30 yıldır cezaevinde olan hasta tutsağın infazı yakıldı 2022-01-28 09:01:17     Şirin Çınar   DİYARBAKIR - İHD’nin hasta tutsak listesinde yer alan ve 30 yıldır cezaevinde olan 63 yaşındaki Ramazan Tanrıverdi’nin tahliyesine 8 ay kala infazı yakıldı. “Bu zulüm artık son bulsun” diye seslenen eşi Hanım Tanrıverdi, kamuoyuna seslendi.    PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük ağırlaştırılan tecrit politikaları sürerken, Türkiye ve bölge cezaevlerinde tutsaklara yönelik ihlallere de her gün yenisi ekleniyor. Tutsaklar yaşadıklarını aileleri ve avukatları aracılığıyla kamuoyuna yansıtmaya çalışsa da yetkililer buna karşı sessizliğini koruyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre ise cezaevlerinde bin 605 ağır hasta tutsak bulunuyor. Ağır hasta tutsak listesinde yer alan mide, kalp ve şeker hastalıkları bulunan 63 yaşındaki Ramazan Tanrıverdi 30 yıldır cezaevinde tutsak. Diyarbakır F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Ramazan ilerlemiş yaşı ve hastalıklarına rağmen tahliye edilmiyor.    Ramazan Tanrıverdi’nin eşi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bismil İlçe yöneticisi Hanım Tanrıverdi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekerek, yaşadıkları zorluklara işaret etti.   ‘Ne hakla tutsaklara eziyet ediyorlar?’   Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ve disiplin cezalarına değinen Hanım, hasta tutsakların tedavi edilmediğini belirterek, “Eşim iki defa midesinden ameliyat oldu. Aynı şekilde kalbinden anjiyo oldu ve şeker hastalığı var. Görüşe gittiğimde durumunun iyi olmadığını gördük” dedi.    İnfazı yakıldı    Eşinin cezasının bitmesine 8 ay kaldığını ancak disiplin cezası verilerek infazını yakıldığını aktaran Hanım, “ Ne hakları var tutsaklara bu eziyeti çektiriyorlar? Biz görüşe gittiğimizde de bizi de kötü muameleye maruz bırakıyorlar. Görüş sırasında diğer tutsaklarla selamlaşmamıza, açık görüşte fotoğraf çekmemize dahi izin vermiyorlar. Onlara resmen işkence yapıyorlar. Halka zulüm eden Kaddafi ve Saddam’ın başına neler geldiğini gördüler. Hiç mi bunu düşünmüyorlar” diye sordu.   ‘Evimizde rahat değiliz’   Hasta tutsakların biran önce serbest bırakılması gerektiğini vurgulayan Hanım, “Hasta tutsakları neden bırakmıyorlar? Hasta tutsakları hastaneye götürmüyorlar. Götürdükleri zaman ise ellerini kelepçeleyerek götürüyorlar. Bu tutumları artık kabul edilemez. Bu zulüm son bulsun artık. Bu nereye kadar böyle devam edecek? Kendi topraklarımızda, evimizde rahat değiliz. Çünkü yakınlarımız tecrit altında” ifadelerine yer verdi.   ‘İnsanlık böyle bir şey görmedi’   Demans hastalığı olan ve “cezaevinde kalamaz” raporu olmasına rağmen cezaevinde tutulmaya devam eden Aysel Tuğluk’un durumuna da dikkat çeken Hanım, Aysel Tuğluk’un biran önce serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Cezaevinde tutulan tutsakların koşullarına değinen Hanım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok değil, sadece iki ay tek gelip zindanlarda kalsınlar. İşte o zaman zindanda kalmanın ne demek olduğunu anlarlar. Tarihte hiçbir dönem insanlık böylesi bir şey görmedi. Annelerin yüreği yanıyor. Anneler yaşlarına ve hastalıklarına rağmen bu soğukta çocukları için baroda oturuyor. Neden o kadar adli suç işleyen, kadınları katleden ve uyuşturucu satıp insanları zehirleyen suçlular serbest kalırken hasta tutsaklar serbest bırakılmıyor? Onlar hiçbir suç işlemedi. Onlar sadece kendi dillerini ve haklarını savundular. Bunun için onları cezaevinde tutuyorlar.”   Hasta tutsaklar için çağrı   Hanım son olarak cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı uluslararası kamuoyu olmak üzere herkesin sessiz kaldığını kaydederek şöyle seslendi:  “Cumhurbaşkanına ve bütün insanlara sesleniyorum. Aynı şekilde CPT de bu durum karşısında sessiz kalıyor. Onlar da bu konuda hem tutsaklara hem de bize destek versinler.”