ÖHD Urfa Eşbaşkanı Meral Halat: Halkın yaşam hakkı korunmalıdır 2022-04-11 09:03:16     Şirin Çınar-Sema Çağlak   URFA - Son süreçte Kürt illerinde gerçekleşen “zırhlı araç” vakalarının artmaya devam ettiğini vurgulayan ÖHD Urfa Eşbaşkanı Meral Halat, “Sokaklarda gezen zırhlı araçlardan devlet sorumludur” diye belirtti.   Bölge kentlerinde çocuklara dönük yaşam hakkı ihlalleri devam ederken, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin 19 Kasım 2021’de açıkladığı verilere göre son 10 yıllık süreç içerisinde toplamda 228 çocuk yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren çocukların yüzde 78'ini erkek çocuklar oluştururken, yüzde 22’sini ise kız çocuklar oluşturuyor. Kolluk güçleri tarafından açılan ateş sonucunda 64 çocuk yaşamını yitirirken, gerçekleştirilen bombalı saldırılar sonucunda 62, silahlı saldırıda arada kalma sonucu 33, serbest bırakılan mayınların patlaması sonucunda 39, zırhlı araç çarpması sonucunda ise 18 çocuğun yaşamını yitirdiği bilgisi yer aldı. Yaşam hakkı ihlallerinin en çok yaşandığı illerin ise Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Hakkâri ve Antep olduğu raporda belirtildi.    Son süreçte artan hak ihlallerine ve bunun sonucunda uygulanan cezasızlık politikasına ilişkin Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şube Eşbaşkanı Avukat Meral Halat, değerlendirmede bulundu.   'Zırhlı araçlar en çok yaşadığımız coğrafyada görülüyor’   Gerçekleşen vakalara baktıklarında zırhlı araç kullanan kişilerin iyi bir eğitimden geçirilmediğinin görüldüğünü söyleyen Meral, “Kolluk kuvvetlerinin eğitimli oldukları konusundan tereddütlerimiz var. Çünkü dosyaya yansıtılanlara baktığımızda iyi eğitim almadıkları ortaya çıkıyor. Öte yandan zırhlı araçların ölümlere yol açacağı bilinmesine rağmen kent merkezi ve sokaklarında sık sık zırhı araçlar görülüyor. Ve bu özellikle yaşadığımız coğrafyada görülüyor. Çünkü yaşadığımız coğrafyada en çok Kürtler yaşıyor. Türkiye'nin batısında yer alan şehirlere baktığımızda ise bu durum daha az karşımıza çıkıyor. Bunun en temel sebebi de devletin uygulamış olduğu politikalardan kaynaklanıyor” dedi.   ‘Kolluk kuvvetleri meslektaşlarını koruma içgüdüsüyle hareket ediyor’   Devletin “güvenliği sağlamak” gerekçesiyle kent merkezlerinde zırhlı araç bulundurma eğilimi olduğunu söyleyen Meral, zırhlı araç vakalarının bu yüzden yaşandığını vurguladı. Vakalara sebep olan faillerin yargılanması için izin şartının alınması gerektiğini kaydeden Meral, “Soruşturmanın açılması için izin şartının istenilmesi bile başlı başına uygulanan bir cezasızlık politikasını karşımıza çıkarıyor. İdare makamlarında yer alan kişiler izin verse dahi, bu sefer delillerin toplanması süreci başlıyor. Bu da başka kolluk birimi tarafından yürütülüyor. Bunu yürüten kolluk kuvvetleri ise kendi meslektaşlarını korumak içgüdüsüyle hareket ediyor. Fakat bu cezasızlık politikasının artmasına neden oluyor” diye vurguladı.   ‘Sokaklarda gezen zırhlı araçlardan devlet sorumludur’   Meral, zırhlı araçların sokaklarda bulunmasının “hukuken olası bir kast” olduğunu kaydetti. Açılan soruşturmaların aşamasına da değinen Meral, “Soruşturma aşamasında idari izinin alındığını var saydığımızda bu sefer de savcılık ‘olası kastan değil, taksirle insan öldürme’ suçundan dava açıyor. Dosyalar taksirle açıldığında ise bu sefer infaz uygulanmıyor. Bu da cezasızlık politikasının uygulandığını gösteriyor. Ve bu diğer failleri bu duruma teşvik ediyor” dedi. İhlal edilen yaşam haklarına işaret eden Meral, “Uluslararası sözleşmelerde ve iç mevzuatlarda çocuklara ilişkin birçok mevzuat bulunuyor. Bu coğrafyada çocukların yer aldığı alanlara baktığımızda bu alanlar sokaklar oluyor. Zırhlı araçların sokaklarda geziyor olmasında devletin sorumluluğu vardır. Bu da yaşam hakları ihlallerinin yaşanmasına sebep oluyor” diye ifade etti.   ‘Zırhlı aracın yaşam alanlarında bulundurulması hak ihlalidir’   Meral, zırhlı araçların bölge kentlerinden çıkarılması gerektiğini dile getirerek, zırhlı araçların çıkarılması için İçişleri Bakanlığı’nın bir genelge yayınlaması gerektiğini ifade etti. Zırhlı araçların sokaklarda ve dar alanlarda bulunmaması gerektiğini de dile getiren Meral, “Zırhlı araçlar hepimizin bildiği üzere savaş alanlarında kullanılan araçlardır. Bunun için zırhlı araçların kent merkezinde bulundurulması bile başlı başına bir hak ihlalidir. Bundan kaynaklı zırhlı araçların yaşam alanlarından çektirilmesi gerekiyor. Bunun haricinde ise uygulanan cezasızlık politikasından ise vazgeçilmesi lazım. Devlet öncelikle devlet olmayı değil, insan haklarını öncelemesi gerekiyor. Bundan dolayı da insanların en temel hakkı olan ‘yaşam hakkını’ korumalıdır” diye konuştu.