Anneler Günü'nde ‘savaşın son bulması’ talebi 2022-05-06 09:04:49   DİYARBAKIR - Anneler Günü’nde savaşın ve hak ihlallerinin son bulmasını diledikleri kaydeden Menice Yeni ile Fevziye Kolakan, mücadele vurgusu yaptı.   Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) annesini kaybeden Anna Jarvis'in tüm dünyaya armağan ettiği Anneler Günü, farklı ülkelerde farklı tarihlerde kutlansa da Türkiye'de Mayıs ayının ikinci Pazar'ında kutlanmakta.   Kapitalizmin boyunduruğu altında olan televizyon, alışveriş ile eğlence merkezleri ve dijital medya üzerinden Anneler Günü anlamsızlaştırılmaya ve bir paket hediyeye sığdırılmaya çalışılsa da bölgede yaşayan anneler için Anneler Günü çok farklı bir anlam ifade ediyor.   Oğlunun cenazesini alamayan Menice Yeni ile hasta ve infazı yakılan tutsakların serbest bırakılması talebiyle Adalet Nöbeti'nde yer alan tutsak yakını Fevziye Kolakan Anneler Günü’nü değerlendirdi.   'Bizim için Anneler Günü diye bir şey kalmadı'   Diyarbakır’ın Dicle (Pîran) ilçesine bağlı Pîrêjman (Kurşunlu) köyü kırsalında 8 Eylül’de TSK’nin bombardımanı sonucunda Senar Delayimilan (Brûsk Deyndar) ve Zindan Yeni (Dijwar Şerzan) yaşamını yitirmişti. Parmak izi uyuşmasına rağmen aylardır aileye verilmeyen cenaze "Ölüm sebebi belli değil" denilerek bekletiliyor.    Zindan Yeni'nin annesi Menice Yeni, "Bizim için Anneler Günü diye bir şey kalmadı" diyerek, adaletsizliğe maruz bırakıldıklarını belirtti. Menice, "Dilim varmıyor cenazemizi daha almadık demeye. Zaten geriye kalan cenaze paramparça edilmiş. Kürdistan coğrafyasında tüm annelerin yaşadığı acılar aynı. Benim çocuğumun cenazesini vermiyorlar. Diğer taraftan yıllardan beridir çocuğu zindanda tutulan anneler. Biz anneler olarak bayram ve özel günleri hep gözyaşı ile karşılıyoruz. Ancak şöyle bir gerçeklik var, evet tüm bu acıları yaşıyoruz ama hiçbir zaman mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. İrademizi kıramayacaklar” diye kaydetti.   'Anneler savaşa, talana 'hayır' desinler'   "Eğer çocuğumu özgürlük mücadelesi içerisinde kaybetmeseydim, sistemin kirli yüzünü bu denli göremezdim" diyen Menice, Kürtlere mücadele etmekten başka yol kalmadığını ifade etti. Menice, "Şu an hala ayaktaysak, irademizden kaynaklıdır. Şuan devam eden bir savaş var, Barzanî neden Kürtlere düşmanlık yapanlara el uzatıyor? Eğer Barzanî, Türkiye ile işbirliğine girmeseydi, belki birçok anne Anneler Günü'nü acı içerisinde karşılamazdı. Annelerden tek talebim bu yıl kutlanacak olan Anneler Günü'nde ayağa kalksınlar ve savaşa, talana ve katledilmeye 'hayır' desinler" sözlerine yer verdi.   ‘1 buçuk aydır oğlumun sesini duymadım’   Çocukları için Adalet Nöbeti’nde olan Bandırma 2 No’lu Cezaevin’de bulunan Ahmet Kolakan ve Siverek Cezaevi’nde bulunan Mahsun Kolakan'ın annesi Fevziye Kolakan, bir süredir yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle nöbete dahil olamıyor. Aklının ve kalbinin nöbetteki ailelerle olduğunu söyleyen Fevziye, tüm annelerin birlik olması gerektiğinin altını çizdi. Annelerin artık ağlamaması gerektiğini söyleyen Fevziye, "Oğluma iletişim cezası verildiğinden kaynaklı ben 1 buçuk aydır oğlumun sesini duymamışım. Bayramda onunla bayramlaşamadım, biz anneler bu sisteme ne yaptık. Kürt olduğumuz için bizi yargılıyorlar. Adalet nöbetinde yer alıyordum ancak kalp rahatsızlığından kaynaklı son süreçlerde nöbetlere katılamıyorum. İyi olursam tekrardan eyleme katılacağım. Biliyorum ki eğer bu zulüm altında ölürsem, çocuklarıma hasret toprağın alına girerim. Eşim çocuklarına hasret bir şekilde yaşamını yitirdi" diye ekledi.   'Yeter artık'   Fevziye, Anneler Günü'nde çocuklarına sarılmak istediğini belirterek şöyle dedi:  "Anneler Günü'nde tutsakların serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Tutsaklarımızın cezaevlerinde yaşamını yitirmesini istemiyoruz. Yeter artık bu zulüm ne kadar devam edecek. Umuyorum ki bugün savaşın, talanın, katliamın son bulduğu bir gün olur.”