Garibe dosyasında deliller yok sayıldı, etkin soruşturma yürütülmedi 2022-01-26 10:20:51   Rozerin Gültekin   İSTANBUL - Garibe Gezer’in “cinsel saldırı”ya karşı yaptığı suç duyurusuna verilen takipsizlik kararında savcılığın etkin bir soruşturma yürütmediğini, tanık ifadelerinin dikkate alınmadığını ve delillerin görmezden gelindiğini söyleyen avukat Jiyan Tosun, “Bunlar bize ölüm dosyasının nasıl sonuçlanacağını da gösteriyor” dedi.    Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tecavüz ve işkenceye maruz kalan, 9 Aralık günü ise katledilen Garibe Gezer’in avukatlarının, cezaevi görevlileri hakkında “nitelikli cinsel saldırı”, “işkence”, “zor kullanma yetkisinin aşılması” ve “görevi ihmal” suçlarından, doktor İsmail Ülker hakkında da “görevi kötüye kullanma” suçundan yaptıkları suç duyurusuna etkin bir soruşturma yapılmadan takipsizlik kararı verilmişti. Garibe’nin avukatlığını üstlenen Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu avukatlarından Eren Keskin, Jiyan Kaya ve Jiyan Tosun takipsizlik kararına ilişkin 5 Ocak günü Kocaeli 2’nci Sulh Ceza Hakimliği’ne Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği karara karşı itiraz dilekçesi sundu. Fakat hakimlik, jet kararla savcılığın verdiği kararı “yerinde bularak” 18 Ocak’ta başvuruyu reddetti.   Dosya AYM’ye taşınacak   Garibe’nin avukatları dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşımaya hazırlanırken, dosya avukatlarından Jiyan Tosun, karara dair ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.  Jiyan, “Cezaevi idaresini aklamak ve temize çıkarmak için bu soruşturma acele bir şekilde bitirildi” dedi.   Savcı, gardiyan ve cezaevi yönetiminin ifadesini almamış!   Garibe’nin anlatımları üzerine 4 Ekim 2021’de avukatları cezaevi görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunurken, Jiyan soruşturmanın ancak Garibe’nin ölümünden sonra başlatıldığını, soruşturma dosyasında hiçbir şey yapılmadığını ve yapılan soruşturmanın tamamen göstermelik olduğunun altını çizdi. Jiyan, soruşturmanın etkin yürütülmediğini şu örnekleri vererek dile getirdi: “Tanıkların ifadesi alındı ama eksik alındı. En önemli tanık konumundaki Garibe’nin ablası Asya’nın ifadesi alınmadı. Garibe ile olay sonrasında telefon ve mektup aracılığı ile görüşüyorlardı hem de görüşüne gidiyordu. Ablasının ifadesi alınmadan soruşturma kapatıldı. Bu çok büyük bir eksiklik. Aynı zamanda Deniz Tepeli’nin ifadesinin alınmasına gerek bile duyulmadı. Gardiyanların ve diğer cezaevi yetkililerinin hiçbirinin ifadesi savcılık tarafından alınmıyor. Savcılık talimat yazıyor cezaevine ve müdürün aldığı ifadeler üzerinden soruşturmayı kapatıyor. Onları dinlemesi gereken savcı bunu yapmıyor. Bu yüzden burada etkin bir soruşturma olduğundan bahsedemeyiz.”   ‘Garibe’nin yaşadıkları sansürlendi’   Garibe’nin cinsel saldırı olayından sonra ailesi ve avukatlarıyla görüştüğü sırada tecavüz olayını anlatmasına rağmen savcının Garibe’nin yaşadıklarını aktarmadığını iddia etmesinin doğru olmadığını söyleyen Jiyan, “Garibe’nin yaşananları aktarmamasını olağan akışın dışında olduğunu söylüyor savcılık ama bu kabul edilemez çünkü Garibe ilk saldırıdan sonra yani 21 ve 24 Mayıs’tan sonra 16-17 tane mektup göndermek istiyor yaşananları anlatmak için ama bunlar sansürlenmiş şekilde gönderiliyor. Orada Garibe’nin çırpınışları gözüküyor ve ama savcılık bunu görmemezlikten geliyor. Savcılığın tek dayanağı cezaevi idaresinden gelen yanıtlar. Bütün soruşturmayı bunun üzerine kurmuş” diye konuştu.   ‘Soruşturma tarafsız yürütülmüyor’   Deniz Tepeli, Garibe’nin abisi ve diğer tanıkların bütün her şeyi anlattığını, bu ifadelerin kovuşturmaya yer olmadığının belirtildiği kararda da yer aldığını ama bu ifadelerin değerlendirilmediğini dile getiren Jiyan, şunları aktardı: “Bu kişilerin örgüt üyesi olması ve diğer suçları teker teker sayılarak bu kişilerin ifadesine itibar edilemeyeceği ve görgüye dayalı bir beyanlarının olmadığını söylüyor. Bunların hangi suçtan yargılandığı soruşturma dosyasına konulması aslında tarafsız bir soruşturmanın yürütülmediğini açık bir şekilde gösteriyor. Ama dosyada adli suçtan yatan bir kişinin verdiği ifade soruşturma dosyasına koyuluyor ve soruşturmanın sonucu tamda oradaki adli suçtan yatan kişinin verdiği ifade gibi ‘devletimizi karalamak için böyle şeyler yapabileceklerini düşündüm’ diyor ve olayla hiçbir ilgisi olmayan birinin ifadesine itibar edilerek soruşturma dosyasına konuluyor. Diğer tanıklara hiçbir şekilde itibar edilmiyor.”   ‘Cezaevinden sorulara cevap yok’   Garibe’nin ölüm dosyasında cezaevi idaresini aklamak ve temize çıkarmak için bu soruşturmanın da acele bir şekilde bitirildiğine vurgu yapan Jiyan, olayın sadece cinsel saldırı olayı olmadığını Garibe’nin elleri kelepçeli şekilde saatlerce hücrede bırakılmasının ve 24 saat süngerli odada tutulmasının söz konusu olduğunu ancak buna ilişkin soruşturma dosyasında hiçbir bir şeye yer verilmediğini söyledi. Jiyan, “Garibe kaç saat süngerli odada tutuldu? Cezaevi idaresinden gelen cevaplarda bunlar yok. İşkence ve kötü muamele iddiaları da görmemezlikten geliniyor. Süngerli odada tutulmasının kanun dayanağının olduğunu söylüyor ve maddeleri oraya koyuyorlar. Orada tutabilirsiniz ama orada tutulma koşullarının insani olması gerekir. İnsan onuruyla bağdaşmayacak şekilde tutulması gibi bir şey olamaz. Garibe’yi o odada tuttuk çünkü kanuni dayanağımız var. Sizin kanuni dayanağınız orada kötü koşullar altında tutmanızı hüküm altına almıyor” diye ifade etti.   ‘Yaşananlar kurgu olarak değerlendirildi’   Cinsel saldırı suçlarının genelde kapalı alanlarda gerçekleştiğini ve ispatının en zor olduğu suçlardan birisi olduğunu belirten Jiyan, Kandıra Cezaevi’nde diğer kadınların ve Garibe’nin tecrit edilmiş koşullarda yaşadığını bundan dolayı görgüye dayalı bir tanıklığın söz konusu olamayacağını ifade etti. Jiyan, “Kendileri çok uzak koğuşlarda kalıyorlar. Yerlerde sürüklendiğini duymuyorlar zaten. Garibe olaydan sonra arkadaşlarına aktarıyor olanları. Bu cinsel saldırı suçları bakımından saldırı sonrasında kişinin başkasına aktarmasının dikkate alınması gerektiğine dair Yargıtay kararları var zaten.  