Panorama 2021 | Kadınların gündemi tecrit, ekonomik kriz ve şiddetle mücadele 2021-12-31 09:01:06     HABER MERKEZİ - 2021 yılında ekonomik kriz ve kadın katliamları ve tecridin sürekli gündemde olduğunu dile getiren kadınlar, bütün bir yılı pandemi gölgesinde geçirdiklerini ve bu yıl da hayallerini gerçekleştiremediklerini söylüyor.    21’nci yüzyılın başından bu yana kapitalist sistemin kriz halini aldığı bilinmekle beraber buna yönelik çözüm önerilerinin de geliştiği görülüyor. Ancak son bir yıl içerisinde küresel anlamda kriz giderek derinleşirken büyük bir çıkmaza girdi. Kapitalist sistemin bu kadar çıkmaza girmesinin en büyük etkenlerinden biri de kadın mücadelesinin her alana yayılması oldu.   2021 yılı kadınlar başta olmak üzere toplumun her kesimi için yoğun geçti. Kadına yönelik baskı, şiddet, katliam, tecrit ve siyasi soykırım operasyonlarının yanı sıra ekonomik krizin de etkili olduğu yıl boyunca kadınların öncülük ettiği ve 2022’de de devam edecek olan “Adalet Nöbeti” eylemleri başlatıldı.    Aynı zamanda pandeminin de devam ettiği bu süreçte, halkta salgın tedirginliği ve endişesi de yerini korudu. Pandeminin de etkisiyle daha fazla büyüyen tecrit, işsizlik, üretimsizlik ve ekonomik kriz, kadınların gündemleri arasında yer aldı.   2021’in nasıl geçtiğini ve yeni bir yıldan beklentilerini, umutlarını kadınlara sorduk:   Öğrenci Cansu Oydi: Son bir yılımız hiç güzel geçmedi. Okulumuz yarım kaldı. Üniversite sınavına gireceğiz ama bir şeyimiz tam değil. Ekonomi çok kötü bir şey alınmıyor. Bu kriz her geçen gün daha da artmaya devam ediyor. Biz bu yaşta ekonomiyi düşünüyoruz. Bu durum bizim açımızdan çok kötü biz daha üniversiteye bile gitmedik. Bir beklentimiz yok çünkü günden güne kötüye gidiyoruz.   Öğrenci İlknur Elaltın: Dokuzuncu sınıftan sonra okula gitmedik. Ama üniversite sınavlarında bize 4 yıllık müfredattan sorular soruyorlar. Bu çok kötü bir şey. Bize kaynak yardımında bulunmadılar. Bize bir şey vermeden karşılık bekliyorlar. Biz ülkede iyi geçen bir şey görmedik. Bundan sonraki süreçte bir umudumuz yok. Bekliyoruz ‘daha kötü ne olabilir’ diye. Kriz, pandemi, kadın katliamları da var olan umudumuzu daha da köreltti.   Öğrenci Şilan Özdemir: Ülke berbat durumda. Hükümet sulamadığı ağacın meyve vermesini bekliyor. Ancak bu imkansız. Bize imkan vermiyorlar. Devlet büyükleri için durum iyi ancak bizim için iyi değil. Onlar saraylarında yiyip içerken biz yiyemiyoruz. Biz yarınımızı ‘nasıl geçireceğiz’ diye düşünüyoruz. Her gün kadın cinayetleri oluyor ama failler tutuksuz yargılanıyor. Ama birinin fotoğrafını yere düşürdü diye 22 yıl hapis cezası verebiliyorlar. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması ile erkekler cesaret almaya başladı.    Esnaf Hidayet Kılıç: Borçlardan kaynaklı bu yıl bir şey yaşayamadık. Asgari ücret artsa da para yetmiyor. Çünkü bir teneke yağ 300-400 TL olmuş. Asgari ücretle geçinen kişi o parayla ne alacak. Kirası bir taraftan, faturalar, eğitim her bir şey bir taraftan yetmez ki. Benim 3 tane çocuğum var ama çalışmak zorundayım. Eşim lokantada çalışıyordu. Ancak onu pandemiden kaynaklı işten çıkardılar.   