Tülay Hatimoğulları: Türkiye Misak-ı Milli sınırları dışına çıkmak istiyor 2022-04-29 09:03:05     Dilan Babat   ANKARA - Federe Kürdistan Bölgesi'ne dönük saldırıyla Kürtlerin iradesi ve örgütlü yapısının kırılmak istendiğine dikkat çeken HDP’li Tülay Hatimoğulları, Kürtlerin hiçbir zaman KDP'yi affetmeyeceğini belirtti. Tülay, rejimin tasfiyesini isteyen bütün güçlerin ise farklılıklarını bir kenara bırakarak mücadele etmek zorunda olduğuna dikkat çekti.   AKP’nin Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ortaklığı ile Federe Kürdistan Bölgesi’ne dönük 17 Nisan’da başlattığı saldırılar 13’ncü gününde devam ediyor. Zap, Avaşin, Metina ve Kurojahro bölgesinde yoğun çatışmalar devam ederken, Türkiye ve dünyanın dört bir yanında Kürt halkı ve dostları KDP’nin işbirlikçi konumuna tepki gösteriyor.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Federe Kürdistan Bölgesi’ne dönük saldırıları değerlendirdi.    ‘Musul ve Kerkük’e kadar sınır genişletip tahakküm kurmak istiyor’   Federe Kürdistan Bölgesi’ne dönük saldırın çok boyutlu olduğunu belirten Tülay,  Dolmabahçe Mutabakatı'nın inkâr edilmesinin ardından Kürt halkına dönük yoğunlaştırılmış bir “çöktürme planının" devreye girdiğini kaydetti.  Söz konusu saldırıların çöktürme planın hala devrede olduğunu gösterdiğini ifade eden Tülay, “Rusya ve Ukrayna savaşında tüm dikkatler oradayken Türkiye, Suriye ve Güney Kürdistan’daki müdahalelerini arttırdı. Dış siyaseti, yürüttüğü askeri operasyonlarla ve Kürt düşmanlığı üzerinden var ediyor.  Kamuoyunu bu şekilde ikna etmek istiyor. Buzdağının görünmeyen kısmı ise Neo-osmanlıcılık politikaları.  AKP iktidarının en büyük hayallerinden biri Türkiye’nin Misak-ı Milli sınırları ile yetinmeyip Türkiye’nin ötesine Irak, Musul Kerkük’te tahakküm kurmak ve Kuzey Doğu Suriye’ye doğru bir sınır genişletme hedefi içerisinde” dedi.   ‘AKP kaos ve çatışmayla gücünü kazanma peşinde’   Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne dönük saldırılarını “Osmanlıcılık hayalleri”  ile yorumlayan Tülay, iktidarın bu operasyonları meşrulaştırmak için de “terör ile mücadele” kılıfına başvurduğuna dikkat çekti. Ancak bu algının Türkiye’nin iç siyasetinde eskisi kadar “alıcısı “olmadığını dile getiren Tülay, “İktidar kendi varlığını kalıcılaştırmak için attığı adımlardan biri ve herkes artık bunun farkında. Bu durumu dış siyasette kullandığı gibi iç siyasette de kullanıyor. Herkesin bildiği üzere; AKP iktidarı büyük bir güç kaybı yaşıyor. Ekonomi politikalarıyla bu ülkeyi yönetemeyeceğinin farkında ve ‘terör’ algısıyla insanları ilkel milliyetçi duygularla yanında tutmak istiyor. Davalarda yağmur gibi yağan cezalara bile bakıldığında bu ülkenin faşist karakterli rejiminin hangi boyuta geldiğini gösteriyor. Olası bir seçimde iktidar seçimleri kendi lehine çevirmek için kaosu, çatışmayı büyüterek, iç siyasete yeniden gücünü kazanmak istiyor. Bununla beraber muhalefeti de dizayn etmek istiyor” diye belirtti.    ‘Artık kimse KDP’yi affetmez’   Çatışmanın olduğu bölgelerde var olan durumu sadece bir askeri operasyon olarak ele almamak gerektiğine dikkat çeken Tülay, hedefin Kürtlerin siyasi iradelerinin ortadan kaldırılması olduğunu ifade etti. KDP’nin daha önce emperyalist güçlerin uyguladığı “böl, parçala yönet” politikasını uyguladığına vurgu yapan Tülay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürtlerin ulusal birliğinin sağlanması önünde KDP bir engel ve bu saldırılar karşısındaki  tutumu zayıflıklar ortaya çıkarıyor. Kürt halkının buna çok ciddi tepkisi var, kimse KDP’yi artık affetmez. Burada KDP’de kaybedecek, Federe Kürdistan Bölgesi’nin statüsü de sallantıda. Türkiye burada soykırımı tamamlayamaz. Kürt halkı nüfusu yoğun ve örgütlü bir halk” şeklinde konuştu.    ‘Amaç Kürt halkının iradesini kırmak örgütlü gücü dağıtmak’   Kürt halkına dönük soykırımını ne Türkiye’nin ne de başka bir gücün başaramayacağına işaret eden Tülay, “ hedeflenen Kürt halkının iradesini kırmak, örgütlü durumunu dağıtmak. Bu saldırılarda sadece AKP yok. Devletin içindeki klikler de bu işin içinde. Devletin aynı zamanda geleneksel yapısı bunu sürdürüyor. Emri verenler şunu biliyorlar ki; Kürt halkının örgütlü mücadelesini bitiremezler” diye ekledi.    ‘AKP’ye destek giderek zayıflıyor’   Türkiye’de çok ağır bir süreç yaşandığını ve iktidarın bu süreci operasyonlarla düzeltmeye çalıştığını kaydeden Tülay, insanların artık faturalarını ödeyemez duruma geldiğine işaret etti. Ülkenin tüm kamusal kaynaklarının yandaşlara peşkeş çekildiği ve savaşa yatırım yapıldığını söyleyen Tülay, “Bir yandan 5’li çeteye ülkenin kaynakları peşkeş çekildi öte yandan sınır ötesi operasyonlara harcandı. Türkiye’de insanlar açlıkla mücadele ediyor. Ülkenin güvenlik politikaları, aç olan yurttaşı bir yerden sonra ilgilendirmiyor. AKP bir yerden sonra ekonomik krizin kendisini etkileyeceğini de biliyor. AKP’de olan destekte zayıflama var. Bu salt ekonomik kriz ile ilgili değil. 15 Temmuz’dan sonra ülkeyi mâhkum ettiği karanlık, hızlı bir otoriterleşme ve faşist rejimi tahakküm etmeye çalışmasına ve kazanımların kalkmasına büyük bir tepki var” dedi.    ‘İktidardan çok muhalefete konuşmak zorundayız’   AKP’nin tepkileri zor aygıtlarını kullanarak bastırmaya çalıştığını belirten Tülay, “Bugün asker kanı ve bayrağı kullanarak siyaset yapan AKP’nin en temel amacı, çöküşünü durdurmak ve bir kez daha ‘terörü’ bahane ederek seçimi kazanmak. Artık bu devlet anlayışına söyleyecek sözümüz yok, bunlara karşı mücadelemizi güçlendirmemiz lazım. Muhalefete konuşmak zorundayız, tamamını göreve çağırmak zorundayız. Bu savaş politikalarına artık muhalefet hâlâ aldanıyorsa Türkiye’ye artık geçmiş olsun demeliyiz. Bu rejimin tasfiye edilmesini isteyen bütün güçler farklılıklarını bir kenara bırakarak bir arada durarak mücadele etmek zorunda” şeklinde konuştu.