ve İmralı'da  bulunan tutsaklara yönelik avukat görüş yasağına ilişkin yaptığı açıklamada 10-17 Haziran tarihleri arasında 775 avukatın Bursa İnfaz Hakimliği’ne görüşme başvurusunda bulunduğunu aktardı.     Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkezi İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım ve Ömer Hayri Konar'a dönük sürdürülen avukat görüş yasağına ilişkin Diyarbakır'da bir otelde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya ÖHD Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, MED Tutuklu Ailelerle Dayanışma Federasyonu (MED TUHAD-FED) Eşbaşkanı Zeki Baran, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, ÖHD'nin Diyarbakır, Van, Mersin, Urfa, Hakkâri, Batman, İstanbul, Mardin Şubeleri katıldı.   ‘15 aydır haber alınamıyor’   Basın toplantısında ortak metni ÖHD Genel Merkez Yöneticisi Ekin Yeter okudu. Ekin, uzun zamandır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile iletişim kurulamadığını belirtti. Ekin, “15 ay boyunca dış dünya ile tüm bağlarının koparılarak temel haklarının bütünen askıya alınması işkence yasağının ihlalidir. Uluslararası sözleşmeler ve ulusal hukuka aykırı bu durum İmralı Cezaevi'ndeki mahpusların tutulma koşulları hususunda ciddi kaygılar doğurmaktadır. Bu kaygıların giderilerek ziyaret haklarının sağlanması yasal zorunluluktur. Bu temelde aralarında kurum temsilcileri ve baro başkanlarının da bulunduğu 29 baroya kayıtlı 775 avukat olarak İmralı Cezaevi'nde yıllardan beri uygulanan hukuka aykırı avukat görüş yasağına son verilerek Sayın Abdullah Öcalan,  Hamili Yıldırım, Sayın Ömer Hayri Konar ve Sayın Veysi Aktaş ile 10-17 Haziran tarihleri aralığında avukat ziyareti gerçekleştirmek talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına başvura da bulunduğumuzu tüm kamuoyuyla paylaşmak isteriz" dedi.   ‘Görüşmeler engelleniyor’   Ardından konuşan ÖHD Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, 27 Temmuz 2012'den bu yana avukat görüş yasağının devam ettiğini belirterek, “ 2015'te cezaevine götürülen Konar, Aktaş ve Yıldırım'ın avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmedi. Yıllarca farklı farklı gerekçelerle avukat görüşü bugüne kadar devam etmektedir. Uzun süre ‘hava muhalefeti’, ‘koster bozukluğu" ile görüşmeler engellendi. Abdullah Öcalan ile 2011 yılında 2019 yılına kadar açlık grevi sonrası 5 defa avukat görüşü yaptırıldı. 7 Ağustos 2019'da son görüşme yapıldı ve 2021 Mart ayında son bir telefon görüşmesi yapıldıktan sonra haber alınamadı. Bursa İnfaz Hakimliği kararlarına dayandırılsa da bu görüş yasağı uluslararası sözleşmelere aykırıdır. 5275 Sayılı Kanuna OHAL sonrası eklenen avukat görüş yasağı kanuna eklenmiş burada uygulanan durum bu maddeye aykırı uygulanmaktadır. 59'uncu maddede avukat görüş yasağının gerekçesi açıkça belirtilse de Bursa İnfaz Hakimliği bu süreci devam ettirmektedir" diyerek mevcut yasayı okudu.   ‘Avukatların başvuruları sonuçlansın’   Bünyamin, ÖHD ve birçok STK olarak farklı çalışmalarla sürecin hukuka aykırı olduğunu, hukukla bağdaşmadığına dönük olduğunu beyan ettiklerini belirtti. 768 avukatla bu hukuka aykırılığı teşhir etmek ve Adalet Bakanlığı'nın bu sürece yanıt vermesi için deklarasyon yayınladıklarını kaydeden Bünyamin, “CPT'ye, AK'ne başvurularımız oldu. Bunlardan da sonuç alamadık. AK'ne İHD, TOHAV ile başvuruda bulunduk. Ağırlaştırılmış Hapis Cezası ve Avukatlık Görüş Yasağına ilişkin yaptığımız başvurudan da sonuç alamadık. Ada Hapishanesinde haber alınamamasının endişelere neden olduğunu, Ada Hapishanesi'ne giderek durum tespiti için 8 Mart 2022'de başvuru yaptık. Ama Adalet Bakanlığı tarafından olumlu ya da olumsuz dönüş yapılmadı. Nisan