EGE TUHAY-DER cezaevlerinde artan şüpheli ölümleri protesto etti 2022-03-29 12:31:49     İZMİR - Cezaevlerinde artan şüpheli ölümleri protesto eden EGE TUHAY-DER üyeleri, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.   Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (EGE TUHAY-DER) cezaevlerinde yaşanan şüpheli ölümleri protesto etmek ve hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyle İzmir Adliyesi önünde açıklama düzenledi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü, Anadolu Yakınlarını Kaybedenler Derneği (ANYAKAY-DER), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir bileşenleri, İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) katıldı. ‘Hasta tutsaklara özgürlük cezaevlerinde ölümler son bulsun’ yazılı pankartın açıldığı açıklamada, “hasta tutsaklara özgürlük”, “hasta tutsaklar onurumuzdur” sloganları atıldı. Açıklamayı EGE TUHAY-DER Eşbaşkanı Nilay Güleser okudu.  Açıklamanın ardından Adalet Nöbeti eylemcileri Hanım Sever ve Medine Kaymaz da konuşma gerçekleştirdi.   ‘Cezaevlerinde faşizm uygulamaları yaşanıyor’   Cezaevlerinde artan faşist baskı ve tecrit uygulamalarının her gün yeni can kayıplarına neden olduğunu belirten Nilay,  tutsak yakınları olarak bu insanlık dışı uygulamaları kabul etmediklerini söyledi. Nilay, “Hasta tutsaklara, cezaevinde kalamaz raporları olmalarına rağmen gerekli müdahale yapılmıyor ve ölüme terk edilmiş durumdalar. Tahliye zamanları gelen tutsakların infazları yakılıyor, işbirlikçiliğe zorlanıyorlar. Koğuşlar çok kalabalık. Pandemiden ötürü yapılan aşılar sonrası tutsaklarda işitme kaybı, baş göstermiş durumda. Kantindeki ürünler fahiş fiyatlarla satılıyor, alım gücü dibe vurmuş durumda. Tutsaklar temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorlar. Verilen yemek miktarı aza indirilmiş, temizlik ürünleri epeyce azaltılmış. Cezaevlerine kitap alımı sınırlandırılmış. Keyfi sürgünler devam etmekte ve tutsaklar özellikle ailesinin bulunduğu illerden daha uzağa gönderiliyor. Elektrik faturaları 400 Lira gibi tutsakların gücünü aşan miktarlarda talep ediliyor. Telefonla görüşme ücretleri 15 Liraya çıkarılmış ve görüşmeler de koğuş içlerinde yapılmakta. Havalandırmaların üstü kapatılmış. Sosyalleşme etkinlikleri, atölyeleri yasaklanmış. Süngerli oda uygulamaları ve fiziksel şiddet artmış durumda” sözleriyle cezaevinde yaşananları özetledi.   ‘İnsanlığa ihanet ediyorlar’   En son Van Cezaevi’nde yaşamını yitiren Şervan Can Güder’in 20 yaşında olduğunu hatırlatan Nilay, “Yine Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde yaşamını yitiren 80 yaşındaki Abdullah Boran'ı buradan saygıyla anıyoruz. Kayseri Bünyan Cezaevinde yaşanan saldırılardan sonra en son Aksaray cezaevi’nde idarenin baskıları siyasi tutsakların canına tak etmiş ve seslerini duyurmak için farklı yöntemlere başvurmuşlardır. Çocuk, genç, yaşlı demeden farklı düşündükleri, sisteme muhalif oldukları için tecrit koşullarının en ağırlarına maruz bırakılan başta Sayın Öcalan olmak üzere tüm siyasi tutsakların sesiyiz. Biliyoruz ki insanlık dışı uygulamaların inşacıları ve yürütücüleri cezaevlerinde düşman hukuku üzerinden muameleler uyguluyorlar. Yaptıkları insan haklarına da insanlığa da ihanettir” diye ifade etti.   Bir an önce tecrit koşullarının sona erdirilmesi, hasta tutsakların özgürlüklerine kavuşturulması, tahliye zamanı gelen tüm tutsakların serbest bırakılması için mücadele çağrısı yapana Nilay, tüm kamuoyunu vicdan sahibi olmaya ve insan hakları savunucularını sorumluluk almaya çağırdı.   ‘Hasta tutsaklar serbest bırakılsın’   Açıklamanın ardından Adalet Nöbeti eylemcisi Hanım Sever hasta tutsakların tahliyesini talep ederek, tutsakların cezaevlerinde tedavi edilmediğini belirtti. Adalet gelene kadar mücadeleye devam edeceklerini belirten Hanım, “Biz barış annesiyiz kimsenin ölmesini istemiyoruz. Ne polis ne asker annesinin ağlamasını istemiyoruz. Biz bundan sonra alanlarda olacağız. Biz anneyiz artık tahammülümüz kalmadı. Neden dilimizi yasaklıyorlar, biz Kürt’üz. İnsanlık istiyoruz adalet istiyoruz. Biz bu tavrı kabul etmiyoruz” diye ifade etti.   ‘Abdullah Öcalan özgür olana kadar mücadeleye devam’   Ardından söz alan Adalet Nöbeti eylemcisi Medine Kaymaz da “Biz Barış Annesiyiz. Bilsinler ki Kürtlerin önderi bırakılana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bilsinler ki biz Kürt’üz. Artık yeter bu zulme. Bu hakarete yeter. Çocuklarımız hasta ve 30 yıl ceza veriliyor. Elektrik, yemek, su parayla. Artık yeter bu zulme” diye belirtti.     Açıklama sloganlarla sona erdi.