Kürt kadınlara dönük dijital platformlarda üniformalı erkek tacizi 2022-01-06 09:07:59   ŞIRNAK - Dijital medyada kendini asker, polis ya da uzman çavuş olarak tanıtan erkeklerin tacizine maruz kaldıklarını söyleyen Rengin Onuk, bu tacizlere karşı sessiz kalınmaması gerektiğini belirterek, bilinçli bir politika olduğuna işaret etti.   Şırnak’ta son süreçlerde ve özellikle de 2016 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasakları ile beraber kadınlara yönelik cinsel taciz ve istismar olaylarında artış yaşandı. Taciz ve istismar failleri genellikle üniformalı erkeklerden oluşurken, Silopi’de yaşayan Rengin Onuk da dijital medyada defalarca kez kendini polis, uzman çavuş olarak tanıtan erkeklerin tacizine maruz bırakıldığını anlattı.   ‘Birçok kadın bu durumu yaşıyor’   Rengin, özyönetim süreci ve sonrasında özellikle üniformalı erkeklerin kentte yoğunlaştığını ve her köşe başına zırhlı araçlar konumlandığını söyleyerek, kente yerleştirilen bu erkeklerin kentte yaşayan kadınlara dijital medya üzerinden ulaştığını ve taciz ettiğini belirtti. Rengin, kendisinin de bir uzman çavuş tarafından cinsiyetçi mesajlara ve tacize maruz bırakıldığını ifade ederek, “Dijital medyayı kullanamaz duruma geldik. Sürekli arkadaşlık istekleri ve mesajlar geliyor. Çevremde bunu yaşamayan kadın kalmadı nerdeyse. Tanımıyoruz ama profillerinden polis, asker ya da uzman çavuş olduklarını anlıyoruz. Açık isim kullanıyorlar zaten. Kendilerini gizlemiyorlar. Üniformaları ile kadınları düşürmeye çalışıyorlar. Özellikle genç kadınları evlilik vaatleriyle kandırmaya çalışıyorlar” diye kaydetti.   Bu erkekleri İpek Er olayından da tanıdıklarına işaret eden Rengin, “İpek Er’i tecavüze maruz bırakan ve ölümüne sebep olan Musa Orhan’ı da biliyoruz. Ve hepsinin amacı, niyeti aynı. Kürt kadınlarına dönük özel savaş politikalarını bu şekilde devreye sokuyorlar. Özel bir politika yürütüyorlar” dedi.   ‘Sessiz kalmak istemedim’   Kadınlar üzerinde kirli oyunların yürütüldüğünü ve bunların savaş politikasının bir parçası olduğunu vurgulayan Rengin, “Süreç sonrası birçok asker, polis ve zırhlı araçlar kente sokuldu. Bölgemizde kafe kültürü yaygın olmadığı için sosyal medya üzerinden kadınlara ulaşmaya çalışıyorlar. Devlet failleri koruyor. Failleri ön kapıdan alıp arka kapıdan serbest bırakıyor. Her gün saldırılara maruz kalıyoruz. Beritan, Viyan gibi kadın evleri vardı. Kadınlar ve çocuklar dışarıda bir sıkıntı yaşadıklarında bu kurumlara başvuruyordu. Ve o dönem kadınlara çok yardımcı olunuyordu. Artık kadınların gidebileceği bir kurum yok. Çünkü kadın kurumlarını kapattılar. Bölgede özellikle erkek egemen zihniyeti hakim. Kadınların başvuracağı bir kurum kalmadı. Madem öyle biz de bu erkekleri teşhir edeceğiz. Onların tacizlerine sessiz kalmayacağız. Ben de sessiz kalmak istemedim” diye ifade etti.