Avukatlar: Yargı paketleri sorunları derinleştiriyor 2022-03-17 09:03:06     Rozerin Gültekin   İSTANBUL - İktidarın kadın düşmanı politikalarının hukuksal zeminini yargı paketleri ile oluşturmaya çalıştığını söyleyen avukatlar, kadının yaşamını korumayan yargı paketlerinin kendileri için yok hükmünde olduğunu söyledi.   AKP-MHP iktidarı kadın mücadelesine ve kazanımlarına dönük geliştirdiği kadın düşmanı politikalarını çıkardığı yargı paketleri ve düzenlemeleri ile sürdürüyor. Bir yıldan az bir süre içerisinde kadınların haklarını hedef alan maddelerin de içinde yer aldığı biri hazırlık aşamasında olmak üzere üç yargı paketi çıkartıldı. Bu yargı paketleri ile kadının boşanma ve nafaka hakkı hedef alınırken İktidarın yargı paketleri kadınların yaşadıkları sorunlara çözüm olmak yerine sorunu günden güne derinleştirmekten öteye gidemedi. İktidarın sürekli kadın haklarını hedef alan yargı paketleri çıkartmasına ilişkin feminist avukat Canan Arın ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Kadın Komisyonu üyesi avukat Canan Kaya ile konuştuk.   Faillere yönelik yargı kalkanı    İktidarın ve yandaşlarının kadına olan düşmanlığının meşru müdafaayı ortadan kaldırmaya çalıştığını belirten Canan,  kadının kendini korumasının, erkek fail tarafından katledilmesini engellemesinin cezalandırıldığına dikkat çekti. Canan, “Adam kadını öldürmüşse ‘iyi hal indirimi’ ve çeşitli numaralarla cezasını azaltıyorlar. Kadın cinayetlerine yeşil ışık yakıyorlar. Kadını öldürdü diye bir erkeğe müebbet hapis cezası verse o hakimi alır hapse atarlar. Çünkü bu tarz cinayetlerde adama madalya vermesini bekliyorlar. AKP ve yandaşlarının inanılmaz kadın düşmanlığı var. Onlar için kadın insan değil, kadını insan olarak kabul etmek çok zorlarına gidiyor. Bütün dertleri kadınları dört duvar arasına kapatmak, sadece çocuk doğurtmak ve bakım hizmetlerinde kullanmak ” dedi.   ‘Kadını hukuk korumuyor’   Türkiye’de ciddi bir şekilde faşizmin uygulandığını ve bu ortamda halkın yargıya güveninin kalmadığını söyleyen Canan, “AKP küstah, hukuktan haberi olmayan kişileri yargıç olarak atıyor. Onlar da kadın avukatlara karşı çok terbiyesiz yaklaşıyor. Kadını meşru müdafaa noktasına getiren hukukun kadını korumamasıdır. Kadını ailesi korumuyor, hukuk korumuyor. Bu yüzden kadın kendi hakkını kendi elde etmek için öldürüyor. Kadın kendini kurtarmak için bir şekilde adama zarar verdiyse bu meşru müdafaadır. Kadınlar birine durduk yere zarar vermez. Mahkemeler kadınların yıllarca gördüğü işkenceyi göz önünde bulundurmuyor” ifadelerini kullandı.   ‘Kadın yapınca ‘canavar anne’ erkek yapınca ‘cinnet geçirdi’   Yargının yanı sıra medyanın da bu anlamda çok sorunlu olduğunun altını çizen  Canan, medyanın diline dair şu örnekleri verdi: “Kadın birini öldürdüğünde ‘canavar kadın’, ‘canavar anne’ adam yapmışsa ‘cinnet geçirdi’ oluyor. Onun için bu ataerkiliği mutlaka yıkmak gerekiyor. Kadın ve erkek eşitliğini, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak gerekiyor. Ama bu hükümette bunu sağlamak mümkün değil çünkü bu cinayetlere hükümet izin veriyor. Günde üç kadının öldürüldüğü bir ülkede hukuk biraz uygulansa adamlarda kendilerine gelirler.”   ‘Hukukun uygulanmasını avukatlar sağlamak zorunda’   Türkiye’de ve dünyada en iyi muhalefeti kadınların yaptığını, bundan dolayı kendini, haklarını savunan kadının olmayan hukuk tarafından yargılandığını söyleyen Canan, ataerkil düzen sarsıldığından dolayı kadınların üstündeki baskının da arttığına dikkat çekti. Canan,  devamla şöyle konuştu:  “Şimdi kadınların nafaka hakkını engellemeye çalışıyorlar çünkü kadın ekonomik özgürlüğünü sağlıyordu. Kadını, erkeğin kölesi haline getirmeyi amaçlıyorlar. Hukuk diye bir kavram kalmadı. Kadın haklarını ihlal eden bütün yargıç ve savcılar için sosyal medyayı harekete geçirmek ve suç duyurusunda bulunmak gerekiyor. Hukukun uygulanmasını biz avukatlar sağlamak zorundayız. Kadın kadının yurdudur. Kadınların direnmeleri ve kadın kurumları ile temasa geçmeleri gerekiyor. Haklarını savunmak için sonuna kadar direnmeleri gerekiyor."   ‘Kadınları kontrol altına almak istiyorlar’   Yargı paketlerinin amacını anlamak için ilk önce yirmi yıllık AKP iktidarının kadını nerede konumlandırmaya çalıştığını anlamak gerektiğini belirten Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Kadın Komisyonu üyesi avukatı Canan Kaya da iktidarların yaptıkları çalışmalardan aslında neyi amaçladıklarının görülebileceğini ifade etti. Canan, “Bu amaçlarını ürettikleri cinsiyetçi politikalar ve söylemlerden, kadınların haklarını güvence altına alan İstanbul Sözleşmesini feshetmelerinden anlayabiliriz. 2016 yılındaki kurulan boşanmayı önleme komisyonunun boşanmayı önlemek için yaptığı çalışmalardan ve son zamanlarda gündeme gelen kadınlarını haklarını hedef alan yargı paketleri çalışmaları amaçları da bu niyetlerini ortaya koymakta. İktidarın tek bir amacı var, kadını güvencesiz bir şekilde eve hapsetmek. Hapsettikleri evlerde dahil olmak üzere kadını sosyal ve ekonomik hayatta da daha da güvencesizleştirerek, savunmasız bırakarak daha kontrol edilebilir bir nokta oluşturmak istiyorlar. Erkek iktidar kadını kendine karşı tehdit olarak gördüğü için bunları yapmakta” diye belirtti.   ‘İktidar önce suni bir kamuoyu oluşturuyor’   Yargı paketlerini oluştururken iktidarın önce kamuoyu oluşturmaya çalıştığını söyleyen Canan, iktidarın bunu yaparken iki yol izlediğini dile getirdi. Canan, “Mesela şuan nafaka söz konusu olduğu için sosyal medyada gerçek olmayan nafaka miktarları ile mağduriyet hikayeleri yazıyorlar. Ardından ‘nafaka mağduru babalar derneği’ gibi dernekler kurarak kamuoyu oluşturuyorlar. Yarattıkları suni gerekçelerle yargı paketlerine hukuki zemin oluşturuyorlar. Toplumun dinamiğini gözetmiyorlar. Kadınların ihtiyaçları bir yana dursun aslında hedef kitlesindeki erkek kesiminin taleplerine, ihtiyaçlarına cevap oluyorlar. Yargı paketi oluşturulurken kadın ve çocuğun üstün yararının gözetilmemesinin, ihtiyaçlarına cevap olmamasının sebebi politik. Kadını anne ve eş kavramları içerisine sığdırmak istiyor iktidar” ifadelerini kullandı.   ‘Yaşam hakkını korumayan yargı paketi yok hükmünde’   Kadın ve çocuk haklarını ilgilendiren yargı paketleri hazırlanırken Baro Kadın Hakları Merkezlerine ve kadın haklarına ilişkin çalışma yürüten kadın kurumlarına danışılması gerektiğini söyleyen Canan, “İktidar yargı paketlerini düzenlerken küçücük çocukların evlendirilmesinin caiz olduğu yönünde fetvalar veren Diyaneti referans alıyor. Bu yargı paketleri torba yasa şeklinde çıkartılıyor. İçinde vergi hukuku, ceza hukuku, aile hukuku var. Ondan dolayı dikkat edilmesi gereken konular göz ardı edilebiliyor. Tüm bu yargı paketlerine ve kadın düşmanlığı politikalarına biz kadınların vereceği tek bir cevap var: O da mücadeledir. Bu zihniyetle mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Yaşam hakkını korumayı dahi bize vaat edemeyen yargı paketleri bizim için yok hükmündedir” şeklinde konuştu.