Kadınlar: Deniz’i barış özgürlük ve eşitlik mücadelemizde yaşatacağız 2021-12-30 09:11:06     Melike Aydın    İZMİR - Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer'in yargılandığı  dava için adliye önünde bekleyen kadınlar katliamın erkek devlet işbirliği ile işlediğini belirterek “Deniz’i barış özgürlük ve eşitlik mücadelemizde yaşatacağız” mesajı verdi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’ne yönelik saldırıda Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer’in  yargılandığı davanın ilk duruşması dün görüldü. Siyasetçilerden hukukçuya, sanatçıdan aktivistlere kadar her kesimden çoğunluğu kadınlardan oluşan yüzlerce kişi duruşmayı takip etmek amacıyla Bayraklı Adliyesi’ne geldi.  Duruşmayı izlemeye gelen kadınlar, ajansımıza konuştu.    ‘Artık katliam istemiyoruz’   Bir çocuğunu çatışmada yitiren Gülizar Saka, “Artık katliam olmasını istemiyoruz. Barış olmasını, cezaevlerindeki tutsakların çıkmasını istiyoruz. Annelerin yüreği yanmasın istiyoruz. Artık şaşırdık katliamlar dursun” diye belirtti.   ‘Baskılara karşı buradayız’   Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi’nden Nihal Akyıldız, katliamın kadınlara, Kürtlere ve ezilen halklara yönelik olduğunu söyledi. Nihal, “Erkek egemen devletli sistemin katil olduğunu düşünüyoruz. Bu sistemin yarattığı baskılara karşı buradayız. Türkiye’de barışın, eşitliğin, halkların bir arada yaşamanın sağlanabildiği güne kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.   ‘Biz her yerdeyiz, kendimizi savunuyoruz’   Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Xece Başkale de, şunları dile getirdi: “Katliam, organize bir şekilde gerçekleştirildi. İstanbul’da HDP Bahçelievler ilçe binasına yapılan saldırıda da saldırgan Deniz Poyraz’ı katledenle aynı amaçla gelmişti. Amaçları kadınları ve Kürtleri korku ile sindirmek. Ama bilmelidirler ki biz sokaklardayız, her yerdeyiz ve kendimizi savunuyoruz.”   ‘Deniz’i mücadelemizde yaşatacağız’   Kadın Savunma Ağı’ndan Emine Akbaba ise “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” diyerek şöyle devam etti: “Çünkü Deniz Poyraz tam da ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ yazılı pankartın arkasında katledildi. 17 Haziran’dan bu yana sadece tetikçi Onur Gencer yakalanmış ve arkasındaki hiçbir ilişki açığa çıkarılmamıştır. Biz kadınlar da Kadın Savunma Ağı olarak da mafya-çete iktidarının katlettiği Deniz Poyraz’ın katillerinin yargılanması ve bu adalet sarayında erkek adaletin değil gerçek adaletin sağlanması için buradayız. Deniz’in barış talebini her yerde yükseltmeye hazırız. Deniz’i barış özgürlük ve eşitlik mücadelemizde yaşatacağız.”   ‘Mücadeleye her yerde devam edeceğiz’   Kadınlar Birlikte Güçlü’den Didar Gül, bugüne kadar sayısız kadın katliamı davası için adliye önünde buluştuklarını ancak bu kez Kürt halkına yönelik sistematik bir soykırım planının bir parçası olması açısından önemli olan bu dava için geldiklerini söyledi. Didar, “Bu olayları münferit olarak görmüyoruz. Devletin erkek bir akıldan beslendiğinin bir örneği. Daha fazla devrimci kadının katledilmesinden Kürt kadının katledilmesinden hapishanelerde direnen Kürt kadınlarından erkek-devletin erkek aklının ne demek olduğunu biliyoruz. Bunun en somutlaşmış hali Deniz’in katledilmesidir. Mücadeleye sadece adliyelerde değil meydanlarda sokaklarda devam etmekten vazgeçmeyeceğiz” diye vurguladı.   ‘Davaya birçok insanın alınmaması bir yıldırma politikası’   HDK İzmir Eşsözcüsü Fevziye Ünal ise duruşma salonuna baro başkanı avukatların bile girmekte zorlandığını ifade ederek, “Bu da bir çeşit yıldırma politikası. Her kurumdan iki temsilci alınacak dendi ama önceden kimseye bunun bilgisi verilmedi. Bu duruşmanın kalabalık olacağı bilindiği halde uygun bir salon ayarlanmadı. 300 kişilik deniyor ama avukatlar, basın, milletvekili girdi. Çok sayıda polis girdi. Davayı izlemek isteyen vatandaşlara yer ayırılmadı” dedi.    ‘Farklı kesimlerin ilgisinin olması çok normal’   Davanın “basit bir cinayet dosyası” gibi ele alınamayacağına dikkat çeken Fevziye, “Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin İzmir il binasının önünde polis çadırı varken katil içeri giriyor, daha sonra il binasında görevli arkadaşlarımız içeri sokulmuyor. Onlarca kurşun yağdırıldıktan sonra katil işini bitiriyor ve neredeyse pamuklara sarılarak karşılanıyor. Burada sadece Deniz Poyraz’a yapılan katliam değil ülkenin düşünen, aydınlık, muhalif kesimlerine yapılan saldırıdır. Kadınlara, geleceğine gençliğine yapılan saldırıdır. Bu nedenle toplumun büyük kesimlerinin bu davaya ilgi göstermesi çok normal. Duyarlı olan kesimlerin tepki göstermesi beklenirdi. Beklenen şey de gerçekleşti” diye konuştu.