4 Nisan’da Amara yolunda katledildi: Apo’nun izinde ölmeye hazırım 2022-03-29 09:01:05     Şirin Çınar - Medya Üren   URFA - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutlamak için Amara’ya giden kitleye yönelik gerçekleştirilen saldırıda katledilen oğlu Mustafa Dağ’ı anlatan Naime Dağ,  oğlunun “Apo’nun izinde ölmeye hazırım” dediğini aktardı.   PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum gününü kutlamak için 4 Nisan 2009 tarihinde Urfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli (Amara) köyüne “Güneşe yolculuk” yürüyüşü gerçekleştirmek isteyen halk polis ve askerler tarafından saldırıya uğramıştı. Saldırıda polisler tarafından halka gaz bombaları, gaz fişekleri, göz yaşartıcı madde ve tazyikli su kullanılmıştı. Mahsum Karaoğlan, polis tarafından atılan gaz fişeğinin karnına isabet etmesiyle geçirdiği iç kanama sonucu, Mustafa Dağ ise gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi de yaralandı.    Saldırının ardından Mustafa ve Mahsum’un ailesi Birecik Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunmuş, ancak “dosyada eksiklik var” denilerek iddianame hazırlanmamıştı. Birecik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2009’dan bu yana başlatılan soruşturma ise hala devam ediyor.    Naime Dağ, Amara’da katledilen Mustafa Dağ’ın ölümünün üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen acılarının hala ilk günkü gibi olduğunu söyledi.    ‘Apo’nun izinde ölmeye hazırım   “Mustafa ilk çocuğumdu. Sadece köydeki öğrenimlerini tamamladı. Okula devam edemedi. Askerden geldikten sonra evlendi ve 2 kız çocuğu oldu” sözleriyle Mustafa’yı anlatmaya başlayan Naime, “Çocuklarını doya doya sevmeye zamanı yetmedi. Biz de çok vakit geçiremedik, çünkü evladım işçiydi. Kendi evini geçindirmek için çalışıyordu. Evine bakıyordu. Kürt mücadelesinde yer almayı çok severdi. Bu sevgisiyle de yola çıkıp ‘Apo’nun izinde ölmeye hazırım’ dedi. Ve istediği gibi bu yolda yaşamını yitirdi” dedi.   ‘Amara’ya yetişmeden Halfeti yolunda katledildi’   Mustafa’nın daha önce de kutlamalara katıldığını ve her kutlama öncesi çok büyük heyecan yaşadığını söyleyen Naime, Mustafa’nın “Eğer öleceksem de öleyim. Geride iki çocuğum kalacak, onlar benim yerimi doldurur” dediğini anımsattı. 4 Nisan sabahı Suruç’un beldesi olan Aligör’de kutlamaların olduğunu kaydeden Naime, Mustafa’nın da sabah oraya gittiğini ve oradan da Amara’ya gideceğini söylediğini aktardı. Naime, oğlunun Amara’ya yetişemeden yolda katledildiğini belirterek, “Gitti ama dönemedi. Dönemeyenlerden biri de Mahsum olmuştu. İkisi de Amara şehidi oldu” ifadelerine yer verdi.   ‘Halkı uğruna yaşamını yitirdi, onurluyuz’   Mustafa’nın hastaneye kaldırıldıktan sonra katledildiğine dair haber aldıklarını söyleyen Naime, “Mustafa katledildiğinde cenazesini Birecik’e getirdiler. O sırada ben başka yerde misafirlikteydim. Haber aldığımızda Birecik’e gidene kadar Urfa'ya götürmüşlerdi. Urfa’da bir gece bekletip köye getirdiler. Sürekli bayıldığım için evladımı nasıl defnettiklerini göremedim. Mezarlığı şu anda karşımızda. Her gördüğümüzde sevinip onurlanıyorum. Evet, ‘evladım katledildi’ diyorum ama en azından ülkesi uğruna can verdi. Her ne olursa olsun Mustafa halkı uğruna yaşamını yitirdiği için onurluyuz. Mustafa, Efrîn’de, Kobanê’de şehit düşen bütün arkadaşlarının arasındadır. Biz kimseden daha iyi değiliz. Herkes bu uğurda şehit düştü. Bizim de evladımız şehit düştü. Etrafımız şehitlerimizle dolu. Barış ve dilimizi istiyoruz. Biz bir şey istemiyoruz. Ama insanlar hala ölüyor” diye konuştu.   ‘Binlerce Mustafa var’   “Barış” istediklerinin ve kimsenin ölmesini istemediklerinin altını çizen Naime, “Mustafa da bu topraklara, ülkeye, halka olan sevgisiyle, bağlılığıyla yaşamını yitirdi. Tüm Kürt halkının başı sağ olsun. Evet, bugün evladım yok ama binlerce arkadaşımız var orada. Binlerce Mustafa var. Bunu görünce daha çok seviniyoruz. Biz var olduğumuz sürece onunla olmaya devam edeceğiz” dedi.