Şakran’da özel ekip ile sistematik baskı 2022-05-11 09:06:35     Melike Aydın   İZMİR - Şakran Cezaevi’ndeki kardeşi Cihan Öner’i ziyarete giden Zozan Öner, cezaevinde baskıların sistematikleştiğini, sırf kötü muamele için ise özel bir ekip oluşturulduğunu paylaştı.    PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecridin sirayet ettiği cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine her geçen gün yenileri ekleniyor. Baskıların en yoğun yaşandığı cezaevlerinden biri olan Şakran Kadın Kapalı Cezaevi. Yaklaşık 7 yıldır cezaevinde olan Cihan Öner’i açık görüşün yapıldığı 6 Mayıs günü ziyarete giden kardeşi Zozan Öner, kardeşinin yaşadıklarını ve izlenimlerini ajansımıza anlattı.    ‘5 Gardiyan pantolon için benimle mücadele etti’   Cezaevi girişinde iki defa x-ray cihazında sinyal vermemesine rağmen görüş odasına girişte bulunan üçüncü x-ray cihazı üzerinde metal olduğu gerekçesiyle sinyal verdiğini söyleyen Zozan, kez de gardiyanların kendisinden pantolonunu çıkarmasını istediklerini aktardı. Zozan şöyle devam etti: “Bir türlü görüş alanına giremedim. Üzerimde metal yoktu. Gardiyan pantolonu verdiler. Cebinde kullanılmış maskeler olan kirli bir erkek gardiyan pantolonuydu. Ben buna nasıl girebilirim dediğimde gardiyanların bana verdiği cevap ‘biz terzi değiliz’ oldu. O kadar büyüktü giydim ama iç çamaşırım görünüyordu. Sonra sorunun pantolondan kaynaklandığı anlaşılınca tekrar pantolonunu giyebilirsin dediler. 5 gardiyan benimle bir pantolon için mücadele etti. İki x-ray cihazında ötmeyen pantolon üçüncü x-ray cihazında neden ötüyor?”    Görüş hakkı gasp edildi    X-ray cihazında kasıtlı olarak sinyal vermesinin sağlandığını kaydeden Zozan, “Erkek gardiyan pantolonu, kullanılmış, büyük beden ve iç çamaşırım erkek gardiyanlar gördü. Gardiyan üzerini çek diye uyarıyordu, çekecek bir tarafı yok çok büyüktü. Kameralar görüyordu. Cebimde kullanılmış peçete vardı. 45 dakikalık görüşte 15 dakikam bu nedenle harcandı ve 15 dakika geç çıkacağım söylenmesine rağmen gerçekleşmedi. 'Sizin şanssızlığınız' dediler. Sorunun nereden kaynaklandığını kendileri de biliyorlardı. Zaten yanımda çocuğum da vardı 15-20 dakika ancak görüşebildik” diye ifade etti.   Gıda verilmiyor, tutsaklar battaniyelerin üzerinde yatıyor   Koğuşlarda bulunan 32 tutsağa sadece 15 kişilik yemek ve ekmek verildiğini dile getiren Zozan, “En temel sorunları  gıda. Bu demek oluyor ki iradelerini açlıkla sınıyorlar.  Yeterli sayıda yatak yok. 17 ranza var, ikişer kişi yatıyorlar. Geri kalanlar ise battaniyeler üzerinde yatıyor. Bu, insanlık dışı bir muamele. Her defasında talepleri reddediliyor. Havalandırma saatleri yetersiz. Cezaevi’nin şartlarına göre karanlık basmadan havalandırmalar kapatılmamalı. Ama saat 18.00’de kapatılır. Havasız bir ortamda insanlık dışı bir ortamda yaşıyorlar” dedi.    ‘Başgardiyan Kebire Keleş özel ekibi ile sistematik baskı yapıyor’   Tutsakların birbirinden uzak koğuşlarda  tutularak iletişimlerinin kesilmesinin hedeflendiğini belirten Zozan, “Bu bir tecrit. Tutsaklar ayrı koğuşlarda yan yana kalmak istiyor. Gardiyanların daha esnek olması gerekir. Her hafta sıkı aramalar yapılıyor. Baş gardiyan Kebire Keleş, düşman gibi. Ekip oluşturmuş, sistematik olarak mahkumlara baskı yapıyor. Ben cezaevine girerken sorun yaşıyorum, içeride ablam sorun yaşıyor. Gelen bütün arkadaşların şikayetleri, dilekçeleri aynı. Şahsi kıyafetleri, eşyaları alıyorlar ama kitabı elden almıyorlar. Bu da, insanlara kargo maliyetine neden oluyor” ifadelerini kullandı.    Kamuoyuna seslenen Zozan, “Cezaevlerini duysunlar artık, insanlar insanlık dışı şartlarda yaşıyor. Bunları görsünler artık” diye konuştu.