Kobanê Davası öncesi açıklama: Bu dava düşecek 2022-05-30 10:10:32     ANKARA - Kobanê Davası’nın 13’ncü duruşması öncesi yapılan kitlesel açıklamada konuşan Pervin Buldan, “Kumpas davası ellerine ayaklarına dolandığı için yeni yeni kumpaslar başlatma peşindeler. İkinci bir dalga ile yeni bir süreci başlatıp, farklı arkadaşlarımızı da gözaltına alıp yeni bir tutuklama süreci başlattılar. Ancak bütün bunlar beyhude çabalardır. Bu dava düştü, düşecek” diye konuştu.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 13'ncü duruşması görülecek olan ve mahkeme heyeti tarafından savunma hakkının tek güne indirildiği Kobanê Davası’nda ilişkin, duruşma öncesi Sincan Cezaevi Kampüsü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.   Açıklamaya HDP’li milletvekilleri, HDP Ankara İl Örgütü ile Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatlarının yanı sıra, 78’liler Girişimi, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Toplumsal Özgürlük Platfotmu (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Büro Emekçileri Sendikası (BES) temsilcileri ile çok sayıda siyasi parti temsilcisi, demokratik kitle örgütü, sivil toplum örgütü üyeleri ile yurttaş katıldı.     ‘Kürt düşmanlığı ile kurulan davanın iddianamesi sarayda hazırlandı’   Açıklamada konuşan Pervin Buldan, Kobanê Davası’nın hangi saiklerle yapıldığını geçmişte hep söylediklerini belirterek, “Siyasi gerekçelerle oluşturulan bir iddianamenin bugün Kürt siyasi tarihinin önemli aktörlerinin yargılandığı bir dönemi yaşıyoruz. Yargılanan her bir arkadaşımız bu ülkenin demokrasisi, barışı, eşitliği ve özgürlüğü için mücadele eden arkadaşlarımız. Bu ülkeyi yönetenler başta Kürt düşmanlığı olmak üzere Kürtleri siyasi arenadan tasfiye etmek üzere bu tür kumpas davalarını önüne koydu. Bu davanın bir kumpas davası olduğunu biliyoruz ve iddianamesinin sarayda hazırladığını da biliyoruz. Cumhurbaşkanı ve onun küçük ortağı olan MHP Genel Başkanı’nın isteği üzerine hazırlanan bir iddianamenin ne kadar boş ve yersiz olduğunu arkadaşlarımız tek tek ortaya çıkardılar. Arkadaşlarımız bu ülkenin hem cumhurbaşkanını hem yargısını hem adaletini yargılamaya çalıştılar. Biliyoruz ki bu kumpas davayla hangi sonuçları elde etmeye çalışan bir zihniyet var ortada. Evet bugün bu ülkeyi yönetenler bu kumpas davasının sonucunda HDP kapatma davası ile bir bağ kuracaklarını da çok iyi biliyoruz” dedi.   ‘Türkiye’nin siyasi tarihine kara bir leke sürdüler’   Pervin konuşmasını şöyle sürdürdü: “2014 yılında yaşanan bir süreçle ilgili 2016’da bu ülkenin cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu meseleyi malzeme haline getirerek, seçim kampanyası haline getirmesi bu günlerin yaşanmasının emaresiydi. Üzerinden tam 6 yıl geçtikten sonra 2022 yılında bu davanın açılmasıyla Kürtler başta olmak üzere Türkiye’nin siyasi tarihine kara bir leke sürdüler.    İktidar, koltuğunu sürdürmek için kumpas davalarını sürdürüyor   O günden bugüne kadar bu meselenin bir siyasi mesele haline getirilmesinin büyük bir amacı var. Bu ülkeyi yönetenler bir kez daha kendi koltuklarında oturmak ve iktidarlarını sürdürebilmek için Kobani Kumpas Davası’nı malzeme yapmayı sürdürecekler. Ancak şunu ifade etmek isterim ki, bu yargılama başladığı günden beri yargılanan her bir arkadaşımız bu ülkenin zihniyetini, bu ülkenin yönetimini, bu ülkede Kürt düşmanlığı, kadın düşmanlığı yapanları yargılıyor. Gerçekleri tek tek ortaya koymalarına rağmen hiç bir gerekçeleri, yazık ki mahkeme tarafından kabul edilmiyor. Adil bir yargılama yapılmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz, çünkü talimat saraydan alınıyor, çünkü bizzat cumhurbaşkanından ve onun küçük ortağı olan MHP’nin genel başkanından alınıyor. Böylesi adil olmayan yargılama sürecinde elbette bizler davayı sonuna kadar sahipleneceğiz, sonuna kadar arkadaşlarımızın yanında olacağız ve peşini bırakmayacağız.    Yeni kumpaslara giriştiler ancak bunların tamamı beyhudedir   Şimdi kumpas davası ellerine ayaklarına dolandığı için yeni yeni kumpaslar başlatma peşindeler. İkinci bir dalga ile yeni bir süreci başlatıp, farklı arkadaşlarımızı da gözaltına alıp yeni bir tutuklama süreci başlattılar. Ancak bütün bunlar beyhude çabalardır. Bu dava düştü, düşecek. Bu dava onların ellerine ayaklarına dolandı, dolaşmaya da devam edecek. Ellerinde hiçbir gerekçe somut delil olmadığı için yeni yeni kumpaslar, ikinci dalgalar yaratmaya çalışsalar da bu davanın düştüğünü ve düşeceğini belirtmek isterim. Bu davanın sonucu Türkiye siyasi hareketine, Türkiye yargısına, adaletine, vicdanına ses olması gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum. Katılan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Arkadaşlarımızla birlikte süreci takip etmeye devam edeceğiz diyorum. Teşekkür ediyorum.”   