Deniz Poyraz davasına katılım çağrısı 2022-04-17 09:03:04     DİYARBAKIR - Deniz Poyraz’ı katleden fail Onur Gencer’in yargılandığı davanın 29 Nisan’da görülecek 3’üncü duruşmasına katılım çağrısında bulunan Avukat Berfin Polat, “Deniz Poyraz sadece kadın değil Kürt olduğu için de katledildi. Bu aslında bir soykırımdı” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasına yönelik 17 Haziran 2021 tarihinde gerçekleştirdiği silahlı saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz’ı katleden fail Onur Gencer’in yargılandığı davanın 3’üncü duruşması 29 Nisan’da İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.   Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi avukat Berfin Polat, son iki duruşma ve görülecek 3’üncü duruşmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   ‘Soruşturma etkin bir şekilde yürütülmedi’   Deniz Poyraz’a yönelik ırkçı saldırının İzmir’in merkezi yerinde olan HDP İzmir İl Örgütü binasında yaşandığını hatırlatan Berfin,  saldırının, polisin denetimi ve gözetimi altında gerçekleştiğini belirtti. Berfin, tüm bu hususlara rağmen ulusal ve uluslararası mevzuata aykırı şekilde yürütülen bir soruşturma ile karşı karşıya kaldıklarını dile getirerek, “Kolluk görevlileri resmen fiilin bitmesini bekledi. İlişkiler ağı ortaya çıkmadı. Katilin bu fiili işlemeden önce ve işledikten sonra sürekli olarak irtibat halinde olduğu kişilerin tespiti ve araştırması yapılmadı. Harcamaların fazlalığı, lüks otellerde kalması gibi hiçbir araştırma yapılmadı. Yine aynı şekilde ona destek verip lojistik sağlayanların hiçbiri tespit edilmedi. Tüm bunlara bakıldığında soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmediğini söyleyebiliriz. AİHM Sözleşmesi’ne aykırı bir soruşturma yürütüldüğü gözler önüne serildi” dedi.   ‘İlk duruşma normal seyrinde değildi’   Rosa Kadın Derneği ve çok sayıda hak savunucusu, STÖ’ler, baro başkanları ve kurumlarla birlikte ilk duruşmada olduklarını kaydeden Berfin, “Organize şekilde işlenen siyasi cinayetin ve kirli zihniyetin açığa çıkması için çok büyük bir destek ve dayanışma vardı. Ancak katil Onur Gencer’e bu fiili işlettiren zihniyet duruşma salonunda aynı rahat tavırları takınma cesaretini de verdi. İlk duruşma normal seyrinde giden bir duruşma değildi. Bunun nedeni de katilin kolluk görevlileriyle gülüşmeleri, Deniz Poyraz’ın kardeşine hakaret etmeye varacak şekilde pervasızlığı vardı. Müştekilerin beyanları alınmadan, katılma talepleri alınmadan direkt 24 Ocak’a ertelendi. İkinci duruşmada da çok yüksek bir katılım vardı. Ancak salonun küçük olmasında kaynaklı herkesin katılmasına imkân verecek şekilde bir salon tahsis edilmedi. Sadece katılma talebinde bulunanlar arasında temsili kişiler salona alındı. Biz de Rosa Kadın Derneği olarak orada yerimizi aldık ve katılma talebinde bulunduk. Ancak gerek derneğimiz gerek talepte bulunanların katılma talepleri reddedildi. HDP’nin kabul edilme şekli de mala zarar verme suçlarında kaynaklıydı” şeklinde konuştu.   ‘Gerçekleştirdiği fiilin daha ağırını planlamıştı’   Berfin, failin duruşmada verdiği ifadede, olayı herkesin gözünde tekrar betimlercesine ve ailenin aynı travmayı yaşamasına neden olacak şekilde anlattığına değindi. Failin pişmanlık duymadığına dikkat çeken Berfin, “Daha fazla zarar planladığını ve planladığı şekilde gitmediğini söyledi. Gerçekleştirdiği fiilin daha ağırını planladığını söyledi. Mahkeme heyetinin de bu anlatımlarına dönük müdahalesi oldukça azdı. Orada bulunan tüm hukukçu ve kurumlar bu durumdan rahatsız oldu. Hemen akabinde katil Orhan Gencer’den sonra Deniz Poyraz’ın ailesine söz verildi. Müştekiler şikâyet taleplerini öne sürerken anne ve babanın hala umut verici beyanlarda bulunmaları, hala barış talebinde bulunmaları, hala bu ülkede Deniz Poyraz nezdinde hiçbir kadının katledilmemesi yönünde konuşmaları önemliydi. Bir annenin böylesi bir katile karşılık hala bu şekilde barış talebini yinelemesi gerçekten çok etkileyiciydi” sözlerine yer verdi.   Destek çağrısı   Kadın kırımıyla karşı kaşıya olduklarının altını çizen Berfin, “Yargı mercilerinin de bu mevcut durumda bizim gibi STK’lerle işbirliği içerisine girmesi oldukça zaruriyet arz etmiştir. Yaşanan çoklu temelde ayrımcılığa, yaşanan sorunlara ve kadın kırımına karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesinde bulunan herkes yargı taciziyle karşılaşıyor. Bu ülkede katledilen kadınların kimliklerinden Kürtlüklerini silemeyiz. Çünkü biz diyoruz ki Deniz Poyraz sadece kadın değil Kürt olduğu için de katledildi. Bu aslında bir soykırımdı. Orada gerçekten destek ve dayanışma amacıyla Türkiye’nin her yerinden gelen yüksek bir katılım vardı. Bu da bize güç verdi. Herkesi 29 Nisan’da İzmir Adliyesi’ne aynı motivasyonla ve kararlılıkla destek vermeye davet ediyoruz.”