Ancak savcılık böyle bir olay yok devletimizi, cezaevini kötülemek için yapılmış bir iftiradan ibaret diyor. Cezaevinden gelen yanıtlarda böyle bu kişi bizim devletimizi kötülemek için yapıyor. ‘Örgüt üyeliğinden’ yatıyor üzerinden kurgulanmış diyor ve yazık ki Garibe’nin ölümüyle sonuçlanan bir dosya söz konusu” dedi.   24 saat izlenen süngerli odanın görüntüleri yok!   Dosyada görüntülerin birkaç dakikadan oluştuğunu ve bunlarında sadece Garibe’nin yerde sürüklenirken ki görüntüleri olduğunu, bu kısa görüntüler üzerinden bilirkişinin değerlendirme yaptığını söyleyen Jiyan, devamında şöyle konuştu: “Garibe’nin sürüklenirken götürüldüğü iki dakikalık, bir buçuk dakikalık, otuz saniyelik görüntüler dosyaya koyulmuş. Onun dışında bütün günü kapsayacak şekilde görüntüler yok. Süngerli oda 24 saat izlenen bir oda ama ona ilişkin hiçbir görüntü yok. Odanın daha sonra tabi temizlenerek fotoğrafı çekilmiş. Olması gereken savcılığın anında cezaevinden bütün güne ilişkin görüntüleri almasıydı. Buradaki fail cezaevi yönetimi. Bir şekilde görüntüleri yok edebilecek güce sahip fail olarak yer alan bir kurumdan bahsediyoruz. Görüntüleri kırparak kendi lehlerine olacak şekilde görüntü göndermişler Biz görüşme yaptığımızda cezaevi müdürü ‘biz bütün görüntüleri gönderdik’ dedi ama biz dosyaya baktığımızda bu görüntülerin olmadığını görüyoruz. Dosyadaki gizlilik kararı kaldırıldıktan sonra gidip dosyayı aldığımızda görüntülerin içinde yer aldığı CD’nin kırık olduğunu gördük. Burada açık bir şekilde delilleri bizden kaçırma söz konusu.”   ‘Görüşmelerimiz mi dinleniyor?’   Jiyan, Garibe ile 19 Ağustos 2021 tarihinde görüştükleri sırada cinsel saldırı olayını kendilerine anlattığını, bunun üzerine suç duyurusunda bulunduklarını, bundan dolayı Garibe’nin kendilerine yaşadıklarını anlatmadığı yönündeki iddiaların doğru olmadığının altını çizdi. “Savcılık, avukat ve müvekkil arasında yapılan bir görüşmede nelerin aktarılıp nelerin aktarılmadığını bilemez çünkü bu görüşmelerin dinlenilmesi, kayda alınması yasak olan görüntülerdir” diyerek dosyada Garibe’nin avukatlarına cinsel saldırıya dair anlatımlarının olmadığına dair iddialara dikkat çeken Jiyan, “Savcılık çok pervasız bir şekilde orada anlatmadığını neye dayanarak söylüyor. Siz bizim görüşmelerimizi kayda mı aldınız? Gizli bir şekilde görüşmelerimiz mi dinleniyor? Dinleniyorsa aktarıldığı bilinir. Burada aslında biz dinliyoruz mesajı mı verilmeye çalışılıyor? Bunu da bilmiyoruz. Ama bizimle ne görüştüğü ne aktardığının savcılığın bilme olasılığı yok” diye konuştu.    Deliller görmezden gelindi   Sulh Ceza Hakimliği’nin “usul ve yasaya uygun” bularak soruşturma dosyasını kapattığını ve delillerin görmezden gelindiğine dikkat çeken Jiyan, “Bunlar bize ölüm dosyasının nasıl sonuçlanacağını da gösteriyor. Karar kesinleştiği için artık başka bir yere başvurmamız gibi bir durum söz konusu değil onun için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunacağız” dedi.