Sanatçı Nudem Durak’a özgürlük: Ateş çemberinden birlikte çıkabiliriz 2022-03-30 09:04:42     Öznur Değer-Sema Çağlak   DİYARBAKIR - Hasta tutsak sanatçı Nudem Durak için dayanışma çağrısında bulunan sanatçılardan Pınar Aydınlar, “Buradaki devlet politikasına, düşman politikasına karşı biz sanatçı, müzisyen ve tüm muhalif kesimler olarak sesimizi daha çok yükseltmek durumundayız. Ateş çemberinden ancak hep beraber çıkabiliriz. Nudem’e bir an önce özgürlük diliyorum” dedi.   “Bir ülkenin doğru yönetilip yönetilmediğini, ahlak açısından yücelip yücelmediğini anlamak mı istiyorsunuz? O ülkenin musikisini dinleyiniz!” diyor Konfüçyüs. Sanatçılarının, müzisyenlerinin icra ettikleri sanattan ötürü cezaevinde olduğu bir ülke halini aldı Türkiye. Kürtlerin diline, kimliğine yönelik baskıların yanı sıra sanatına yönelik baskı politikası da devam ediyor.   Şarkının bedeli 19 yıl   Kürtçe şarkı söylemeleri gerekçe gösterilerek tutuklanan, cezalandırılan sayısız Kürt sanatçı bulunuyor. Yalnızca Kürtçe şarkı seslendirdiği için 19 yıl hapis cezası alan ve 7 yıldır cezaevinde tutulanlardan biri de Nudem Durak. 22 Nisan 2015 tarihinden bu yana cezaevinde tutulan Nudem, hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan iki ayrı davadan toplam 19 yıl hapis cezası aldı. 5 yıldır Bayburt M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Nudem, cezaevinde de sanatını sürdürüyor.    Açlık grevine girdi   Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in, 8 Kasım 2018’de PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevine destek vererek 1 Mart 2019’da greve giren Nudem, 87 gün açlık grevinde kaldı. Sonrasında çok sayıda sağlık sorunu yaşamaya başlayan Nudem’e son olarak graves (zehirli guatr) teşhisi kondu.   Özgürlük kampanyası   Nudem için Avrupa’da "Free Nudem Durak" (Nudem Durak’a özgürlük) adıyla kampanya başlatıldı. Dijital medyada Free Nudem Durak ismiyle açılan hesapta, dünyanın çeşitli ülkelerinden sanatçı ve aydınlar Nudem’in serbest bırakılması çağrısında bulundu.   Dünyaca bilinen sanatçıların yanı sıra Nudem’in sanatçı arkadaşları ve dostları da özgürlüğü için çağrılarını sürdürüyor.   ‘İşgal altına alınmış o miras bir gerçektir’   Sanatçı Pınar Aydınlar, Nudem’in birçok sanatçı ve siyasi düşünür gibi haksız yere cezaevinde olduğunu vurgulayarak, “Ülkenin politikaları, devlet politikaları kendinden olmayana karşı düşman hukukunu her alanda en ağır şekilde yaşatıyor. Bunu bir terbiye biçimi olarak gösteriyor. Nudem şahsında Kürtçe, anadiliyle şarkılar söylediği için insanları dört duvar arasına sığdırmaya çalışan zihniyetin unuttuğu bir gerçek var. Tarihler boyuna Mezopotamya’da bugün bırakılan miras ve Türkçeleştirilmiş, işgal altına alınmış o miras bir gerçektir ve gerçek olan devrimcidir. Bizler Nudem arkadaşımızın sonuna kadar yanındayız” şeklinde konuştu.   ‘Nudem sarayın değil halkın sanatçısı’   Kendisinin de söylediği şarkılar nedeniyle yargılandığını belirten Pınar, okudukları şarkıların ezilen, mazlum halkların özgürlük şiarını sahiplenen eserler olduğunun altını çizdi. Nudem ve arkadaşlarının sarayın değil halkın sanatçıları olduğunun altını çizen Pınar, “Sadece kendi özgürlükleri değil, halkların özgürlükleri olduğu için de bugün Nudem yıllardır hapishanede. Hasta olmasına rağmen bırakılmıyor ve 19 yıl tutsaklık süreci dayatıldı. Buradaki devlet politikasına, düşman politikasına karşı biz sanatçı, müzisyen ve tüm muhalif kesimler olarak sesimizi daha çok yükseltmek durumundayız. Çünkü öyle günlerden geçiyoruz ki bu bir ateş çemberi. Ve bu ateş çemberinden ancak hep beraber çıkabiliriz. Sesimizi ortaklaştırarak büyütmemiz gerektiğine inanıyorum. Nudem şahsında anadilinde şarkı okuduğu, inandığı ilkeler ve değerler uğruna şarkı söylediği için pek çok arkadaşımız tutuklandı. Son yaşadığımız Newroz sürecinde de bunları gördük. Tüm tutsak ve müzisyen arkadaşlarımızın yanındayız. Nudem’e yapılan bu düşman hukukunu reddediyorum. Sonuna kadar da onun için özgürlük şiarımızı sahipleniyoruz” ifadelerinde bulundu.   ‘Bizim kimseye eğecek başımız yok’   Ellerinde mikrofonla milyonlara, aynı göğün altında fiziki olarak ulaşamayacakları alanlara, yerlere ulaştıklarını kaydeden Pınar, “O insanların gönüllerine sesleniyoruz. Bizim sözlerimiz yeri geliyor cesaret kaynağı olur, yeri geliyor umut olur. Yılmaz Güney’in dediği gibi, ‘Bizim kimseye eğecek başımız yok. Bizim umudumuzun bittiği yerde inadımız başlar.’ Daha kararlı bir şekilde bu mücadeleyi büyütmek, bu mücadeleyi ortaklaştırmak ve asla iktidarın baskı politikalarına karşı boyun eğmeden, inandığımız köklere, değerlere, özgürlük mücadelesine sahip çıkarak yol almaktır” sözlerine yer verdi.     ‘Mesele esir düşmek değil teslim olmamaktır’   Pınar, baskı ve faşizmin bir kavram değil, gerçeklik olduğuna dikkat çekerken, şunları söyledi: “Her tarihin zulmedeni varsa karşısında direnişçileri de var. Tüm dünya halklarına seslenmek istiyorum. Nudem’in özgürlüğü sadece Nudem şahsında değil, bir anlayışın, bir geleneğin, bir tarihe karşı özgürlük sözüdür. Bunun için de imza kampanyasının daha fazla güçlendirilmesini ve yaygınlaşmasını sağlamamız gerekiyor. Ya hepimiz özgür kalacağız ya hepimiz esir düşeceğiz. Mesele esir düşmek değil, teslim olmamaktır ama biz özgürlüğümüzü kimseye vermemek adına Nudem’i dört duvar arasından bir an önce elinden tutup çıkarmamız gerekiyor.”   ‘Kürt tarihi ve kültürü üzerinde yok etme politikası sürdürülüyor’   Kürt dili ve kültürünün yasaklanmasına yabancı olmadıklarına işaret eden sanatçı Şilan Dora da, yıllardır Kürtçeye ve Kürt sanatına yönelik yok etme politikalarının sürdüğünü ifade etti. Kürt dili ve kültürüne yönelik çalışma yürüten birçok kurumun kapatıldığını hatırlatan Şilan, “İnsan kültür ve sanatına sahip çıkmak istiyorsa bunu dili yoluyla yapabilir. Nudem, Cizre’de Mem û Zîn Kültür Merkezi’nde kültür ve sanat çalışması yürüten genç bir arkadaşımız. Yaratıcılık ve üretkenlik noktasında çok başarılı bir sanatçı. Nudem, dengbêj bir aileden geliyor ve Kürt kültürüyle büyüdü. Fakat Nudem, Kürtçe şarkı söylediği için ceza alan arkadaşlarımızdan biri. Nudem hakkında iki dava açılmıştı” dedi.   ‘Nudem serbest bırakılsın’   Nudem’in sağlık sorunlarına da dikkat çeken Şilan, iktidarın hasta tutsaklara yönelik yaklaşımının kabul edilemez olduğunun altını çizdi. Nudem ve tüm hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulunan Şilan, “Bu yaklaşım sadece Kürt kültürü ve diline yönelik değil, Kürt halkını baskı altına alma politikalarıdır. Tahliye edilmesi gereken çok sayıda hasta tutsak var, ancak rahatsızlıklarına rağmen tahliye edilmiyorlar. Bu da Kürt halkı üzerinde sürdürülen politikaları gözler önüne seriyor. Biz kadın ve Kürt sanatçılar olarak Nudem’in serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz. Kürt sanatının özgür bir şekilde sürdürülmesi için Nudem’e destek olunması gerekiyor. Dünyada da birçok önemli isim Nudem’e destek oldu, dayanıştı ve durumuna dikkat çekmek için kampanyalar başlattı. Bu kampanya hala devam ediyor ve buna dair birçok açıklama ve eylem yapılmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.   ‘Sanatımızı özgür bir şekilde yaratmak istiyoruz’   Şilan, Kürtçe müzik üzerindeki yasaklama ve baskının kabul edilemez olduğunu dile getirerek, dünyada bunun bir örneğinin olmadığını kaydetti. Bunun sadece Nudem şahsında yapılan bir politika olmadığını vurgulayan Şilan, “Birçok sanatçı arkadaşımız sadece Kürtçe şarkı söylediği için tutuklandı ve cezalandırıldı. Bu bir kınama konusu. Bunlar özelde kadın ve sanat üzerindeki baskı politikalarını geliştiriyor. Müzik ve sanatımızı özgür bir şekilde yaratmak istiyoruz. Yıllardır bu yönlü politikalar sürdürülüyor ancak bu saldırı ve baskının artık son bulmasını istiyoruz. Kültür ve sanatımız bize kalan büyük bir miras ve bizler de büyük bir gelenekten geliyoruz” ifadelerini kullandı.      ‘Kürt sanatı dört duvar arasında engellenemez’   Kürt kültürü ve dili üzerindeki yasaklamaları kınayan sanatçı Kudret Uçuk da, Nudem’in bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulundu. Sanatçıların özgür bir şekilde, kendi dilleriyle sanatlarını icra etmeleri gerektiğine dikkat çeken Kudret, şöyle konuştu: “Ben de bir Kürt sanatçı olarak, Kürtçeye ve Kürt kültürü ve sanatına yönelik saldırıları kınıyor ve kabul etmiyorum. Kürt kültürü ve dilinin yok edilemeyeceğinin bilinmesi gerekiyor. Kültür ve sanatımızı sokaklarda, şehirlerde, dört duvar arasında sürdüreceğiz. Kürt sanatı dört duvar arasında engellenemez. Sanatımızı daha da büyüteceğiz. Nudem şahsında Kürtçenin esir alınmasını istediler. Ancak Kürt kültürü ve sanatı her yerde, her alanda büyüyor. Sanatçılar olarak Nudem’in ve tüm hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz.”