Ev emekçisi Perihan Toptaş: Somun ekmek 3,5 TL olmuş. Biz nasıl geçinelim. Yağ 380, şeker 290 TL olmuş. Bu gıdalar da en temel gıdalar ama alamıyoruz. İnsanlar geçim derdinden bir şey düşünemez olmuşlar. Ekmek almaya gittiğim zaman yanıma fazla para alıyorum çünkü dakikasında her şey zamlanıyor. İşte yılımız böyle geçti.   İşsiz Medine Kaçar: 2021 yılı rezillik ve sefalet içerisinde geçti. Her geçen gün bu sefalet artıyor. Biz de bu durumda geçinmeye çalışıyoruz. Öte yandan yıl içerisinde kadına yönelik şiddet artarken, birçok hayvan katledildi. Birçok insan hakkı ihlali oldu. Devlet kadınlardan korkuyor. Eğer korkmasaydı, kadınların katledilmesine müsaade etmezdi. Biliyorlar ki kadın güçlenirse toplum da güçlenir. Ülkede yönetim adına bir şey kalmamış. Evet, hükümet var ama sadece adıyla var. Seçim adına anketler yapılıyor. Ancak AKP’li olanlar bile AKP’ye oy vermeyeceklerini dile getiriyorlar. Önümüzdeki yıl için bir şey olacağını beklemiyorum. Bundan kaynaklı insanlar sokağa çıktı. Doğa olayları da arttı. Kaç tane yangın yaşandı Antalya ve o illerde. Böyle bir yılı geride bırakıyoruz işte.   Çocuk Gelişimi Bölümü mezunu Mizgin Narin: Ben hiç bu kadar kendi memleketimden nefret etmemiştim. Her geçen gün durumumuz daha da kötü oluyor. Ekonomik kriz, işsizlik, kadın cinayetleri benim bu ülkeden nefret etmeme yetiyor. Tek suçlu bu ülkeyi bu hale getirendir. İnsanlar ekonomik krizden başka bir şey konuşmuyorlar. İnsanlar tüm umudu diğer ülkelerde buluyor.    İşsiz Hasret Dağdelen: Üniversiteden mezun oldum, ancak iş bulamıyorum. Türkiye’nin şu an içinde yer aldığı koşullarda işsizlik had safhada. İnsanların devlete olan güveni kalmadı. Çevremde onlarca işsiz genç var. Beklentimiz nasıl olsun ki?   Ev emekçisi Zeliha Yoldaş: Bu yıl en büyük sorunu ekonomik krizdi. Kimse geçimini sağlayamıyor. Yoksulluktan kaynaklı güzel bir şey göremedik.    Öğrenci Bahar Ortaç: Okula 10 TL götürüyorum. Ancak yol parası 5,5 TL gidiyor. Elimde kalıyor 4,5 TL. Ben bu parayla nasıl doyayım. Ailelerimiz elinden geleni yapıyorlar. Ancak yetmiyor. Sanal medya üzerinden söylenen söylemler sokağa akmalıdır. Halkın hepsi bu durumdan şikayetçi ama bir şey yapmıyorlar. Sadece sanal medyadan eleştirmek, dile getirmek yetmiyor. Halkın bu sorunları daha çok gündeme getirmesi gerekiyor. Her gün kadınlar katlediliyor. Sokağa çıkarken tedirgin çıkıyoruz.   Barış Annesi Meryem Sivi: İnşallah önderliğimizin serbest kalacağı bir yıl olur. Evlatlarımıza kavuşuruz. Kazanacağımız bir yıl olur.    Tutsak yakını Helime Bilen: Yeni yılda tek dileğim barış istiyorum, eşitlik olsun. Hasta tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz. Tutsaklar aileleriyle birlikte yaşasın. Dört bir yanımız savaş. Savaşa karşı Kürt halkının bilinçli olması gerekiyor.    Ev emekçisi Devlet Çiftçi: Tutsaklar üzerindeki tecridin son bulmasını istiyorum. Kürt halkının birliğinin oluşmasını diliyorum. Cezaevinden tabutlar çıkmasın. Cezaevlerinin kapılarının açılmasını istiyorum. Eşitlik ve özgürlük talep ediyorum. El ele verelim. Kürt halkı barış istiyor, adalet istiyor. Süleyman Soylu diyor ‘Ben bir şey yapmadım. Allah bize yaptırıyor. Onun allahı da Erdoğan’dır bizim allahımız birdir. Allah bu kadar kötülüğü istemez. Adaletlidir. Önderimizin serbest bırakılmasını istiyoruz.