'Cenazelerimizi sahiplenmezsek saldırılar sürer' 2022-05-15 11:06:22     Melike Aydın   İZMİR - Aysel Doğan’ın cenazesine saldırıya tepki gösteren Alevi kadınlar, “Zarifelerin, Sakinelerin yolunda mücadele veren bir kadındır. Alevi ve Kürt kadınlar olarak cenazelerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Sahip çıkmadığımız sürece devam edecekler” dedi.   Almanya'nın Köln kentinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine 1999 yılında Avrupa'dan Türkiye'ye gelen 2'nci Barış Grubu üyesi ve Kürt siyasetçi Aysel Doğan, dün memleketi Dersim'de toprağa verildi. Aysel’in cenaze töreninde gelen kitlenin Belediye Asri Mezarlığı’na girmesini engelleyen polisler, kitleye saldırdı. Polis sadece Aysel’in aile bireylerinin mezarlığa girişine izin verirken, dışarıda tutulan kitle de “Faşizme karşı omuz omuza”, “Şehîd namirin” sloganları attı. Demokratik Alevi Derneği (DAD) İzmir Şube üyesi kadınlar, cenazeye dönük saldırıya tepki gösterdi.   ‘Alevi ve Kürt kadınları olarak sahip çıkmalıyız’   Aysel’in hakikat mücadelesi veren Alevi Kürt bir kadını olduğunu belirten DAD İzmir Şube Eşbaşkanı Nebat Çelik, “Zarifelerin, Sakinelerin yolunda mücadele veren bir kadın canımızdır. Cenazesini kaçırdılar ve aileden birkaç kişiyi aldılar sadece. Cenazelerimize sürekli bunu yapıyorlar. Hakikati savunanlara, yoluna sahip çıkanlara bu reva görülüyor. Bu ilk değil bundan sonra da yapacaklar. Alevi ve Kürt kadınlar olarak cenazelerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Sahip çıkmadığımız sürece devam edecekler” dedi.   Asimilasyona direndi, toprağının yolunu sürdü   Aysel’in Dersim topraklarında doğduğunu söyleyen Nebat, şu ifadeleri kullandı: “Hardu Dewreş’in yolunu sürdü, köklerinden kopmadı. Sistemin yaptığı da o topraklardan koparıp kendi özünden uzaklaştırıp asimile etmekti ama Aysel buna direndi. Aynı zamanda kendi Alevi inancı için de mücadele veren bir insandı. Çok üzgünüz, çok öfkeliyiz. Şu an Aysel Doğan’a bu yapılıyor, Aysel Tuğluk da zindanda hasta olmasına rağmen tahliye edilmiyor. Onun gibi birçok hasta mahkum var. Ya ölümüne yakın ya da ölü olarak çıkıyor. Kınıyoruz, tüm Alevi kadınlarla birlikte hareket etmeliyiz.”   ‘Cenazelerimizden bile korkuyorlar’   “Cenazelerimizden bile korkuyorlar” diyen Bamansur Ocağı Anası Elif Hurustan, cenazelere yönelik bu saldırıların başka bir coğrafyada yaşanmadığını kaydetti. Elif, “1990’larda da vardı zulüm ama böyle değildi. Bu zulmü kınıyoruz. Yezid yine Yezidliğine devam ediyor. Kanımızı içse doymuyorlar. Her konuda saldırıyor. Sadede bize de değil tüm coğrafyaya, tüm Kürt halkına. Kaç yıldır yurduna gelmemiş, kendi vatanında sırlamak istiyorlardı ama izin vermiyorlar. Daha diyecek laf yok” şeklinde konuştu.   ‘Yolu yolumuzdur’   Aysel’in her zaman dik durduğunu belirten Elif, “O kimsenin önünde eğilmedi. Onlar herkes gelsin önlerinde diz çöksün istiyorlar,  itaat etsin istiyorlar, ne isterse yapılsın istiyorlar. Ama o asla diz çökmedi. Tam tersine dik durdu, mücadelesini sürdürdü. Mücadelesi mücadelemizdir, yolu yolumuzdur. Onun yolundan devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.   ‘Saldırı herkese karşı yapılmıştır’   Aysel’in cenazesine yapılan saldırının herkese yapıldığını dile getiren DAD İzmir Şube Yöneticisi Muteber Akbulak ise “Biz Aleviler varız vursalar da tutuklasalar da. Bu zihniyet bizden ne istiyor? Aysel’e yapılan saldırı tüm Alevi, Kürt, hatta Türklere yapılmış bir saldırıdır. Cenazelerimize bu saygısızlığı kabul etmiyoruz. Utanç duyurum, böyle bir ülkede yaşadığıma. İyi ki Aleviyim. Onlar Allah’a şirk koşuyorlar. Tarikatlarda tecavüzler olurken, bunlara ses çıkarmazken, düşüncelerinden dolayı yargılanıyor, barış istediği için insanlar vurulup öldürülüyor. Biz Kürt’üz, Aleviyiz, ölülerimize saygı duysunlar. Aysel Doğan’ın cenazesine yapılan saygısızlığı kınıyorum” dedi.     ‘Hepimiz Aysel’iz’   Aysel’in bütün ömrünü mücadeleye adadığını belirten DAD İzmir Gençlik Meclisi üyesi Ümran Kırbaş da şunları söyledi: “Bütün yoldaşlarımız gibi her konuda her zaman gerçeği haykırdı, hakikatin peşindeydi. Bu nedenle de nahak zihniyet tarafından hep tehlike olarak görüldü. Onlar zindanlarda işkence ederek bastırmaya çalıştılar ama başaramadılar. Bugün bir Aysel’imiz gitti ama hepimiz Aysel’iz. Üzgünüz ama daha çok öfkeliyiz. Kınıyoruz. Nahak zihniyete sesleniyoruz. Coğrafya için özgürlük için seslendirdiklerimizi susturamayacaklar, biz varız.”