15 Şubat sürecine tanıklık eden kadınlar: Komplo boşa çıkarıldı 2022-02-15 09:07:21     Medya Üren   DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile Türkiye’ye getiriliş sürecine tanıklık eden kadınlar, 15 Şubat’ı “kara gün” olarak nitelendirdiklerini belirterek, “Sayın Öcalan’ın tutuklanması ile Kürt halkı yok edilerek, örgütleme kırılmak istendi. Nasıl ki komplo boşa çıkarıldıysa aynı şekilde tecrit de son bulacaktır” dedi.   PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirilişinin üzerinden 23 yıl geçti. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Abdullah Öcalan, Türkiye’ye getirilişinden bu yana ağırlaştırılmış tecrit altında tutuluyor. Komplo dönemine tanıklık eden kadınlar, sürece ilişkin konuştu.   Hem sessizlik hem direniş…   Komplo sürecinde 8 yaşında olduğunu söyleyen Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Fatma Ablay, o süreci aklında kalan bazı anlarla hatırladığını ifade etti. Fatma, 15 Şubat’ta hayatın durma noktasına geldiğini söyleyerek, “O süreçte büyük bir sessizlik vardı bu sessizliğin yanında büyük bir direniş de vardı. Evlerde komplodan bahsediliyordu. Bunun yanı sıra birçok kişi bedenini ateşe verdi. Bu gerçekleşen direniş beni çok etkiledi. Bununla beraber Kürt siyaseti içerisinde yer almaya başladım” dedi.   ‘Komplo beraberinde direnişi getirdi’   PKK Lideri’nin geliştirdiği paradigmaya işaret eden Fatma, “Sayın Öcalan’ın projesi kadınlar başta olmak üzere, halklar ve tüm canlıların özgürlüğünü kapsıyor” vurgusu yaptı. Fatma, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Sayın Öcalan’a her ne kadar komplo uygulansa da kendi fikir ve düşüncelerinden vazgeçmedi. Onunla yapılan en küçük görüşmelerden sonra bile halkta büyük etkiler oldu. Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılması ile sadece Kürt sorunu değil, Ortadoğu’da yaşanan tüm sorunlar çözülecek. Biz bu inançta ve kararlıktayız. Komplonun devamında uygulanan tecrit tüm halkların özgürlüğünün önüne geçiyor. Kürt siyaseti Sayın Öcalan’ın kararlılığından gücünü alıyor. Verdiğimiz bu mücadelenin önüne her zaman engeller çıkarılıyor. Her saldırı ve komplo beraberinde büyük bir direnişi de getiriyor.”   ‘Örgütlemeyi kırmak istediler’   Urfa Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halfeti İlçe Eşbaşkanı Fatma Korkmaz da, komplonun gerçekleştiği süreçte 23 yaşında olduğunu kaydederek, “15 Şubat’ı kara gün olarak nitelendiriyor ve kınıyorum. Sayın Öcalan’ın tutuklanması ile Kürt halkı yok edilerek, örgütleme kırılmak istendi. Kendi çıkarları için Kürtlere saldırıyorlar.  Halk komploya karşı alanlara inerek büyük bir direniş sergiledi. O gün yaşananlar asla unutulmaz. Genç, kadın, çocuk, yaşlı herkes alanlara inerek büyük bir yürüyüş gerçekleştirdi. Her sokakta ateşler yakıldı. Büyük bir kaos içerisinde hayallerimizi arıyorduk” sözlerine yer verdi.   ‘Düşünce bakımından en özgür insan’   Abdullah Öcalan için “Fiziki tutsak olabilir ancak düşünce bakımından en özgür insandır” diyen Fatma, “Onun duruşu hepimize örnek oldu. Zaten tutuklanmadan önce de Kürt halkı üzerinde büyük bir etki yaratmıştı. Tutuklandıktan sonraki duruşu Kürt halkına büyük bir moral ve güç verdi. Ortadoğu halkları şunu çok iyi bilmeli; Sayın Öcalan’ın özgürlüğü ile onlara da özgürlük gelecektir. Onun projesi ezilen tüm halkların kurtuluşu içindir” dedi.   ‘Barışı ve özgürlüğü getireceğiz’   15 Şubat’ı tüm halklar için “kara bir gün” olarak nitelendiren Diyarbakır Barış Anneleri Meclisi üyesi Emine Deniz, uluslararası güçlerin eliyle komplonun gerçekleştiğine dikkat çekti. Emine komplo ile beraber bir halkın sessizleştirilmeye çalışıldığına değinerek, “Ben o süreçte 37 yaşındaydım. Halk ayağa kalkarak daha büyük ses çıkarmaya başladı. İmralı’da tutularak izole edilmeye çalışılıyor. Bizler Kürt halkı olarak kendi kültürümüz ve dilimiz ile yaşayamıyoruz. Dört tarafımız zırhlı araçlar ve polisler ile tutuluyor. Bu yapılan tecrittir. Nasıl ki komplo boşa çıkarıldıysa aynı şekilde tecrit de son bulacaktır. Bizler birliğimiz ile barışı ve özgürlüğü getireceğiz” şeklinde konuştu.