Ebru Timtik’i anmak suç sayıldı 2022-02-23 09:05:03   Rozerin Gültekin   İSTANBUL - İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda, yaşamını yitiren avukat Ebru Timtik’i andıkları gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan 3 avukattan biri olan Seher Eriş, “Ebruların yargılanma sürecinde nasıl siyasi saiklerle davranıldıysa şimdi de aynı şekilde Ebru’nun adalet mücadelesini unutturmaya çalışıyorlar” dedi.   Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi 20 avukatın gizli tanık beyanları gerekçesiyle 12 Eylül 2017’de gözaltına alınmalarının ardından aralarında avukat Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın da bulunduğu 17 kişi çeşitli suçlamalarla tutuklanmıştı. Bu davada Ebru Timtik’e “örgüt üyeliği” iddiasıyla 13 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş, Ebru buna karşı adil yargılama talebiyle 2 Ocak 2020’de açlık grevine başlamıştı. Eylemini ölüm orucuna dönüştürdükten sonra Adli Tıp Kurumu’nun sağlık koşullarına ilişkin “Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmeyen Ebru, zorla götürüldüğü Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesi’nde eyleminin 238’inci günü olan 27 Ağustos 2020’de yaşamını yitirmişti.   Ebru’yu anmaya soruşturma   Geçtiğimiz yıl İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda 16-17 Ekim tarihinde kürsüde adalet talebiyle yaşamını yitiren avukat Ebru’yu andıkları gerekçesiyle Özgürlükçü Demokrat Avukatlar (ÖDAV) önceki dönem Baro Başkan adayı avukat Sezin Uçar, Yönetim Kurulu adayı avukat Fırat Epözdemir ve avukat Seher Eriş hakkında soruşturma açıldı.   Açılan soruşturmaya ilişkin konuşan avukat Seher Eriş, soruşturmalarla Ebru’nun mücadelesinin unutturulmaya çalışıldığını ifade etti.   ‘Suç yaratılmaya çalışılıyor’   İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda avukat Ebru’yu andıkları için haklarında soruşturma açıldığını ve bunun kendilerine dört ay sonra tebliğ edildiğini ifade eden Seher, kendilerine açılan soruşturmanın hangi suçlamadan açıldığını dahi bilmediklerini kaydetti. Seher, “Biz bir suç unsuru olduğunu düşünmüyoruz. Suç yaratılmaya çalışılıyor. Biz o gün Genel Kurul salonu içerisinde hayatını kaybeden meslektaşlarımızı andık ve anmaya devam edeceğiz. Bu şekilde soruşturma konusu haline getirilmesini de kabul etmiyoruz. Herhangi bir suç çıkartamayacaklar. Ebru Timtik adalet talebiyle girdiği ölüm orucunun 238’inci gününde hayatını kaybetti. Talebi adaletti. Adalet diyerek hayatını kaybetti. Onu, bulunduğumuz her yerde anmaya devam edeceğiz” dedi.   ‘Ses çıkarmayan, başı önde avukat yaratılmak isteniyor’   Ebru’nun 2015 yılında ÇHD’nin üye ve yöneticilerinin içerisinde olduğu kurmaca dosyalarla yargılanmaya başladığını ve avukatlık yapmasının engellendiğini söyleyen Seher, “Ebru ve dosyadaki diğer avukat arkadaşlarımız ezilenlerin, Soma’daki işçilerin, Berkin Elvan’ın avukatlığını yapıyorlardı. Mahkeme heyeti devrimci avukatlığı yargılamak istiyordu. Ebru ve diğer avukat arkadaşlarımız bu yargılama süreci boyunca adil şekilde yargılanmak istiyordu. Ebru’nun talebi bu topraklarda yaşayan bütün işçi sınıfının, kadınların, LGBT+’ların da talebidir. Bu davada bize açılan soruşturma da siyasi saiklerle gerçekleşiyor. Bir avukat tipolojisi yaratılmak isteniyor. Devlet şiddetine, kolluk şiddetine ses çıkarmayan, başını öne eğen avukatlar olmamızı istiyorlar. Biz istedikleri avukat profilini yaratmayacağız. Adaletli bir dünya için avukatlar olarak mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.   