Siyasi partiler: İktidarın cezaevi politikalarını teşhir etmeye devam edeceğiz 2022-01-09 09:01:53     Dilan Babat- Öznur Değer   ANKARA -  Tutsak ailelerinin partilerine dönük ziyaretlerinde belirttikleri taleplerin, kendi talepleri olduğunu söyleyen EMEP Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ve SOL Parti avukatı Gizem Özdem, iktidarın cezaevi politikalarını teşhir etmeye devam edeceklerini kaydetti.   İstanbul, Mersin, Van, Şırnak, Siirt, Hakkari, Batman, Mardin ve Diyarbakır’dan Ankara'ya gelen hasta ve infazı yakılan tutuklu yakınlarının ziyaretleri sona erdi. Tutuklu yakınları iki günlük programları kapsamında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis grup toplantısına katıldıktan sonra İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Gelecek Partisi’ni; ikinci gün de Emek Partisi (EMEP), Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Sol Parti, Saadet Partisi (SP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) ziyaret etti.   Ailelerin ziyaretleri esnasında dile getirdikleri taleplere karşı EMEP Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ve SOL Parti avukatı Gizem Özdem ziyaretlerine ilişkin konuştu.   ‘Tek adam siyasi muhalefete çok yoğun baskı uygulamakta’   İnsan Hakları Komisyonları ve Cezaevi Komisyonlarının düzenlediği raporlardan yaşanılan hak ihlallerinden bilgilerinin olduğunu söyleyen Selma, cezaevlerinde yaşanılan hak ihlallerinin hükümetin tercih ettiği yönetme yöntemlerinden ayrı ele almamak gerektiğini belirtti. Selma, “Tek adam yönetimi etrafında siyasi rejimi şekillendiren hükümet normalde hak, özgürlük isteyen bütün toplumsal kesimlere ve siyasi muhalefete çok yoğun baskı uygulamakta. Baskıların ve siyasetin etrafında şekillenen siyasal gericilik bu siyasi rejimin temel özelliği olmuş durumda. Bu ülkede fiilen grevler yasaklanmış durumda. Toplantı, gösteri yürüyüş hakkı sıfırlanmış durumda. Tek adam rejimi siyasi baskılarla anılmıyor. Aynı zamanda bütün bir kamu yönetimini tek adam yönetimi ile inşa ediyor” dedi.    ‘İktidarın politikaları cezaevlerinden bağımsız değil’   Yargı sisteminde tek adam rejiminden bağımsız olmadığına dikkat çeken Selma, “Türkiye’de adaletli bir yargılama sisteminin çalışmadığını düşünüyoruz. Tamamen bir siyasi hesaplaşma ile toplumsal muhalefeti bastırmak üzere yargı süreçlerinin işletildiğini görüyoruz. Siyasi baskıların yoğunlaştığı dönemde ve yargının bu kadar siyalaştığı dönemde cezaevlerinde hak ihlallerinin ve işkencelerin yoğunlaştığı bir dönem. Cezaevlerine dönük baskıların, şiddetin, işkencenin topluma açık yapılmasının iki nedeni var. Birincisi; bu şiddete maruz kalan siyasi muhalifleri yıldırmak, sindirmek. İkincisi ise; siyasi muhaliflere yönelik yaptığı işkence, baskı ve yıldırma politikalarını halkın gözü önünde yapması; ‘eğer benim politikalarımı eleştirirseniz, kabul etmeseniz, hak talep ederseniz sizin karşılaştığınız muamele budur’ mesajı verilmek isteniliyor. Biz bu iktidarın iç politikada yürüttüğü politikalarını cezaevlerinden bağımsız düşünmüyoruz” ifadelerinde bulundu.   ‘Demokrasi mücadelesinin bir parçası olarak ele alıyoruz’   Ailelerin partilerine yaptığı ziyarete değinen Selma şöyle devam etti: “Böylesi durumlarda mücadelenin iki boyutu var. Çok acilen hasta tutsaklara ilişkin yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Türkiye’nin demokratikleşmesi için belli taleplerin önemli olduğunu düşünüyoruz. Kürt sorunun eşit haklara sahip olması talepleri demokrasi mücadelesinin temel talepleridir. Benzer şekilde siyasi tutsakların serbest bırakılması, cezaevlerinde işkenceye son verilmesi ve bunu şimdiye kadar insanlık dışı uygulamaları yürütenlerin sorumluların cezalandırılması gibi temel başlıklar söz konusu. Tutsak ailelerin ve ortaya konulan raporların sürekli gündemde tutulması ve bu hak ihlallerinin giderilmesi için mücadele edilmesi bizimde gündemimizde. Demokrasi mücadelesinin bir parçası olarak ele alıyoruz.  EMEP partisi olarak, gücümüz oranında bu mücadeleyi demokrasi mücadelesi ile birleştirerek yürüteceğiz.”   ‘Kötü muamele ve işkencelerin son bulmadığını biliyoruz’    Ailelerin cezaevlerindeki sorunları ve yakınlarına dönük muamelelerini kendilerine aktardıklarını dile getiren SOL Parti avukatı Gizem Özdem ise, “Acil tahliyesi gereken hasta mahpusların isimlerinin ve sağlık durumu bilgilerinin yer aldığı bu rapor Türkiye’de hapishanelerde yaşanan hak ihlâllerini ortaya koyuyor. Ancak elbette hasta mahpusların sayısının raporlara sığamayacak kadar fazla olduğunu, 12 Eylül’den bu yana hapishanelerde işkence ve kötü muamelelerin hiçbir aşamada son bulmadığını biliyoruz. Sosyalistler olarak buna karşı sesimizi her aşamada yükseltmekten, devletin hapishane politikalarını teşhir etmekten hiçbir zaman geri durmadık” şeklinde konuştu.   ‘Ailelerin talepleri bizlerinde talepleri’   Tutsakların serbest bırakılmaları aileler gibi onlarında talepleri olduğunu ifade eden Gizem, “Ziyaret vesilesi ile bugün bu sorunun çözülebilmesi için ileri sürdüğümüz tecridin son bulması, hasta tutsakların sağlık durumuna ilişkin raporlarının bağımsız sağlık kuruluşlarınca hazırlanması, tretman uygulamalarına son verilmesi, sudan bahanelerle infazların yakılmasının önüne geçilmesi, sürgünlere son verilmesi gibi taleplerimizi hep birlikte dillendirmeye devam edeceğimizi vurguladık” sözlerine yer verdi.