Devrimden DAİŞ'e karşı mücadeleye: Kobanê direniyor 2022-01-26 09:01:45     Nalîn Bêrîvan   KOBANÊ - Devrim ve sonrasında kadın mücadelesi açısından elde ettikleri kazanımları anlatan siyasetçi kadınlar, bu süreci Kobanê’nin  “varlık-yokluk savaşı” olarak tanımladı. Ayrıca, Türkiye’nin Kobanê’ye yönelik yaptığı saldırıları da 2014 DAİŞ saldırılarının devamı olduğunu ve buna karşı da direneceklerini söyledi.    Kobanê’nin DAİŞ’ten özgürleştirilmesinin üzerinden 8 yıl geçti. Şimdi de Türkiye’nin kente yönelik saldırıları devam ediyor. Kobanê’nin özgürleştirilmesi ve Türkiye’nin saldırılarına ilişkin Demokratik Birlik Partisi (PYD) Kadın Bürosu Yönetimi’nden Sara Xelîl  ile PYD Şeran Eşbaşkanı Fatma Osman  JINNEWS’e konuştu.    Kobanê işgal edilmek istendi   Sara Xelîl devrim öncesi ve sonrasında yaşananlara değinerek,“19 Temmuz Devrim’i öncesi, Kobanê’de BAAS rejimi hakimdi. Rejim Kobanê’den çıkarıldıktan sonra halk kendi kurumlarını inşa etti ve kentteki tüm bileşenler söz sahibi oldu. Burada biz kendi sistemimizle yaşamımızı sürdürüyorduk. Ancak başta Türk devleti olmak üzere işbirlikçileri buna tahammül edemedi. Bu yüzden de Kobanê Kantonu’na yönelik büyük bir saldırı başlattılar. Kobanê 3 koldan kuşatıldı. Kürtlerin bir numaralı düşmanı Türk devleti ve AKP-MHP iktidarıdır. Kendilerini Kürtlerin kanı üzerinden var ediyorlar. Kürtleri kırımdan geçirme planları var. Bunlardan biri Kobanê savaşıydı. Kobanê’yi işgal edip katliam yapmak istediler. Zaten 25 Haziran 2015’te yaptıkları katliam da Türk devletinin karanlık bir planı idi. DAİŞ çetelerinin öcünü almak içindi. Yine saldırılarda Kürtlere ait birçok ev yakıldı. Kürtleri dil, kültür, sanat ve tarihi açıdan asimile etmek istiyorlar. Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’de yaptıkları bu. Bunlar 2014’teki saldırıların bir devamı” diye ifade etti.    ‘Savaşçıların gülüşü Kobanê’yi özgürleştirdi’   Savaştan önce Kuzey ve Doğu Suriye halklarının bir abluka altında olduğunu söyleyen Sara, konuşmasına şöyle devam etti: “2014 Eylül’ünde savaştan dolayı halk kent merkezine yönünü verdi. Çeteler ağır silahlarla saldırdı. Buna karşılık savaşçılar keleşlerle direndi.  Halkın bir kısmı Kuzeye geçti. Bir kısmı ise savaşçılarla birlikte direndi. Çok zorlu olmasına rağmen halk direndi. Kuzeyde de halk destek verdi.  Halk canlı kalkan oldu. Kimse Kobanê’nin özgürleşeceğine inanmıyordu ancak savaşçıların inancı ve yüzlerindeki gülümseme ile Kobanê özgürleştirildi, işgale izin verilmedi.”   ‘İnanç ve umut DAİŞ’i bitirdi’   Savaştan önce Türk devletinin sınırdan bir kuşun geçmesine bile izin vermediğini ancak savaştan sonra sınırı tamamen açtığını bunun nedeninin de Kobanê’yi boşaltmak olduğunu belirten Sara, “Savaşçıların yalnız kalmasını planladı. Ancak halkın büyük bir kısmı kaldı ve geçmedi. Ben, eşim ve kızım da burada kaldık.  Toprağımızı bırakmamaya söz vermiştik. Hala daha bu sözümüzdeyiz.  Umudumuz ve inancımız sayesinde DAİŞ yenilgiye uğradı, bitirildi” dedi.    ‘Halk toprağına sahip çıktı’   Halkın sınırlarda soğuğa rağmen direndiğini belirten Sara, “Birçok çocuk sınırda doğdu, halk arabalarında kalarak direndi. Yeni doğan çocuklara Kobanê, Rojava, Berxwedan, Hêvi, Têkoşin isimleri verildi. Bunların hepsi işgale karşı direnişin örnekleriydi. Savaşçılarla birçok anılar yaşadık. Bugünde yapılan saldırılara karşı topraklarımızda kalmaya devam edeceğiz” diye vurguladı.   Kadınlar öncülük etti   PYD Şeran Eşbaşkanı Fatma Osman da kadınların Rojava Devrimi ile kazanımlar elde ettiklerini belirterek şöyle konuştu: “DAİŞ’in 2014’te Kobanê’ye saldırısında birçok kadın, çocuk, genç ve yaşlı yaşamını yitirdi. Halk zorla göçertildi. Mal, mülkleri evleri talan edildi, yakıldı. Demografyayı değiştirmek istediler. Şimdi nasıl ki Efrîn, Serêkaniye ve Girê Spî’de yapıyorlar Kobanê’de yapmak istediler. Ancak savaşçılar bu planın başarıya ulaşmasına izin vermedi. Halkın büyük bir kısmı şehir merkezinde kaldı. Kobanê savaşına kadınlar öncülük etti. Kadınlar eşsiz bir direniş gösterdi. YPJ savaşçıları zılgıt çektiğinde çeteler korkup kaçıyordu. Kadınların nasıl bir rol ve misyon üstlendikleri Kobanê savaşında ortaya çıktı.”   ‘Her gün kazanımlar elde ediyoruz’   Rojava Devrimi ile eşbaşkanlık sisteminin oluşturulduğunu belirten Fatma, “Rojava Devrimi’nden önce de kadınlar çalışma yürütüyordu. Ancak devletin baskılarından dolayı kazanımlarını koruyamıyorlardı ve kalıcı olmuyordu. Ancak devrimle birlikte kadınların Özerk Yönetim kurumlarında yer almaya başlaması ile kadın kurumları da açıldı. Kadınlar ilk kez söz ve karar sahibi oldu. Devrimle kadınlar tüm iktidar çeşitlerine karşı başkaldırdı. Eğitimden, siyasete, askeri alana kadar her yerde yerini aldı” diye belirtti.    ‘Kadınlar tüm alanlarda öncü’   Büyük bir emekle kurumların açıldığını söyleyen Fatma konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Kobanê savaşı öncesi kurumlar açılmıştı. Yekîtiya Star 2005’te kuruldu. Daha sonra Kadın Evi, Sara Örgütü şiddete karşı kuruldu. Karma kurumlarda kadın örgütlülükleri oluşturuldu. Kadınlar öncülüğe hazır olduklarını gösterdi. Yine YPJ’nin direnişi her yerde yankılandı ve birçok heyet bölgeye geldi. Buralardaki tecrübelerden faydalanmak istediler. JINWAR projesi ile kadınların emekleriyle bir köy inşa edebildiklerini, ürettiklerini gördüler. Bunu bütün dünyaya gösterdiler. Evlerinden çıkacaklarına bile kimsenin inanmadığı Arap kadınlarla buluşuldu. Özellikle Minbic, Reqa, Tebqa, Sirîn ve Dêrazor gibi alanlardaki kadınların evlerinden çıkabileceğine kimse inanmıyordu. Çünkü erkek egemenliğinin en fazla olduğu yerler buralar. Buralardaki mücadele ile zihniyetler değiştirildi.”   ‘Tarihimizi yazmalıyız’   “Tarih günümüzde saklı” sözünü hatırlatan ve bunun boşuna söylenmiş bir söz olmadığını dile getiren Fatma, “Kazanımlarımızı daha da çoğaltabiliriz. Kadınlar erkeklere de eğitim verdi ve bu bir kazanımdı. Diyebiliriz ki Kobanê’de esas değişen zihniyetti.  Toplumun zihniyeti değişti.  Güç olduktan sonra hiç kimse kadınlara engel çıkaramaz.  Kürt kadınları ile birlikte diğer halklardan kadınlar da kazanımlarını korudu. Bu yüzden de Türk devleti en çok kadınlara saldırıyor. Buna en somut örnek de Helincê’de öncü kadınlara yönelik gerçekleşen saldırı idi” diye konuştu.