Ayında ÖHD öncülüğünde toplu bir başvuru süreci başlattık. Şuanda 775 avukatla, içinde baro başkanlarımızın, kurum temsilcilerinin olduğu 775 avukatla Ada Hapishanesi'n3e giderek tutuklularla görüşme yapmak için başvuruda bulunduk. Umuyoruz ki 29 farklı baro mensubu bu başvuru içinde yer almakta. Ardahan'dan Edirne'ye bu süreci takip etmek isteyen 775 avukat başvuruda bulundu. Buna ilişkin, yöneticisi olduğumuz bizle dayanışma içinde olan Avrupa'daki kurumlarında başvuruları oldu. Ancak Adalet Bakanlığı bu hukuka aykırılığı devam ettirmektedir. Bu çağrımızı yeniliyoruz; Avukat görüş yasağındaki engeller kaldırılsın. Sayın Abdullah Öcalan ve diğer 3 mahpus avukatlarıyla görüştürülsün" sözlerine yer verdi.   ‘Keyfi yasaklar son bulsun’   İHD Eş Genel  Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, "İHD olarak İmralı Hapishanesi kurulduğu günden bu yana bu hapishanenin kapatılmasını istedik. Abdullah Öcalan ve 3 diğer tutuklunun aileleriyle, avukatlarıyla görüşememesi, vasisi ile görüşememesi infaz kanunu ve yönetmeliklere, uluslararası sözleşmeler ve Mandela kurallarına aykırıdır. 775 avukatın görüşme için yaptığı başvuruyu desteklediğimizi söylüyoruz. Kurum olarak tecridin kabul edilemez uygulama olduğunu söylüyoruz. Öncelikle avukatlar, aileler ve vasisin görüşmesini istiyoruz. ‘Görüşemediğimiz müvekkilimizle nasıl oluyor da görüş yasağı geliyor’ diyor Öcalan’ın avukatları. Bu tarz keyfi yasaklara son verilmesi gerekiyor. Umarım Bursa İnfaz Hakimliği bu başvuruyu kabul eder, hükümet, devlet bunu kabul ederek adım atar. Biliyoruz ki bunlar Kürt sorunu ile alakalıdır. Barış Süreci'nin yeniden başlamasının yollarından birinin de bu tarz tecridin son bulması olduğunu söylüyoruz" şeklinde konuştu.    Gazetecilere dönük gözaltılar kınandı   Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren de konuşmasına Diyarbakır'da gazetecilerin gözaltına alınmasını kınayarak başladı. Nahit, baro olarak 24 Kasım'da görüş için başvuruda bulunarak tecride dikkat çektiklerini söyledi. Nahit, “Meslektaşlarımızın yaptığı başvuru üzerine 26 Kasım tarihinde Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunduk. Burada aile ve avukat görüşünün sağlanmasını istedik. Diğer başvurularda olduğu gibi Baro olarak yaptığımız görüş başvurusuna da yanıt verilmedi. Hepimiz hukukun işlevlik kazanmasını talep ediyoruz. İstediğimiz hukukun görüş için hükümlü ve avukatlara verdiği haklardır. Her hükümlünün, her bireyin sahip olduğu avukat, aile görüş haklarıdır. Diyarbakır Barosu bu konuya duyarlıdır” diyerek ailelerin yanında olduklarını ifade etti.   ‘Tecrit kırıldığında topluma barış gelecek’   Son olarak konuşan MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Zeki Baran ise şu ifadelere yer verdi: "775 Avukatın imzacısı olduğu başvuruyu önemli buluyoruz. Bu tecridin hukuk yanında toplumsal boyutu da var. Toplumda kimi zaman gelişen reflekslerin sadece bir kişi üzerindeki tecridin kaldırılması olmadığını da biliyoruz. Bu tecrit toplumun ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı siyasetinin yansımasıdır. Sayın Öcalan'la görüşmeler akamete uğradığında neler yaşandığını biliyoruz. Bu sebeple özellikle 775 İmza ile görüş için başvuru yapılması değerlidir. Bunla paralel olarak Türkiye'deki siyasi parti, demokrat kitle örgütlerinin 12 Haziran'da Gemlik'e yönelik yürüyüşü olacak. Hepimizin yurttaşlar olarak böyle bir sorumluluğu var. Barış, özgürlük bu topraklara kendiliğinden gelmeyecek, birilerinin emek, mücadele vermesi gerekecek. İnsani boyuttan tecride bakmak gerekiyor. Tecridin kırılması durumunda topluma barışın geleceğini inanıyoruz. Birçok çıkmazın tecridin kırılması ile kıracağına inanıyoruz" dedi.