Ankaralılara sorduk: Ülkede en büyük sorun ne? 2022-05-25 09:03:38     Öznur Değer    ANKARA - Ankara’da mikrofon uzattığımız yurttaşlar ülkede en büyük sorun olarak ekonomik kriz, yoksulluk, hayat pahalılığı ve Kürt sorunu gibi başlıkları sıraladı. Emekli Neşe Nergiz, “Aaa şehit verdik 5 tane daha olsa yine veririz’ diyoruz. Neyine şehit veriyorsun? Ne savaşı? Kendi kendilerine çalıp oynuyorlar” diye savaş politikalarına tepki gösterdi.    AKP ve MHP ittifakının ülkede Kürt halkı başta olmak üzere demokratik kitle örgütleri ile duyarlı kamuoyuna karşı yürüttüğü baskı ve şiddet politikaları ile Federe Kürdistan Bölgesinde yürüttüğü savaş konsepti yalnızca Kürtleri değil ülkede yaşayan tüm yurttaşları derinden etkisi altına alıyor. Savaş politikaları Türkiye’de derin bir yoksulluk ve ekonomik krizi de beraberinde getirirken, yurttaşlar iktidarın yürüttüğü savaş politikalarına karşı ortak ses çıkarıyor.   Ankara’da yaşayan yurttaşlar derinleşen siyasi ve ekonomik krizin yanı sıra mevcut tablodan duydukları memnuniyetsizliklerini dile getiriyor. “Size göre ülkenin en büyük sorunu ne?” sorusunu yönelttiğimiz Ankaralılar şu cevapları verdi:   Ülkenin en büyük sorunu Kürt sorunu     Sekreter Gülistan Tekin: Ülkenin en büyük sorunu tabi ki Kürt sorunu. Çözülmemiş bir Kürt sorunu var. Bunun bir an önce çözülmesi lazım. Bu savaşın bitmesi lazım. Artık gençlerin ölmemesi lazım. Olay artık Kürt sorunundan da çıktı, halk mücadelesine döndü. Ama kimse bunu anlamıyor. Sorunun temel kaynağı iktidar. Çözümün tek adresi ise Abdullah Öcalan’dır. Masaya oturulabilir, barış olabilir. Kürt sorunu da çözülebilir. Bunun için tek muhatap Abdullah Öcalan’dır. Barış masası kurulsun. Bir şeyler olsun artık. Sürekli kan dökülüyor. Artık yeter, insanlar kan görmekten bıktı. Artık kan dökülmesin.   En büyük sorun yoksulluk    Emekli Yeter Malço: Ülkenin en büyük sorunu yoksulluk. İş yok. Ülke güzel yönetilmediği için yoksulluk yaşıyoruz. Bütçe bizim dışımızda herkese ayrılıyor. Önce kendimizi düşünmemiz gerekiyor, ondan sonra komşularımızı. Biz açız. Ancak hükümet değişirse bu sorunlar çözülebilir.   Neyine şehit veriyorsun ne savaşı?   Emekli Neşe Nergiz: Ülkenin artık her sorunu önemli. Ama son süreçte artan fiyatlar ve zamlarla birlikte ekonomi ciddi bir sorun. Kiralar çok yüksek. Ev kiraları 6-7 bin lira.  Annemle emekliyiz ve asgari ücretle geçiniyoruz. Nasıl geçineceğiz, kiramızı nasıl ödeyeceğiz? Ülkede kimse mutlu değil. Herkesin suratı asık. Çünkü hepimiz evde hesap, kitap yapıyoruz. Arkadaşlarımla dışarı çıkıp bir kahve, çay bile içemiyorum artık. Hayat o kadar pahalı ki hepimiz mutsuzuz.   Sorunların temel kaynağı AKP hükümeti. 20 yıldır bizi kandıra kandıra, sata sata ülkede bir şey bırakmadılar. Kendi kendilerine çalıp oynuyorlar. Biz de ‘Aaa şehit verdik 5 tane daha olsa yine veririz’ diyoruz. Neyine şehit veriyorsun? Ne savaşı? Kendi kendilerine çalıp oynuyorlar sonra ‘Ülkenin ekonomisi, yok F-16’lar…’ Hepsi yalan dolan.   