‘Barınamıyoruz' eylemine soruşturma kriminalize etme çabası' 2022-02-02 09:05:09   Melike Aydın   İZMİR - "Barınamıyoruz" eylemlerine katıldığı için hakkında soruşturma açılan öğrencilerden Zehra Akbıyık, “Soruşturmalar ve gözaltılar yıldırma politikasının parçasıdır, buna karşı birlikte olursak karşı çıkarız” dedi.    İzmir'de üniversite öğrencilerinin pandemi sonrası yetersiz devlet yurtlarına ve yüksek ev kiralarına dikkat çekmek amacıyla 2021 yılının Ekim ayında başlattığı  "Barınamıyoruz, geçinemiyoruz, sokaktayız" eylemlerine katılan ve Hasanağa Parkı'ndaki nöbette gözaltına alınan 33 öğrenciye “gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.     Hakkında soruşturma başlatılan öğrencilerden Üniversiteli Feminist Kolektif üyesi Zehra Akbıyık, eylemlerin barınma sorunu nedeniyle başladığını ve haklarında açılan soruşturmanın hukukuz olduğunu ifade etti.     ‘Barınma sorunu nedeniyle eylemler başladı’   Mevcut yurtların niteliksiz ve sayıca az olması nedeniyle öğrencilerin barınma sorununun ortaya çıktığını söyleyen Zehra, öğrencilerin fahiş fiyatlar nedeniyle cemaat yurtlarına mecbur bırakıldığını dile getirdi. Öğrencilerin temel hakkı olan barınma için başlatılan eylemlere dikkat çeken Zehra, “Belli kamu kurumları ya da belli belediyeler barınmayı sağlamaya çalıştı ama geçici çözümler değil yönelik köklü çözümler üretilmeliydi. Yine birçok arkadaşımız okulu dondurmak zorunda kaldı, okurken çalışmak zorunda kaldı” şeklinde belirtti.   ‘Hayata borçlandırılmış şekilde başlıyoruz’   Üniversitelere yapılan baskının, kadınlar, LGBTİ+’lar ve gençler gibi toplumun diğer dinamik kesimlerine yapılan baskıdan bağımsız olmadığını dile getiren Zehra “Bulunduğumuz her alanda bir kuşatma ile karşı karşıyayız. Karşılıksız burs kazanmak çok zor. Kredi Yurtlar Kurumu kredisi alınıyor onun da geri ödemesi var. Hayata borçlandırılmış şekilde yenik başlıyoruz. Bu sistemin kendisi için yaptığı bir hamle. Onu da destek sağlıyorlarmış gibi gösteriyorlar. Oysa sistemin içinde çalışacak bir kişi yaratmayı hedefliyor. Bu borç öğrencileri proleterleştiriyor” diye konuştu.   ‘Milyonlarca öğrenci barınma sorunu yaşıyor’   İktidarın, eylemcilerin barınma ihtiyaçları olmadığını iddia ederek hedef gösterdiğini dile getiren Zehra sözlerine şöyle devam etti: “Bu aslında parklarda yatan birkaç öğrencinin sorunu değil. Milyonlarca öğrencinin sorunu. Biz bunu sosyal medyadan, çevremizden görebiliyoruz. Amacımız gençlerin temel sorunlarını gündeme getirmekti. Çocuklarını okutan anne baba, çevreden geçen öğrenci bize destek verdi. ‘Biz de gelmek istiyoruz ama ailemizin yanındayız’ ya da üniversite kazanmış ama gelemiyor çünkü barınacak yer bulamamış’ dediler. Bizim de gerçekleştirdiğimiz eylem üniversite sorunlarını ortaya çıkaran bir eylemdi."   ‘Davalar da gözaltı süreci gibi hukuksuz’   Gözaltı süreciyle beraber açılan soruşturmanın da hukuksuz olduğunu ifade eden Zehra, “Bize gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefetten dava açıldı. Gözaltına alınırken söylemiştik, parkta bir sürü insan oturuyor neden biz alınıyoruz? Herhangi bir slogan yokken yürüyüş yokken parkta otururken alındık. Bir uyarıda bile bulunmadılar. Neden gözaltına alındığımız söylenmesi gerekirken söylenmedi” sözlerini kullandı.   ‘Kriminalize ederek meşruluğu gölgelemeye çalışıyorlar’   Soruşturmalarla, direnen öğrencilerin kriminalize edilmek istendiğini kaydeden Zehra, eylemcilerin diğer öğrencilerden ayrılarak hedef gösterildiğini de sözlerine ekledi. Zehra, “İnsanlara üzerimizden ‘ses çıkarırsan böyle olur’ diye bir model oluşturmaya çalışıyor. Eylemleri yaparken aslında olması gerekenleri söylüyoruz. Bu tür kriminalize etmelerle meşruluğumuza gölge düşürmeye çalışıyor” dedi.   Zehra son olarak birlikte ses çıkarılmasının bir şeyleri değiştireceğine işaret ederek, “Soruşturmalar ve gözaltılar yıldırma politikasının parçasıdır, buna karşı birlikte olursak karşı çıkarız” diye konuştu.