Bir birimden bilime yolculuk: Jineolojî 2022-06-06 09:01:00   Hêlîn Asmîn   QAMIŞLO - 2011 yılında çalışmalarına bir birim olarak başlayan Jineolojî şimdilerde neredeyse tüm dünya kadınlarının tartışmaya başladığı bir bilim haline geldi. Kuzey ve Doğu Suriye Jineolojî Akademisi üyesi Nûjîn Yusuf, amaçlarının toplumu ahlaki ve politik olarak eğitmek ve dönüştürmek olduğunu söyledi.    Jineolojî kavramını ilk kez 2008 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan “Özgürlük Sosyolojisi” kitabında kullandı. Jineolojî ile ilgili olarak Abdullah Öcalan, kadın özgürleşmeden toplumun özgürleşemeyeceğini, kadının özgürlük düzeyinin de toplumun özgürlük düzeyini belirlediğini söyledi.  Abdullah Öcalan, Jinelojînin geliştirilmesi ile sosyal bilimlerin yeniden yorumlanması ve ele alınması gerektiğinin ise altını çizdi.    Bir sisteme kavuşturmak ve araştırma yapmak amacıyla Jineolojîye ilişkin 2011 yılında dağda PAJK ve PKK’li kadınlar tarafından bir birim oluşturuldu. Yapılan araştırmalar, tartışmalar ve oluşturulan örgütlülük sonucunda 140 delege ile 2015 yılında bir konferans gerçekleştirildi. Burada Jineolojînin yaygınlaştırılması ve dünyadaki tüm kadınlara ulaşılması kararı alındı.  Bunun için de Rojava Devrimi sonrası Kuzey ve Doğu Suriye’nin tamamında Jineolojî Akademileri açıldı.    Jineolojîk araştırmalar ve akademilerde yapılan eğitim ve çalışmalara ilişkin Kuzey ve Doğu Suriye Jineolojî Akademisi üyesi Nûjîn Yusuf değerlendirmelerde bulundu.    Kürt kadınlar kendi tarihlerini yazıyor   Jineolojî Akademisi’nin kuruluşuna değinen Nûjîn, öncelikle uzun bir süre Jineolojî üzerine tartışmaların yürütüldüğünü söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın savunmalarından hareketle Jineolojîye yoğunlaştıklarını dile getiren Nûjîn, “Başlangıçta Jineolojî kavramı üzerine çok tartışma yürüttük. ‘Bir bilim olarak nasıl ele alabiliriz’ dedik.  Ancak tartıştıkça gördük ki kadınlar olarak yıllardır yürüttüğümüz emekleri bir bilim olarak ele almıyoruz. Bu haliyle bir sonuca ulaşamayacağımızı gördük. Çalışmalarımız çok kapsamlı. Hem tarihi hem de toplumsal olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önderlik bize bu yüzden kadınların Jineolojî kavramı üzerine çalışmaları derinleştirmesi gerektiğini söyledi. Tarihin başlangıcından bugüne bizim tarihimizi başkaları yazmış. Ancak Önderlik Kürt kadınların kendi tarihlerini yazmaları gerektiğini vurguladı. Bu yüzden biz tarihimizi bir kez daha ele aldık. Jineolojîk yöntemlerle kadın tarihini araştırıyoruz. Araştırma yaptığımızda tarihin birçok yönlü olduğunu ve bunun yeniden ele alınması gerektiğini gördük.  Neolitik süreçten bugüne kadar direnen kadınların yeniden araştırılması gerektiğini gördük” sözlerine yer verdi.   Jineolojînin amacı    Kadınların tarihine dikkat çeken Nûjîn, Jineolojî tartışmalarından başlayıp Jineolojî Akademisi’ne dönüşen çalışmaları, tüm kadınlara ulaştırmak istediklerini belirtti. Şu anda Kürdistan’ın dört parçasında, Avrupa ve Ortadoğu’da çalışmalarının sürdüğüne işaret eden Nûjîn, “Jineolojî birçok arkadaşın mirasıdır. Örneğin Leyla, Hêlîn, Nalîn ve onlar gibi daha birçok arkadaşın bıraktığı miras temelinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yani Jineolojî o kadar rahat oluşturulmadı. Kadınların direnişi, iradesi bizim için güç kaynağı oldu ve Jineolojînin bir bilim olarak örgütlenmesi aşamasına ulaştık. Bu çalışmada birçok yöntem üzerine tartışmalar yürüttük. Nasıl topluma ulaşabileceğimizi, kadını ve toplumu nasıl buluşturacağımızı tartıştık, nasıl yapabiliriz dedik. Jineolojînin felsefe, bilim, siyaset ve daha birçok alanı olduğu için bunları yaşamla nasıl bütünleştirebilirizi sorguladık. Kuşkusuz bunun birçok zorluğu vardı. Özellikle din ve felsefe konularında. Çünkü Jineolojî kavramı bizim için çok yeniydi. Ancak Jineolojînin artık yaşamın birçok alanına girdiğini söyleyebilirim. Jineolojî bir yaşam felsefesi ve Jineolojînin amacı toplumu ahlaki ve politik olarak eğitmektir” değerlendirmesi yaptı.   ‘Tüm kantonlarda akademi açma ihtiyacı duyduk’   Nûjîn, İktidarın topluma yaydığı zihniyeti anlatabilmek, kavratabilmek ve bu temelde toplumsal değişim ve dönüşümü sağlamak için akademilere ihtiyaç duyduklarını söyledi. Rojava’da kadınların büyük zorluklarla çalışmalarını yürüttüğüne değinen Nûjîn, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi Özerk Yönetim’de kadınlar birçok alanda öncülük rolü üstlendi. Özerk Yönetim sisteminde eğitim sistemi var. Biz de bu eğitim sistemi içerisinde Jineolojî Akademileri oluşturduk. Çünkü akademi, bilimin kaynağı. Eğer toplumu dönüştüreceksek bunu bilim yolu ile yapabiliriz.  Bu bilim nasıl ilerler? Kuşkusuz akademi ve fakülteler ile gerçekleşebilir. Bu yüzden Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm kantonlarında Jineolojî Akademileri açma ihtiyacı duyduk. Akademi toplumun değişim merkezi, kaynağıdır. Akademi toplum içerisindeki yılların zihniyetini değiştiriyor. Bizler akademide zihniyet değişimi, etik, estetik, demokratik zihniyet, kadın ve erkek gerçekliği üzerine tartışmalar yürütüyoruz. Rojava, Kürt kadınları ve özgürlük hareketi için Önderliğin yıllarca emek verdiği doğal akademidir. Jineolojî de bu fikir ve emek üzerinden oluşturuluyor. Akademiler fikir üretilen, tarihin öğrenildiği yerlerdir. Bu yüzden de Jineolojî için akademileri esas aldık.”   ‘Akademilerde toplumun ihtiyaçları karşılanıyor’   Jineolojînin rol ve misyonuna vurgu yapan Nûjîn, Jineolojînin aynı zamanda bir felsefe olduğunu ve bu felsefenin de yaşamın tüm alanları için geçerli olduğunu kaydetti. “Bir kadın nerede olursa olsun Jineolojî fikri onun için esastır” diyen Nûjîn, Jineolojînin erkeği de ilgilendirdiğini belirtti. Nûjîn, “Yine Jineolojî toplumun bilimidir de. Demokratik ulus sistemi içerisinde yaşayan her birey bu fikri esas alıyor. Kendi sistemimizde özgür bireyler geliştirmek için Jineolojî fikriyatını kendimize esas alıyoruz. Jineolojî demokratik ulus fikriyatıdır. Bu temelde biz ilk olarak Efrîn’de Jineolojî Akademisi açtık. Daha sonra da Dêrik, Hesekê, Qamişlo ve Arap bölgelerinde açtık. Bu hala devam ediyor.  Bu akademilerde birçok araştırma yapılıyor. Örneğin göç, aile, kadın, erkek, çocuk, savaş psikolojisi, eşbaşkanlık konularında araştırmalar yapıldı. Yine Arap kadınların sosyolojisi üzerine birçok konu ele alındı. Jineolojî Akademisi’nde toplumun ihtiyaçları karşılanıyor. Bu ihtiyaçlar temelinde son olarak Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınların sosyolojisi üzerine bir kitap çıkarıldı. Aynı zamanda birçok broşür çıkarıldı. Rojava Üniversitesi’nde de Jineolojî bölümleri var” diye konuştu.    ‘Jineolojî tüm kadınların bilimidir’   Jineolojînin “kadın bilimi” olduğunu dile getiren Nûjîn son olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Jineolojî merkezleri dünyadaki tüm kadınlara cevap oluyor. Kadınlara her açıdan bilimi öğretiyor ve varlıklarını kavratıyor. Kadınlar akademilerde kendini koruma üzerine tartışmalar yürütüyor. Jineolojî Akademileri’nin üyeleri Özerk Yönetim’in tüm kurumlarına eğitim veriyor. Bunun bir amacı da Önderliğin felsefesini tüm kadınlara tanıtmak. Bir diğer amaç da Jineolojîyi başta Ortadoğu olmak üzere dünyadaki tüm kadınlara ulaştırmak ve tanıtmaktır. Çünkü Jineolojî tüm kadınların bilimidir.”