Herkes istifa etsin, parlamento boşalsın ve seçime gitsinler   Emekli Saadet Nergiz: Emekli maaşı alıyorum ve domatesin kilosu 15 lira. Doğalgaz ve elektrik faturalarını ödeyebilmek için maaşımdan her ay çek kullanıyorum. O para geri dönmüyor ve hiçbir lüks tüketimimiz yok. Sadece ‘Nasıl geçiniriz, tencere nasıl kaynar’ diye düşünüyoruz, bunun hesabını yapıyoruz. Parlamentodan herkes istifa etsin, parlamento boşalsın ve seçime gitsinler.         Bütçeyi savaşa ve lüks yaşamlarına harcıyorlar   Soy ismini paylaşmak istemeyen İlkay: Ben bu yaşıma kadar böyle bir hayat pahalılığı görmedim. Her geçen gün her şeye zam geliyor. Bir gelecek, istikrar yok. Biz 30 sene önce kendi kendine yetebilen bir ülkeydik ama şu anda hiçbir şekilde üretim yok, sadece tüketiciyiz. Her şeyimizi ithal ediyoruz. Tarlalarımız boş yatıyor şu anda. Üretim olmayınca her şeyi ithal ediyoruz, ithal edince de her şeyin fiyatı artıyor. Üretim olmadığı sürece hayat pahalılığı artacaktır. Bütçeyi savaşa harcıyorlar, kendi lüks yaşamlarına harcıyorlar. Halkı düşünmüyorlar ama kendilerinden taviz vermiyorlar. ‘Halk zaten bu sefalete alışmış’ diye düşünüyorlar ama kendileri de lüks içinde yaşıyorlar.     Su bile içemeyecek hale geldik   İsmini paylaşmak istemeyen emekli kadın: En büyük sorun maddi sıkıntılar. İnsanların alım gücü kalmadı. İnsanların yaşama gücü kalmadı. Sonumuz nereye gidiyor, bilmiyorum. Emekli maaşıyla geçinemiyoruz. Artık attığımız adım bile para, her şey para olmuş. Su bile içemeyecek hale geldik. Bizi bu hale getiren bizleriz.   Suriye’de olan savaşı desteklemiyorum   Öğrenci Fatma Meral: Ülkenin en büyük sorunu ekonomi. Öğrenci olarak sosyal faaliyet yapamıyorum. Geleceğimi düşünmem gerekirken, ‘Bu ay nereye ne harcadım’ diye düşünerek kendi kendime fatura tutuyorum. Ekonomi düşünmekten derslerime çalışamıyorum. Küçük bir bütçeyle geçinmeye çalışıyorum. Başımızdaki insanlar ülkeyi düşünmeden hareket ediyorlar. Sonunu düşünmeden ‘kahraman’ olmaya çalışıyorlar. Böyle bir ülkeyi yönetmek için önce düşünmek gerekiyor. ‘Nerede hata yapıyoruz’ diye düşünmeleri gerekiyor. Suriye’de olan savaşı desteklemiyorum. Orası bizim toprağımız değil. Suriye’ye girip orada bizim askerlerimiz yaşamını yitiriyor. Oraya giden para benim zoruma gidiyor. Bizim topraklarımız bile bizim adımıza değil artık. Arapların, Katarların elinde. Kendi topraklarımızı savunmamız gerekirken, Suriye’ye gidiyoruz. Rusya-Ukrayna savaşında da Rusya’nın bize verdiği silahları kesmesinden korktuk o yüzden çekimser kaldık. Ülkenin savaş politikalarını doğru bulmuyorum.   Birçok genç ülkeyi terk etmek istiyor   Öğrenci Defne Şahin: Ekonomi en büyük sorunlardan biri. Bir diğeri de mülteci sorunu. Günlük hayatta yaşadığım konulardan ekonominin kötü olduğunu biliyorum. Eskiden 20 TL’ye aldığım döner şu an 45 TL. Üretim çok az. Üretimimizi artırmamız gerekiyor. Bununla ilgili pek bir adım atıldığını görmüyorum. Ben de dâhil olmak üzere birçok genç ülkeyi terk etmek istiyor. Gençlere destek verilmeli.     Aklı eren iktisatçılar başta değil   İsmini paylaşmak istemeyen kadın: Ülkenin en önemli sorunu ekonomi çünkü ekonomistler başta değil. Aklı eren iktisatçılar başta değil.