Urfalı kadınlar: Sayın Öcalan’ı özgürleştirip 4 Nisan’ı birlikte kutlayalım 2022-03-28 09:01:24     URFA - Abdullah Öcalan'ın doğum günü olan 4 Nisan öncesi mesajlarını dile getiren kadınlar, “Sayın Öcalan’ı özgürleştirip 4 Nisan’ı hep beraber kutlayalım. Faşizmin kırılması Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüyle mümkün” dedi.   PKK Lideri Abdullah Öcalan, uluslararası komplo ile getirildiği İmralı Adası’nda 15 Şubat 1999’dan bu yana ağır tecrit koşulları altında tutuluyor. Buna karşın bu yıl Newroz’la birlikte yükselen “Abdullah Öcalan’a özgürlük” talebi 4 Nisan’da da dile getirilecek.    Urfa Halfeti ilçesinde bulunan Amara (Ömerli) köyünde 4 Nisan 1949 tarihinde dünyaya gelen Abdullah Öcalan için her yıl köyünde gerçekleştirilen kutlamalar, son 6 yıldır çeşitli gerekçelerle engelleniyor, 4 Nisan’dan günler önce köy abluka altına alınarak giriş çıkışlar yasaklanıyor. Ancak yine de Kürt halkı, bulunduğu her alanda 4 Nisan’ı kutluyor ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü talep ediyor.   4 Nisan’a sayılı günler kala heyecanlı olduklarını dile getiren Urfalı kadınlar, bugüne ilişkin konuştu.   ‘Sayın Öcalan’ın felsefesi her şeyi boşa çıkardı’   “Sayın Öcalan kadının kendisini tanımasını sağladı” diyen Fatma Korkmaz, kadınların bu sayede alanlarda olduklarını ve direndiklerini belirtti. Abdullah Öcalan ve partiyi tanımadan önce evden dahi çıkamadıklarını söyleyen Fatma, “Eskiden erkeklerin yanında konuşamıyorduk ama şimdi her yerdeyiz. AKP-MHP faşizmi de bundan kaynaklı kadınlara baskı uyguluyor. Kadınları eve hapsederek, ‘gülmeyin’ ve ‘şu kadar sayıda çocuk yapın’ diyor. Bu baskılarla beraber kadınları tekrardan geriye çekmeye çalışıyorlar. Fakat Sayın Abdullah Öcalan’ın felsefesi bunların hepsini boşuna çıkardı. Bunun için kadınlar olarak Sayın Öcalan’ın yanındayız” dedi.   ‘Newroz’da sadece Bijî Serok Apo sloganı vardı’   AKP-MHP iktidarının Abdullah Öcalan üzerinde yürüttüğü ağırlaştırılmış tecrit politikasına dikkat çeken Fatma, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istediklerinin altını çizdi. Baskıların, katletmelerin, tutuklamaların, Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin yayılmasına engel olmadığını kaydeden Fatma, “Bunu Newroz alanlarını dolduran binlerce kadın ve gençte gördük. Onlar bu kadar kitlenin bir araya geleceğini düşünemediler. Alanda sadece bir tek slogan vardı ve o da ‘Bijî Serok Apo’ sloganıydı. Bu tecridin artık kaldırılmasını istiyoruz. Kadınlar olarak mücadele ederek onun özgür kalması için direneceğiz” ifadelerini kullandı.   ‘4 Nisan’da Sayın Öcalan halkıyla beraber olsun’   Binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen kutlamalara atıfta bulunan Fatma, ancak son yıllarda kitlesel kutlamaların engellendiğini söyledi. Fatma, “23 yıl cezaevinde olan hiç kimse fikirlerini yürütmeye devam edemez ama Sayın Öcalan’ın fikirlerini hala bitiremiyorlar. Bunun için 4 Nisan’da Sayın Öcalan’ın özgür bırakılması ve halkıyla beraber olmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.   ‘Sayın Öcalan sayesinde kendimi tanıyabildim’   Ezilen halkların kendisini Abdullah Öcalan sayesinde tanıdığını ifade eden Hamide Göktaş da, PKK Lideri’nin kadın mücadelesindeki rolüne de dikkat çekti. Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride de değinen Hamide, tecritten etkilenenlerin başında kadınların geldiğini vurguladı. Hamide, “Sayın Öcalan üzerindeki tecrit sadece ona yönelik uygulanan bir tecrit değildir. Herkese yönelik uygulanan bir tecrittir. Tecrit kaldırıldığı zaman insanlar birlik ve barış içinde yaşıyor. Ama tecrit kaldırılmadığı zaman ise süreçler ağır koşullarla geçiyor. Bunun örneği ise yapılan kadın katliamları. Bunların birçoğu basına yansırken, birçoğu perde arkasında saklanıyor. Bütün bunlara karşı kadınlar her yerde öne çıkmalı. Önderine sahip çıkmalılardır” dedi.   4 Nisan’ın önemine de vurgu yapan Hamide, “4 Nisan başta Kürdistan olmak üzere birçok coğrafya için önemli bir gün. Bu nedenle ‘Barış istiyoruz’ diyen bütün herkes 4 Nisan’a sahip çıkmalı ve bütün alanlarda kutlamalıdır. Birlik olup tecridi kırmalıdır” mesajı verdi.   ‘Tecrit kaldırıldığında yaşanan krizler de çözülecektir’   Bu yıl “Şimdi kazanma zamanı” şiarıyla 72 kentte coşkuyla kutlanan Newroz kutlamasına değinen Naime Bayram da, “Newroz kutlamaları büyük bir umuda vesile oldu.  Bu coşkuyla birlikte Kürt halkı ne istediğini anlatmış oldu ve Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılması için de bir umut oldu. Kürt halkı muhakkak başarıya ulaşacaktır. Bunu Newroz’da da gördük” dedi.  Türkiye'de yaşanan sorunların tecritle bağlantılı olduğunun altını çizen Naime, “Tecrit kaldırıldığında yaşanan krizler de çözülecektir” şeklinde konuştu.   ‘Tek isteğimiz 4 Nisan’da Sayın Öcalan'ı aramızda görmek’   İktidar tarafından Amara’da yasaklanan kutlamalara değinen Naime, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “4 Nisan kutlamalarını devlet uzun bir süre yasaklamamıştı. Suruç ve Halfeti olmak üzere iki yerde de kutluyorduk. Bir bayram gibi geçiyordu ve sorun çıkmıyordu ama devlet son yıllarda bunları yasakladı. Sayın Öcalan’ın doğum günü ve bugünü beraber kutlamak istiyoruz. Devlet ve erkekler kadınların önünü kesmeye çalışıyor. Fakat barış da çözüm de kadınların ve Sayın Öcalan’ın elindedir. Tek isteğimiz 4 Nisan'da Sayın Öcalan'ı aramızda görmektir. Nasıl ki kadınlar ve gençler 8 Mart’ta ve Newroz’da kendilerini gösterdilerse yine aynı şekilde yapsınlar. Bu sorunlar oturarak çözülecek sorunlar değil. Bunun için hepimizin alanlara çıkıp sesimizi yükselterek özgürlüğünü istemeliyiz.”   ‘Halk Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı’   2013 çözüm sürecini hatırlatan Aslıhan Çiftçi ise, “2013’te bir nebze de olsa tecridin kırılmasıyla iyi şeyler olmuştu. Bununla beraber Abdullah Öcalan’la görüşmeler de yapılmıştı. Fakat bir yıldır Sayın Öcalan'dan haber alınamıyor. Sayın Öcalan’la yapılmak istenen görüşlere izin verilmemesinden hepimiz rahatsızız. Yaşayıp yaşamadığına dair herhangi bir bilgi alınmıyor” sözlerine dikkat çekti. Bu yıl kutlanan Newroz’a da dikkat çeken Aslıhan, “Newroz’a kimsenin katılmayacağını zannederken, milyonlarca insan alanları doldurdu. Newroz’da Sayın Öcalan için sloganların atılmasını istemediler ama halk Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı” ifadelerini kullandı.   ‘Sayın Öcalan’ı özgürleştirip 4 Nisan’ı kutlayalım’   Aslıhan, Abdullah Öcalan’ın felsefesinden etkilendiklerini belirtirken, şunları kaydetti: “Erdoğan bundan korktu. Her şekilde bize baskı yapmaya çalışıyorlar ama bizler bu baskıları tanımıyoruz bile. Fakat kanımızın son damlasına kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz. Gerekirse kadınlarla el ele verip İmralı’ya kadar giderek Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kırmak için elimizden geleni yapalım. 4 Nisan’ın tekrardan kutlanması için halk olarak hepimiz bir olalım. Sayın Öcalan’ı özgürleştirip 4 Nisan’ı hep beraber kutlayalım.”   ‘Kalıcı barış ve demokrasiye ihtiyaç var’   Cezaevinde uygulanan tecrit politikalarıyla birlikte tutsaklara yönelik yapılan hak ihlallerinin yaşandığını belirten Çiğdem Karakeçili ise, “Demokrasi ve hukuk devleti diyoruz ama AKP-MHP iktidarı tecride dair bir şey yapmıyor. İnsanların hak ve hukuklarının karşısında da bir tıkanıklık söz konusu. Bunun için Türkiye’nin kalıcı bir barış ve demokrasiye ihtiyacı var. Fakat halkımız bu ülkede barış ve adaletten yoksun. Bunun için de bu tecridin kaldırılması gerekiyor” diye konuştu.   4 Nisan için davet   4 Nisan’a ilişkin çağrıda bulunan Çiğdem, “Biz 4 Nisan’da halkımızı tekrar alanlara bekliyoruz. Barış ve adalet taleplerini haykırmalarını istiyoruz. Bu ülkede ve Ortadoğu’da faşizmin kırılması Sayın Abdullah Öcalan'ın özgür bırakılmasıyla mümkün. Bizler kadınlar olarak 8 Mart'ta adalet ve demokrasi talebimizi zılgıtlarla dile getirmiştik. Aynısını ‘Şimdi kazanma zamanı’ şiarıyla Newroz’da da yaptık. Şimdi bunu Kürdistan ve Ortadoğu’da tekrar yapmak için 4 Nisan’da alanlara davet ediyoruz” dedi.