Kürtçeye dönük engellemeye sokağın tepkisi: Irkçılıktır! 2022-02-08 09:05:03   Derya Ren - Medya Üren   DİYARBAKIR - Sokakta Kürtçe müzik yapan gençlere yönelik engellemelere karşı tepki gösteren Diyarbakırlı kadınlar, yasaklamaların Kürtlere yönelik düşman politikalarının bir sonucu olduğunu belirterek, “Ağzımızı mı kapatacaklar” diye tepki gösterdi.    Kürtlere ve Kürtçeye yönelik saldırılar her geçen gün artmaya devam ediyor. Yetkililerin buna yönelik kişileri hedef gösteren bir konumda yer alması ise dikkat çeken noktalardan biri. Geçtiğimiz günlerde İstanbul İstiklal Caddesi’nde Kürtçe şarkı söyleyen bir grup müzisyene polisler müdahale ederek, gözaltına almış, daha sonra serbest bırakmıştı.    Bu duruma karşı sokağa inen müzisyenler enstrümanlar eşliğinde Kürtçe şarkılar söyleyerek, tepkilerini dile getirdi. Konuya dair mikrofon uzattığımız Diyarbakırlı kadınlar da yasaklamalara tepki gösterdi.   ‘Utanç verici bir durum’   Asya Yeğen: Bir dili ve ırkı yasaklamak utanç verici bir durum.  Bu, onu yasaklayanların utancıdır. İstiklal de gençlere yapılan saldırıyı gördük. Bu saldırı tüm Kürtler ve gerçekliğimize yapılıyor. Yasakları kınıyoruz. Her Kürt tepkisini dile getirmelidir. Biz Kürtüz ve ne olursa olsun, kimse bu gerçekliği değiştiremez. Kürtçe konuşup çocuklarımıza Kürtçe öğreteceğiz. Bu dili her yerde konuşacağız ve şarkılar söyleyeceğiz.    ‘Ağzımızı mı kapatacaklar’   Ümran Yeğen: Kürtçenin yasaklanmasına karşı hepimiz mücadele etmeli ve tepki göstermeliyiz. Sessizliğimiz hiçbir çözüm getirmez. Hepimiz tek bir ses olmalıyız. Ne olursa olsun, kendi dilimizi konuşacağız. Biz Kürt'üz ve Kürtçe konuşuyoruz. Gelip ağzımızı mı kapatacaklar? Kendi dilimizden ve tarihimizden vazgeçmeyeceğiz.    ‘Kendi gerçekliğimizden uzaklaştırmaya çalışıyorlar’   Firdevs Opci: Dilimizi bilmemiz ve öğretmemiz gerekiyor. Şu an Amed’de Kürtçe konuşabiliyoruz. Ancak diğer kentlere gittiğimizde bu durum farklılaşıyor. İnsanlar farklı kentlerde Kürtçe konuşmaya korkuyorlar. Kürtçe konuşanlar saldırıya uğradılar ve engellendiler. Yaşadığımız yerlerin isimlerini de değiştirerek Türkçe yapıyorlar. Bizi tamamen gerçekliğimizden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Engellere karşı kendimizi örgütlemeliyiz. Kendi anadilimizde kurslar açmalıyız.   ‘Kürtçe de diğer diller gibi özgür olmalı’   Gülcan Eren: Dil yasaklarını kınıyoruz. Özgürlük istiyoruz. Kendi dilimizi konuşmak ve kendi dilimizde eğitim görmek istiyoruz. Evde çocuklarımla Kürtçenin Kurmancî ve Kirmançkî lehçeleriyle konuşuyorum. Ve bu şekilde Kürtçeyi  geliştirmelerini hedefliyorum. Bu saldırılara karşı kendi dilimizi konuşarak sahip çıkacağız. Türkiye'de nasıl diğer diller özgürce konuşuluyorsa, bizim de dilimiz özgürce konuşulmalıdır. Kürtçe, okullarda seçmeli ders olarak verilmekte ancak bu yeterli değildir.   ‘Şarkılarımız da dilimiz de yasaklanamaz’   Betül Tunç: Nasıl ki diğer dillerde konuşma, öğretme ve geliştirme hakkı varsa bizim de kendi dilimizde şarkı söylemeye ve konuşmaya hakkımız var. Dilimiz resmi eğitim dili haline gelmelidir. 21’inci yüzyılda yaşıyoruz ve bir dilin yasaklanması çok ayıp. Böylesi bir şeyden bahsedilmemeli. Şarkılarımız da, dilimiz de yasaklanamaz. Kendi dilimizde şarkı söylemeye devam edeceğiz. Çevremize ve çocuklarımıza kendi dilimizi öğreteceğiz. Yasaklara izin vermeyeceğiz.   ‘Gelin birlik olalım’   Ayperi Tokur: Böyle bir yasak mümkün mü? Bu ırkçılıktır. Kürtçeye tahammülleri olmadığı anlamına gelir. Kimse bu şarkıların sesini kesemedi ve bugünden itibaren de kesemeyecekler. Kürtlere çağrımdır: Birlik olalım. Sesimizi kesmek istedikleri anda şarkılarımızı daha güçlü bir şekilde söyleyelim.