Ardından HDP ile dayanışmak amacıyla katılan siyasi parti ve kurum temsilcileri söz alarak dayanışmayı sürdüreceklerini belirtti.   EMEP: Kobanî davası faşizme giden yola döşenen taştır   EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, “Kobani Davası, adı altında yürütülen bu yargılama, başından itibaren siyasi bir yargılama sürecidir. AKP’nin çok açık içerideki baskı politikaları ve Kürt halkının taleplerini yok sayma politikalarıyla birlikte, yayılmacı, yeni Osmanlıcı dış politikaları ile doğrudan ilişkilidir. Bugün geldiğimiz noktada fotoğrafın bütününü görmek açısından baktığımızda, Kobani Davası, Kavala kararları, Demirtaş kararı, Figen Yüksekdağ’ın yargılanması, HDP’nin kapatılma süreci, Canan Kaftancıoğlu hakkındaki kararlar ve en son Gezi kararı bu siyasi iktidarın faşist bir rejim olarak siyasi rejimi tahkim etme politikalarının bir parçasıdır. Rejim açısından faşizme giden yollara döşenen taşlardır. Bu yargı dahil yargı sürecinin işletilmesi dahil Türkiye’nin gerçek demokrasi ile hak ve özgürlüklerle donanmış demokratik siyasi bir rejime ihtiyacı vardır demokrasiyi kazanacağımıza inanıyoruz buna umudumuz ve gücümüz var. Bu kumpas davalarını boşa çıkacak olan da mücadelemizdir” diye belirtti.   EHP: Kumpas davaları bu iktidara kaybettirecek   EHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Sanem Deniz Kural, “Bugün burada yargılama ile gerek Kürt halkı gerek de mücadele eden tüm kesimlere yönelik baskıcı ve otoriter rejimin inşasına yönelik bir çaba olduğunu düşünüyoruz. Mücadele ile bu davaların, bu çabaların boşa düştüğünü, kumpas davalarının da hiçbir sonuca ulaşmayacağını, seçime giden bu süreçte bu antidemokratik uygulamaların AKP’nin ayağına dolanacağını ve kaybedeceklerini biliyoruz. HDP’li  dostlarımız yalnız değildir. Bu davayı izlemeyi sonuna kadar sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.   KESK: HDP yargılanacaksa hepimizin yargılanması lazım   KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de, “Uzun süreden beri yürütülen Kobani kumpas davasındaki niyet açığa çıkmıştır. Bunun üzerinden HDP’ye açılan kapatma davası, yine demokratik siyasete yönelik baskı politikaları, Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi ve 20 Temmuz’da AKP’nin ilan etmiş olduğu OHAL ve KHK rejimi ile evrildiğimiz bir Anayasasızlık sürecini açık bir faşizm sürecini ifade ediyor. O günlerde barbar IŞİD’in hem Kobani de hem de Türkiye’de emek meslek güçlerine, demokrasi güçlerine, barış isteyenlere yönelik katliamları ve saldırıları oldu. HDP’nin o dönemde, toplumsal kesimleri duyarlılık çağrısı yaptığı bir tweet üzerinden açılan bu dava hem anayasaya hem de uluslararası hukuka aykırıdır. O dönemde biz de KESK olarak emekten yana barıştan yana olan kesimleri IŞİD barbarlarını durdurmaya yönelik benzer çağrılar yaptık. O dönemde hizmet üretmeyerek barıştan yana tutumumuzu ifade ettik. Bir yargılama olacaksa, o dönem hepimizin yargılanması gerekiyor. Bugünkü kumpas davası Türkiye demokrasisine vurulmuş en büyük darbedir. Biz buna sessiz kalırsak, Gezi kararları, sol sosyalistlere verilen cezalar açısından baktığımızda, sustukça sıra hepimize geliyor” ifadelerini kullandı.   TKP: Hukuksuzluklara karşı HDP’nin yanındayız   TKP Merkez Konsey üyesi Ali Ufuk Arıkan, “AKP iktidarı kurulduğu günden bu yana türlü kumpas davalarıyla ülkenin direncini teslim almaya çalıştı. Her dönemde iktidar hukuksuzluklar üzerine iktidarını sağlamlaştırmaya çalıştı. Gezi kararı ve bu davadaki hukuksuzluklar, komik gerekçeler, bu iktidarın nasıl hareket ettiğini gösteriyor. Biz boyun eğmeyenlerin mücadelesine inanıyoruz. TKP olarak HDP’nin yanındayız. Hem kapatma kapatmasının kaldıracı olarak kullanılacak bu davadaki komediyi ifşa etmek ve bununla mücadelenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Dayanışmamızı dile getiriyoruz” dedi.   TÖP: Demokratik bir ülkeyi birlikte kurabiliriz   Son olarak konuşan TÖP Parti Meclisi (PM) üyesi Hatice Göz ise, “Bu dava sokakta halkı yenemeyen iktidarın, çeşitli hukuksuzluklarla adaletsizlikler ve kumpaslarla halkın iradesini yenmeye çalıştığı bir davadır. Burada yendiği ölçüde faşizm kurmak için önemli adım atmış olacaktır. O nedene dayanışmaya yan yana olmaya devam edeceğiz. Demokratik bir ülkeyi hep birlikte kurabileceğimize inanıyorum” sözlerine yer verdi.   Açıklamanın ardından kitle davayı  izlemek üzere Sincan Cezaevi Kampüsü duruşma salonuna geçti.