‘Bu ülkenin kurtuluşu Sayın Öcalan’dır’ 2022-03-04 09:04:10     DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecridin, cezaevlerindeki tutsakların yanı sıra tüm toplumu etkilediğini vurgulayan TJA aktivisti Remziye Tek, tecrit ve özel savaş politikalarına karşı durmak için örgütlenmenin gerekliliğine dikkat çekti. Remziye, yaşanan sorunlar karşısında tek çözümün ise Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüyle mümkün olacağına işaret etti.    İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 23 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik ağırlaştırılmış tecrit uygulanmaya devam ediyor. Tecritten en fazla etkilenenlerden biri de cezaevinde tutulan tutsaklar olurken, uygulanan hak ihlallerine ise her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Hak ihlalleriyle beraber tutsakların maruz kaldığı baskı, işkence ve zorlanmalara karşı aileleri ve avukatları tedirginliklerini dile getirirken, yetkililer ise sessizliğini koruyor. Öte yandan tecritle beraber Abdullah Öcalan'a verilen disiplin cezaları gerekçe gösterilerek ailesi ve avukatlarıyla olan görüşmeleri engellenirken, kamuoyunun ise kaygıları artmaya devam ediyor.   Abdullah Öcalan ve cezaevlerinde tutulan tutsaklara yönelik uygulanan hak ihlallerine ilişkin Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Remziye Tek değerlendirmelerde bulundu.   ‘Artık haber almak istiyoruz’   “Sayın Abdullah Öcalan’ı Türkiye’ye getirdikleri zaman dünyada güneşimiz karartıldı” diyen Remziye, Kürt halkının o süreçte göstermiş olduğu direnişe vurgu yaparak aynı direnişin uygulanan tecrit politikalarına karşı da gösterilmesi gerektiğini belirtti. Yaklaşık bir yıldır Abdullah Öcalan’dan haber alınamadığının altını çizen Remziye, “Bu duruma sadece Kürtler değil, bütün dünyanın karşı çıkması gerekiyor. Durumu nedir diye merak ediyoruz. Artık bir haber almak istiyoruz” dedi.   ‘Bu ülkenin kurtuluşu Sayın Öcalan’la mümkündür'   Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecridin hukuksuz olduğunu söyleyen Remziye, tecridin sadece Kürt halkını değil, Türk halkını da etkilediğini belirtti. Tecritle beraber ekonomik alanlarda da sıkıntıların ortaya çıktığını ifade eden Remziye, “Bugünkü duruma baktığımızda Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit olmasaydı bu ülke bu kadar düşmezdi ve ekonomik kriz bu dereceye gelmezdi. Çünkü Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecritle yoksulluk ve açlık başlıyor. Bunun için Sayın Öcalan serbest bırakılmadığı sürece Türkiye’nin toparlanması çok zor. Çünkü bu ülkenin kurtuluşu Sayın Öcalan’dır” diye vurguladı.   ‘Cezaevlerinde hukuksuzluk uygulanıyor’   Türkiye ve bölge cezaevlerinde uygulanan hak ihlallerine değinen Remziye, söz konusu ihlallerin Abdullah Öcalan’a yönelik ihlallerle de bağlantılı olduğuna işaret etti. Remziye, Abdullah Öcalan’ın özgür olmadığı sürece tutsakların da özgürlüğünün mümkün olamayacağını vurguladı.  Birçok yerde inşa edilen cezaevlerine dikkat çeken Remziye, “Türkiye cezaevleri kenti olmuş durumda. Halk için işyerleri açılması yerine cezaevleri yapılıyor. Yine aynı şekilde insanlara yardım edilmesi gereken yerler yine cezaevi yapılmış durumda. Bu cezaevlerinde ise büyük bir hukuksuzluk uygulanarak arkadaşlarımızın hakları ellerinden alınıyor” dedi.    ‘Öcalan serbest bırakılsın ki bu ülkenin kurtuluşu gerçekleşsin’   Cezaevinde tutulan hasta tutsakların da durumuna dikkat çeken Remziye,  şunları ifade etti: “Ölüm döşeğinde olan, ağır hastalıkları olan ve temel ihtiyaçlarını gideremeyenler cezaevinde tutuluyor. Bu nasıl bir rezillik ve hukuksuzluktur? Dünyada hiç kimse bunu göremiyor mu? En ufak bir olayda her şeyde her konu basına geçebiliyor. Fakat Kürtler ölüyor ama kimse görmüyor mu? Kürtlerin bu hali nedir diye? Bu insanlar ne yapmış? İnsanlar Kürdüm ve açım dediği için cezaevinde. Bu hukuksuzluğa karşı insan diyecek tek bir kelime bulamıyor. Bunun için bir an önce iktidarın yıkılmasını istiyoruz. Bu sayede Sayın Öcalan serbest kalsın ki bu ülkenin kurtuluşu gerçekleşsin. Eğer serbest bırakılmazsa bu hiçbir zaman gerçekleşmez.”   ‘Herkes Kürtlere neler yapıldığını görmeli’   Türkiye ve bölgede uygulanan özel savaş politikaları ile tecridin birbiriyle bağlantılı olduğunun altını çizen Remziye, tecrit politikalarından en çok kadınların etkilendiğini dile getirdi.  Remziye şöyle devam etti: “Sayın Öcalan üzerinde uygulanan bu şiddet var oldukça kadına yönelik uygulanan şiddet de artıyor. Bugün hiç kimse Kürtleri yıldıramadı ama onları yoksulluk ve açlıkla terbiye etmeye çalışıyor. Aynı şekilde kadın bedeni üzerinde uyguladığı politikalarla onları terbiye etmeye çalışıyorlar. Gençlerin zihnini uyuşturucuyla uyuşturarak durdurmaya çalışıyorlar. Bugün baktığımızda şöyle bir duruma gelmişiz,  sokaklarda taciz, tecavüz politikaları kadın ve çocukların hepsine aynı şekilde uygulanıyor.  Din adı altında camilerde çocukları taciz ediyorlar.  Bugün de gördüğümüz gibi sokaklarda taciz ve tecavüz ile kadınları polislerine ve askerlerine bir armağan gibi sunuyorlar. Herkes Kürtlere neler yapıldığını görmeli.”   ‘Taciz, tecavüz ve şiddet birbiriyle bağlantılı’   Tecridin kadınlar üzerindeki etkisine işaret eden Remziye, şu sözleri kullandı: “Devlet, tecridi uyguladığı zaman aynı şekilde evde bulunan erkek de kadına yönelik uygulamaya çalışıyor. Kadınlar da çocukları da tutsak ediliyor. Erkek, yapacağı bir iş olmayınca şiddeti kadın üzerinden yürütmeye çalışıyor. Aynı zamanda kadının hakkının olmadığını bildiğinden bu şekilde kadına yönelik evde şiddet uyguluyor. Taciz, tecavüz, şiddet hepsi birbiriyle bağlantılı. Bu sorunları ortadan kaldıracak olan yine Sayın Öcalan’dır.”   ‘Önderimizin özgür olmasını istiyoruz’   Kadınların erkek şiddetine ve tecride karşı örgütlenmeleri gerektiğini vurgulayan Remziye,  son olarak, “Tecride karşı kadınlar başkaldırmalıdır. Bunun için öncelikle çağrımız, Kürt halkı ve kadınlaradır. Kadınlar birlik olup Önderliğinin izinden gidip kendini özgürleştirerek, hakkını alana kadar mücadele etmeli. Aynı şekilde dünyaya çağrımız vardır. Ellerini vicdanlarına koysunlar ve bu duruma sessiz kalmasınlar. Çünkü orası önderliğimizin yeri değil. Biz de herkes gibi önderimizin özgür olmasını istiyoruz” diye konuştu.