Kadınlar adliye önünden seslendi: Deniz Poyraz davasının takipçisiyiz 2021-12-29 11:53:55     İZMİR - Deniz Poyraz davası öncesi adliye önünde açıklama yapan Kadın Birlikte Güçlü İzmir üyeleri, davanın sadece bir kadın katliamı davası olmadığını vurgulayarak, “Bu dava Kürtlerin, kadınların, yoksulların, yok sayılan ve öldürülen binlerin davasıdır” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasına saldıran ve Deniz Poyraz’ı katleden fail Onur Gencer hakkında açılan davanın ilk duruşması, İzmir Bayraklı 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Duruşma öncesi HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın ardından Kadınlar Birlikte Güçlü İzmir üyeleri de, adliye önünde basın açıklaması yaptı.   “Deniz Poyraz isyanımızdır” pankartının yer aldığı açıklamada sık sık “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Deniz Poyraz ölümsüzdür”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Deniz’e sözümüz barış gelecek” ve “Erkek adalet değil gerçek adalet” ve "Jin, jiyan, azadi" sloganları atıldı. “Deniz Poyraz isyanımızdır”, “Yasta değil isyandayız”, “Deniz Poyraz mücadelemizde yaşıyor”, “Koruma aklama yargıla” dövizleri taşınırken, açıklamayı kadınlar adına Didar Gül okudu.   ‘Öldürülen binlerin davasıdır’   Deniz’in katledildiği günden bugüne meydanlarda adalet istediklerini ve mücadele ettiklerini söyleyen Didar, “Cenazesini birlikte omuzladığımız, isyanımıza eklediğimiz, gülüşünü yol arkadaşı ettiğimiz Deniz için bugün de İzmir Adliyesi önünden adalet istiyoruz” dedi. Bugün burada başlayan davanın bir cinayet davası olmadığının altını çizen Didar, burada ülkede kadın, yoksul, Kürt olmanın ve haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe, erkek egemen düzene isyan etmenin ‘susturuluşunun’ davasının başladığını belirtti. Didar, “Bu yüzdendir ki bu dava Kürtlerin, kadınların, yoksulların, yok sayılan ve öldürülen binlerin davasıdır. Son yıllarda meydanları tüm hak örgütlerine, Kürtlere, Alevilere, işçilere, işsizlere, kadınlara, LGBTİ+’lara yasaklayan ve gasp eden polis ise söz konusu faşist çeteler tarafından her gün hedef gösterilen Kürt halkı, HDP ve emekçileri olunca hiçbir şekilde önlem almamış ve saldırıya dahi göz yummuşlardır. Dava öncesi yapılan çalışmalar da ortaya koymuştur ki Deniz’i katleden yalnızca fail değil, devletin her birimidir. Katil ‘psikolojik olarak’ rahatsız değil bizzat ırkçı ve kadın düşmanı zihniyetin ta kendisidir” sözlerini kullandı.    ‘Geri adım atmayacağız’   Didar, iktidarın ve erkeklerin kadınların gölgelerinden dahi korktuğuna işaret ederek, bu yüzden kadınların değil faillerin korunduğunu dile getirdi. Didar, “İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede feshetmekte ve kadınların ‘Erkek adalet değil gerçek adalet’ çağrılarını susturmaya çalışmaktadır. Sanılmasın ki arkadaşımız, yoldaşımız, kız kardeşimiz Deniz Poyraz’ın mücadelesi yarım kaldı, sesi artık meydanlarda yankılanmayacak. Sanılmasın ki ayak sesleri mahallelerde duyulmayacak. Susturduğunuzu sandığınız her ses için bin kere haykıracağız. Katlettiğiniz her birimizin yerine binler çıkacak evlerinden, meydanlara ve sokaklara. Barışı, özgür düşleri, Deniz’in mücadelesini kadınlar yaşatacak. Bu katliamın bütün sorumluları tek tek yargılanana kadar davanın takipçisi olmaktan vazgeçmeyecek, adalet için mücadeleden bir adım geri atmayacağız” diye konuştu.