
AKP'li Cumhurbaşkanı'na tepki: Biz ona o özgürlüğü vermedik  

2022-06-05 09:03:16


	&nbsp;

	&nbsp;

	Melike Aydın

	&nbsp;

	İZMİR - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kadınlara yönelik küfür ve hakaret içeren söylemlerine tepki gösteren kadınlar, &nbsp;“Bu ülkenin başındaysa benim oylarımla gelmiş. Biz ona o özgürlüğü vermedik. Ama değişecek” diye konuştu.

	&nbsp;

	İstanbul’da 27 Mayıs 2013 tarihinde başlayan ve birçok kentte yayılan Gezi direnişine desek verdikleri gerekçesiyle aralarında Mücella Yapıcı, Çiğdem Toker ve Osman Kavala gibi insan hakları savunucularının da olduğu 16 kişinin ceza alması ve 9’uncu yıldönümü nedeniyle Gezi Direnişi için birçok yerde eylemler, açıklamalar yapılmaya devam ediyor. AKP’nin 1 Haziran’da Meclis Grup Toplantısı’nda konuşan &nbsp;AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Gezi Direnişi’nde yer alan kadınları hedef alarak “sürtük” şeklinde küfür ve hakarete varan sözler sarf etmesine ise tepkiler artıyor. Siyasi partilerde yer alan kadınlar ise AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulundu.&nbsp;

	&nbsp;

	Cumhurbaşkanının küfür ve hakaret içeren söylemlerini kadınlara sorduk.&nbsp;

	&nbsp;

	Ondan bu kelimeyi beklerim

	&nbsp;

	Doktor Asistanı Melek Tutar: Ben bu lafı duymadım ama ondan böyle bir söz beklerim. Daha önce de ananı da al git demişti. Beklerim. Biz daha kadınlara daha çok saygı duyan kadınların yanında olan bir cumhurbaşkanı olsa daha iyi olurdu.

	&nbsp;

	Gezi’de milyonlar ‘yaşam tarzıma karışamazsın’ demişti

	&nbsp;

	Mimar ve Mühendisler Odası (MMO) İzmir Şube Yönetim Kurulu Sekreteri Evrim Aksoy: Velev ki sürtüğüz, çocuk tacizcilerini tecavüzcülerini koruyan kadın cinayetlerini teşvik eden katillerini koruyan değiliz. Gezi’de milyonlarca insan onlara ‘kıyafetimize, kaç çocuk doğuracağıma, hangi saatte sokağa çıkacağıma yaşam tarzıma karışamazsın’ dedi ama anlamadılar. Aslında sürtük diyerek var etmeye çalıştığı zihniyeti yeniden canlandırmaya çalışıyor. Argosuyla küfürleriyle o çirkin diline geri dönüyor, aslında hep böyleydi, bunu biraz örtmüştü ama güneş balçıkla sıvanmıyor, her şey ortada. Kadınlar susmadı susmayacak, vardık varız söyleyecek sözümüz değiştirecek gücümüz var.

	&nbsp;

	Sokağa çıkmamız gerekirken seçimi bekliyoruz

	&nbsp;

	İşsiz Şehir Plancısı Hale Özer: &nbsp;Her geçen gün utanmaya devam ediyoruz. Zaten başta bozulmuş çürümüş sistem içinde yaşıyoruz. Bir kere cumhurbaşkanının partisi olmaması gerekir. Böyle bir durumdaki cumhurbaşkanından zaten güzel bir üslup beklemiyoruz ama her geçen gün kötüye gittikçe geleceğimiz, hemcinslerimizle özgürlüğümüz konusunda kaygılarımız artıyor. "Cumhurbaşkanı bunu söyleyebiliyorsa ben neden konuşamayayım" diyen erkekler olacaktır. Her geçen gün ikinci sınıf insan muamelesi görüyoruz, özgürlüğümüz kısıtlanıyor. Hiçbir zaman susmamalıyız. Şu ara daha da ayaklanmamız gerekirken seçimi beklemek zorunda kalıyoruz. Aslında daha yırtıcı olmalıyız. Hiçbir zaman pes etmeyeceğiz.

	&nbsp;

	Cinsel kimliğime saldırı niteliğinde

	&nbsp;

	Serbest Gazeteci Emine Kantarcı: İnsan olarak hitap edilmeyi hak ediyoruz. Cinsel kimliğimize saldırı niteliğinde cümleleri duymak istemiyoruz. Bunun için de "sürtük", "kadın mı kız mı" lafı da geliyor. Her gün bir kadın sevdikleri erkekler tarafından öldürülüyor bu ülkede. Ülkeyi yöneten ekip böyle bir üslup kullanırsa evde de sokakta da bu tavrı sürdürecektir erkekler. Sürtük argoda anlamını bulan bir söz. Ben ülkemin cumhurbaşkanından böyle bir söz duymayı beklemiyordum. Kayıtlar olmasaydı inanamazdım. Ama 2011’de İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasından itibaren buna benzer tabirler kullandı. Bazı medya grupları da bunu haber olarak bile görmüyor ve yayınlamıyor. Toplumun bir kısmının hiç haberi yok, önemsemiyor dolayısıyla. Seçmenlerde de ayrımcılığa neden oluyor. Akşam dışarı çıkmak, eyleme katılmak kötü olarak algılanıyor.

	&nbsp;

	Herkesi kucaklayan bir üslup meseleleri çözer

	&nbsp;

	Özel sektörde çalışan Dilek Karabeyoğlu: Cumhurbaşkanımıza hiç yakışmıyor. Eleştirirken daha yapıcı daha olumlu, hakaret içermeyen bir dil kullanmalı. Dünya liderine yakışmıyor. Daha yapıcı olabilir. Herkesi kucaklayan bir üslup daha meseleleri çözer.

	&nbsp;

	Biz ona o özgürlüğü vermedik, ama değişecek

	&nbsp;

	Ev İşçisi Nihal Yılmaz: Bu ülkenin başındaysa benim oylarımla gelmiş. Biz ona o özgürlüğü vermedik. Ama değişecek. İdealist bir cumhurbaşkanı istiyorum, dini sömüren değil. Cumhurbaşkanı kadınlara daha saygılı olmalı haklarını korumalı. Haklarımı aramak istiyorum kanun önünde, adliye önünde olsun. Sokağa çıkan kadın neden sürtük olsun? Gezi’de çıkanlar sürtük ya 15 Temmuz'da dışarı çıkanlara ne deniyor acaba? Olmayan bir 15 Temmuz çıkardı.

	&nbsp;

	

	&nbsp;

	&nbsp;