Sistematik şiddete maruz kalan Gülfer dayanışma bekliyor 2021-12-31 09:05:11     Rabia Önver    VAN - Çocuk yaşta evlendirilen ve sistematik şiddete maruz kalan Gülfer Yendim, “Tek pişmanlığım boşanmak için geç kalmak” olduğunu söylüyor. Bir çocuğunu kaybeden, diğer çocuğu ise böbrek hastası olan Gülfer, prefabrik bir evde yaşama tutunmaya çalışıyor. Gülfer dayanışma bekliyor.    Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) verilerine göre son 25 yılda Türkiye'de 18-45 yaş arasındaki her 5 kadından 1’i çocuk yaşta evlendirildi. Çocuk yaşta evlendirilen her 3 kadından 1’i çocuk yaşta anne olurken, bu kadınların neredeyse yarısı ise fiziksel şiddete maruz kalıyor. Bölge illerinde günümüzde yaygın bir şekilde devam eden çocuk yaşta evlilikler nedeniyle kadınlar her türlü sistematik şiddete maruz kalıyor. Bu kadınlardan biri de Gülfer Yendim (53).    Çocuk yaşta evlendirilen Gülfer,  Y.C. adlı erkek tarafından 30 yıl boyunca hem psikolojik hem de fiziksel şiddete maruz kaldı, Gülfer, şiddete karşı verdiği mücadeleyi ajansımıza anlattı.    Hem kendisi hem de çocukları sistematik şiddete uğruyor   Gülfer, hem kendisinin hem de iki çocuğunun altı yıl boyunca şiddete uğradığını,  her seferinde hastaneye gitmek istediğini, fakat boşandığı erkek Y.C.’nin buna engel olduğunu dile getiriyor. Y.C.’nin kendisini engellemesinin nedeninin darp raporu alarak kendisinden şikayetçi olmasının önüne geçmek olduğunu söyleyen Gülfer, bir defasında kolunun kırıldığını, bundan dolayı gidip şikayetçi olabildiğini aktarıyor. Uzaklaştırma kararı alınmasına rağmen Y.C.’nin defalarca evini basarak kendisine ve çocuklarına şiddet uygulamaya devam ettiğini belirten Gülfer, ayrıca çocuklarından birinin de 2014 yılında Y.C. tarafından kesici aletle yaralandığını söylüyor. Yaşananlar üzerine Y.C.’nin gözaltına alındığını ardından serbest bırakıldığını söyleyen Gülfer, çocuğunun aldığı yara sonucunda bir böbreğini kaybettiğini ekliyor.    Bir çocuğunu kaybediyor   Tüm bu yaşadıklarının ardından 2015 yılında Y.C.’den anlaşmalı olarak boşanan Gülfer, 2016 yılında ise bir diğer çocuğunun elektrik akımına kapılıp yaşamını yitirdiğini belirtiyor. Şimdiye kadar birçok farklı işkolunda çalışan Gülfer, kolundaki rahatsızlığı nedeniyle ağır işler yapamaz duruma geliyor. Gülfer,  bu nedenle çalıştığı kimi yerlerden ise ayrılmak zorunda kalıyor.   Tek pişmanlığı ‘boşanmak için geç kalmak’ oldu    Altı yıldır prefabrik bir evde yaşayan Gülfer, gündelik ev ve işyeri temizliğine gittiğini, bu şekilde para kazanarak çocuğuna baktığını söylüyor. Gülfer,  “Bu yaşıma kadar hep çocuklarım için mücadele ettim ama artık yaşım ilerlediği ve sağlık problemlerim olduğu için temizliğe gidemiyorum, çalışamıyorum. Ben sağlık problemlerimden dolayı çalışamıyorum, oğlumun da bir böbreği yok. Sağlık durumu iyi değil o da çalışamıyor. Benim yaşadığımı hiç kimse yaşamasın. Çok zor bir mücadele verdim. Eşimin bana uyguladığı şiddetin hala acısını kolumla yaşıyorum. Şu an bile acısı var, fazla kullanamıyorum. Tek pişmanlığım boşanmak için geç kalmamdır” sözleriyle yaşadıklarını dile getiriyor.     Dayanışma çağrısı   Kış mevsiminden dolayı hava sıcaklığının eksi 12’ye kadar indiğini söyleyen Gülfer, bu durumda prefabrik evde ısınamadıklarını, gelirleri olmadığı için odun ve kömür alamadıklarını belirtiyor. Çocuğuyla beraber yaşam mücadelesi veren Gülfer, kendisine destek olunması için çağrı yapıyor.