Sivil polisler kurulda gizli çekim yaptı   Genel Kurul’un gerçekleştiği gün bahçede Ebru Timtik, Tahir Elçi ve yaşamını yitiren diğer avukatların fotoğraflarının yer aldığı stantların hukuk örgütleri tarafından açıldığını ve stantların sivil polisler tarafından görüntülerinin çekildiğini dile getiren Seher, şunları kaydetti: “Genel Kurul içerisinde arka taraflarda sivil polisin ceketinin içine kamerasını saklamış şekilde kayıt aldığını fark ettik. Bu durumun hukuka aykırı olduğunu söyleyerek tepki gösterdik. Çünkü sivil polisler Baro Başkanımız Sayın Mehmet Durakoğlu’nun bir talebi olmamasına rağmen gelmişti. Polisler orada herkesin huzurunda şunu ifade etmişti: ‘Bizim görevlendirme yazımız yok, amirimiz öyle istediği için biz geldik.’ Biz bu olanları tutanak altına aldık. Bu konuda gerekli işlemleri başlatması için Genel Kurul tarafından baronun yeni seçilecek üyelerine de görevlendirme de verilmiş oldu. O gün o olayları yaşadık, hukuka aykırı olduğunu söyledik ama buna dair ne adım atıldı bilmiyorum. Sadece şunu biliyorum ki orada gizlice yapılan kamera kayıtları bugün bizim önümüze bir soruşturma dosyası olarak geldi.”   ‘Adalet mücadelesi unutturulmaya çalışılıyor’   Soruşturma dosyasında suçlama olarak avukat Sezin Uçar’ın konuşma yapmak için kürsüye çıktığı sırada yakasında takılı olan Ebru’nun fotoğrafının da gösterildiğine değinen Seher, ayrıca bütün konuşmaların da soruşturma dosyasında yer aldığı bilgisini verdi. Seher, “Soruşturma dosyasını onlar eksik bırakmış biz tamamlayalım. O gün orada Ebru Timtik’i, haciz mahallinde katledilen Ersin Arslan’ı, Baro Başkanımız Tahir Elçi’yi andık. Hayatını kaybeden meslektaşlarımızı anmaya devam edeceğiz. Ebru Timtik hayatını kaybettiği süreçte de İstanbul Barosu önünde meslektaşları onu son yolculuğuna uğurlamak istemişti. Ancak Ebru’nun fotoğrafını Baro binasına astığı için çok sayıda meslektaşımıza soruşturma açılmıştı. Ebruların yargılanma sürecinde nasıl siyasi saiklerle davranıldıysa şimdi de aynı şekilde Ebru’nun adalet mücadelesini unutturmaya çalışıyorlar ama bu o kadar kolay değil” şeklinde konuştu.   ‘Ebru’nun ismini anmak suç değil’   Genel Kurul’da görüntülerinin gizlice alınmasının yasak olduğu halde görüntü alan sivil polisler hakkında İstanbul Barosu’nun bir girişiminin olup olmadığını bilmediklerini dile getiren Seher, sivil polislerin Genel Kurul’a nasıl girebildiklerine dair de kendilerine bilgilendirme yapılmadığını belirtti. Seher, “İstanbul Barosu bu konuya karşı sessiz mi kalacak? Ben ve diğer meslektaşlarım soruşturmaya ilişkin olarak savcılığa beyanda bulunacağız. Bu soruşturmanın kurmaca bir soruşturma olduğunu söyleyeceğiz. Çünkü Ebru’nun ismini anmanın bir suç olmasının hukukta karşılığı yok. Nasıl bir soruşturma açacaklarını onlarda bilmiyorlardı. Ellerindeki görüntüleri kullanmak için bu soruşturmayı açtılar. Hukuku kendilerine bir araç olarak kullanmak istiyorlar. Devrimci, demokrat, yurtsever avukat pratiğine dönük saldırı var” dedi.