Silopi’de binler Habur Sınır Kapısı’na yürüdü: Bu yanlıştan dönün 2022-04-27 14:25:41       ŞIRNAK - Silopi’nin Tilqebîn beldesinde bir araya gelen binlerce kişi Türkiye’nin operasyonlarına ve KDP’nin ihanetine karşı Habur Sınır Kapısı’na yürüdü. Sınırda yapılan açıklamada KDP’nin işbirliği kınanarak, “Bu yanlıştan dönün” çağrısı yapıldı.   AKP-KDP saldırılarına karşı Barış Anneleri Meclisi öncülüğünde, Şırnak’ın Silopi ilçesinde bir araya gelen binlerce kişi, Habur Sınır Kapısı’na yürüyüş düzenledi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Nuran İmir, Hasan Özgüneş, Remziye Tosun, Ayşe Sürücü, Sıddık Taş, Tevgera Jinên Azad (TJA), HDP ve DBP yöneticileri ile Mardin, Siirt, Batman ve Diyarbakır’dan gelen binlerce kişi, Şırnak'ın Silopi ilçesinin Tilqebîn beldesinde bir araya geldi.   Askerlerin engellemelerine rağmen binlerce kişi, “Li hember îxanet û dagirkeriyê, emê xaka pîroz biparêzin, bijî berxwedana rumetê” pankartıyla yürüyüşe geçti. Yürüyüşte, KDP’nin AKP ile ortaklığına tepki gösteren binler, “Bimre îxanet” ve “Bijî berxwedana Zapê” sloganları attı.   ‘Biz birlik istiyoruz, onlar savaş’   Yürüyüşün ardından yapılan kitlesel açıklamada konuşan Barış Anneleri Meclisi üyesi Emine Özek, sınır ötesinde devam eden saldırılara karşı bir araya geldiklerini belirterek, “Mesut Barzani Kürtlerden ne istiyor. Ne zamana kadar zalimlere destek verecek. Bu ihanet ne zamana kadar. Biz birlik istiyoruz, onlar savaşı dayatıyor. Tanklarla, toplarla, çocuklarımıza saldırıyorlar. Çocuklarımız niye dağlarda? Mesut Barzani, ihanetten vazgeç. Utanmıyor musun? Bu zulümden, ihanetten vazgeç. Halkının yanında dur. Artık yeter” dedi.    ‘Demokrasiye yönelik bir savaştır’   Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, AKP-KDP saldırılarına tepki göstererek, “Günlerdir devam eden amansız bir savaşa, Kürt halkına düşmanlık savaşına hayır demek için buradayız. Buradan 14 Nisan’da başlatılan, zeminini yüzyıllık Kürtlere düşmanlık politikasından alan savaşa hayır diyoruz. Bu savaşa karşı her zaman birlikte mücadele edeceğimizi haykırmak için buradayız. Tecrit ve kayyım politikalarıyla, kadın katliamlarıyla, siyasi operasyonlarla, Rojava’da Başur’da, dört parça Kürdistan’da savaş politikalarıyla, bitmiş iktidarını ayakta tutmak için bu savaşa sarılıyor. Aslında yüz yıldır Kürtlere uygulanan yok saymanın, AKP-MHP döneminde zirve yaptığını görüyoruz. 14 Nisan’dan bu yana her türlü ihlalin yapıldığı, kimyasal silahın kullanıldığı bir savaşla karşı karşıyayız. Bu savaş Türkiye halklarına yönelik bir savaştır. AKP-MHP faşist ittifakı, Türkiye’nin yüzyıllık politikasını, Osmanlıcılık hayallerini gerçekleştirmek için bu savaşa başvurdu. Kürt’ün düşmanlığı üzerinden görülebilir, ancak Türkiye’nin demokrasisine yönelik bir savaştır. Kürt halkı bu savaşlara karşı nasıl şimdiye kadar mücadele ettiyse, bundan sonra da edecektir” şeklinde konuştu.   ‘Kürt halkı KDP’siz de birlik oluşturacaktır’   Savaş politikalarına karşı mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Saliha, devamında şunları belirtti: “Demokratik siyasette mücadelemizi sürdüreceğiz. Şengal’de, Irak-KDP-Türkiye-Amerika birlikte Kürt kazanımlarına saldırmakta. Bizler Kürtler arasında birlik olmak gerekiyor dedikçe, KDP’nin yaklaşımı Kürtleri yok etme üzerinedir. Bu duruş, Kürdistani bir duruş değildir, birlik mücadelesinin duruşu değildir. Kürt halkı KDP’siz de birlik oluşturacaktır. Güney Kürdistan halkı bin bir emekle oluşturduğu statüsüne sonuna kadar sahip çıkmalıdır. Bu, Güney Kürdistan’ın statüsüne yönelik bir savaştır. Şengal’e, Maxmur’a, Güney Kürdistan’a yapılan saldırıları kınıyoruz. Asla savaşa geçit vermeyeceğiz.”   ‘Kürtler kabul etmeyecektir’   “Bizler bugün burada Kuzey Kürdistan adına açıklama yapıyoruz. KDP de Güney Kürdistan halkı da sesimizi duymalı” diyen DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk ise, “Egemen güçlerin eliyle Kürdistan dört parçaya bölündü, ancak Kürdistan tek parçadır. Uzun zamandır AKP-MHP faşist iktidarının Kürt düşmanı politikaları derinleştiriliyor. Kürdistan’ı işgal ediyor. Daha önce de bunu yaptılar. Bugün KDP’nin yardımıyla, Federe Kürdistan Bölgesi hükümetini desteğiyle yapıyorlar. Yanlış budur. Bunu kabul etmeyeceğiz. Kürt halkını temsil ettiğinizi söylüyorsunuz. Ancak Tayyip Erdoğan’ın yanında bir memur gibi esas duruşta duruyorsunuz. Sizler AKP-MHP’nin memuru haline geldiniz. Kürtleri temsil etmiyorsunuz, Kürtlerin onurunu koruyamıyorsunuz. Aile çıkarlarınızı her şeyden önde tutuyorsunuz. Güney Kürdistan’ın statüsü, Barzani ailesinin statüsü değildir, Kürt halkının, Kürdistan’ın statüsüdür. Bunlar bugün Kürtlerin yok edilmesi üzerine ant içmişler. Bunu Efrîn’de, Girê Spî’de de gördük. Bunun adı operasyon değil, işgaldir. Kürtler kabul etmeyecektir” dedi.   Berdan, KDP’ye seslenerek, “Yol yakınken, yanlıştan dönün, AKP’nin memuru olmaktan vazgeçin. Geç değil, bir an önce yanlıştan dönün. Yoksa tarihin kara sayfalarında kalacaksınız. Kuzey, Rojava, Rojhilat, Başur halkı buna sessiz kalmayacaktır. Tayyip Erdoğan size dost olmaz. Bakur’da zulüm uygulayan, Başur’a dost olmaz.”   Yapılan konuşmaların ardından kitle sloganlarla eylemini sonlandırdı.