Hukukçular adliye önünden seslendi: Hasta tutsaklar bırakılmalı! 2022-02-24 14:15:31     İSTANBUL - “Buradayız, Hukuk ve Adalet İstiyoruz” şiarıyla İstanbul Adliyesi’nde adalet nöbeti gerçekleştiren hukukçular, Aysel Tuğluk nezdinde tüm hasta tutsakların derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.   Çok sayıda hukukçu, başta Aysel Tuğluk olmak üzere cezaevinde tutulan tüm hasta tutsaklar için “Buradayız, Hukuk ve Adalet İstiyoruz” şiarıyla Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde adalet nöbeti gerçekleştirdi. Çok sayıda avukatın katıldığı nöbet eylemine Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Eşbaşkanı Arzu Kayaoğlu ile çok sayıda ÖHD’li avukat, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı avukat Gürkan Altun, avukat Mebuse Tekay, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) ile Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyeleri ile birlikte Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekilleri Oya Ersoy ve Züleyha Gülüm de dayanışma gösterdi.    Alkışlı yürüyüş   İlk olarak adliyede toplanan hukukçular, buradan alkışlarla adliyenin önüne yürüdü. Hukukçular daha sonra adliye önünde, “Aysel Tuğluk serbesti bırakılsın”, “Herkes için adalet nöbeti” ve “Aysel Tuğluk ve tüm hasta mahpuslar için geç olmadan adalet” yazılı pankartlar açtı.    ‘Hakimler ve hekimler talimatla davranıyorlar!’   Daha sonra ilk olarak söz alan avukat Mebuse Tekay, Aysel Tuğluk ve haksız, hukuksuz, kuralsız bir şekilde cezaevinde tutulan tüm hasta tutsakların serbest bırakılmasını talep etmek, uyulmayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) kararlarının ısrarla takipçisi olacaklarını belirtmek için bir araya geldiklerini ifade etti. Kaygılı ve kuşkulu olduklarına değinen Mebuse, “Çıplak gözle bile avukatlar olarak hastalığının derecesini anlayabildiğimiz hasta tutukluların ve hükümlülerin serbest bırakılmasına karar vermeyen hekimler ve AİHM kararlarını uygulamayan hakimler, bağımsız ve tarafsız karar vermek zorunda. Bugün görüyoruz ki hekimler ve hakimler, aldıkları talimatla davranıyorlar ve bunların ikisi de suç oluşturuyor.  Aysel’in üyesi olduğu İstanbul Barosu’nun hiçbir şey yapmamış olmasını asla unutmayacaklarının mesajını veren Mebuse, “Bunun hafızamıza ve vicdanımıza yazdık, bunun mutlaka bir karşılığı olacaktır” dedi.   ‘Bilim dışı yaklaşım’   Ardından söz alan TTB Merkez Konseyi Başkanı ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da konuşmasına, hasta tutsakların özgürlüklerinden alıkonma düzeyinde bir cezalandırma ve intikam alma sürecine dahil edildiklerini vurgulayarak başladı. Ölüm cezasının yasalardan çıkartılsa da fiilen hasta tutsaklar üzerinden hala uygulandığını paylaşan Şebnem, “Onları görmeyerek, hapishanede tek başına bir hücrede kendi bakımını bile sağlayamadığı koşullarda kalmasına göz yumarak uygulanıyor” dedi. Türkiye’nin bir Adli Tıp Kurumu (ATK) sorunu olduğunu dile getiren Şebnem, “Nasıl bilim dışı olduğunu Aysel Tuğluk dosyasında gördük. Bilim dışı yaklaşım, raporun altında imzası olanların ağır bir tıbbi uygulama hatasıyla mağdur olduklarını da göstermektedir” sözlerini kullandı.   ‘Hasta mahpuslar hepimizin sorunu!’   Şebnem, meslek örgütü olarak gerekli değerlendirmeler yapılsa da tutsakların bilim dışı değerlendirmelerle cezaevinde tutulması ve sağlık hakkı ihlallerinin herkesin sorunu olduğunun altını çizdi. Herkesi hasta tutsakların serbest bırakılması için dayanışmaya çağıran Şebnem, “Hasta mahpusların hızla değerlendirilmesini, hapishanede kendi bakımını sağlayamayacak koşulları olanların hızla salıverilmelerini sağlamak için el birliğiyle mücadele etmek toplumsal bir sorumluluk” diye konuştu. Türkiye’deki her bireyin bugün hapsedilme olasılığı olduğunu sözlerine ekleyen Şebnem, “O hapsedilen yerlerde hepimizin aynı riskle karşı karşıya olacağını hatırlatmak gerekiyor. Bu ülkede herkes hapsedilebilir, hapishanede ölüme terk edilebilir ve bunun insanlığa karşı bir suç olduğunu unutmayıp yüksek sesle dillendirelim” sözleriyle seslendi.   ‘Hukuksuzluğa karşı mücadelemizi sürdüreceğiz!’   Ardından konuşan TBB Başkan Yardımcısı avukat Gürkan Altun ise, beş yıl içerisinde Türkiye’de adaletsizlik ve hukuksuzluğun bitmediğini ve artarak katlandığını vurguladı. Aysel’in ATK sürecini hatırlatan Gürkan, “Anayasanın 17’nci maddesi açıktır, herkes yaşama maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz, kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezai muameleye tabi tutulamaz” sözlerini kullandı. Gürkan şu çağrıda bulundu: “Aysel Tuğluk, tüm tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılması gerekmektedir. Avukatlar olarak adalet talebimizi bir kez daha yüksek sesle haykırıyor, hukuksuzluğa karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyu önünde ifade ediyoruz.”   Her ayın son perşembesi nöbet tutulacak   Gürkan, ayrıca her ayın son perşembesi adalet nöbetlerini gerçekleştireceklerinin ve bir sonraki nöbetlerinin de Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan’ın da katılımıyla 24 Mart Perşembe günü yapılacağının bilgisini verdi.