Efrînli kadınlar: Türk devleti insanlık suçu işliyor 2021-12-21 09:02:34   Sîdra Mamo   ŞEHBA - Türkiye ve ona bağlı çetelerin Efrîn’de zeytin ağaçlarını kesmesine ve Türkiye’ye getirerek, ticaretini yapmasına tepki gösteren Efrînli kadınlar, “Türk devleti insanlık suçu işliyor. Kadınlara her gün tecavüz ediyorlar ve saldırıyorlar. Kadınları kaçırıyorlar. O nedenle özellikle biz, yani kadınlar o çetelere karşı direneceğiz. Örgütleneceğiz” dedi.   Türkiye ve ona bağlı çetelerin 18 Mart 2018 tarihinde Kuzey ve Doğu Suriye'nin Efrîn Kantonu'na yaptığı saldırıda, halkın evleri, işyerleri yağmalandı ve gasp edildi. Doğası da talan edilen Efrîn’de, zeytin ağaçları köklerinden koparılarak Türkiye’ye getiriliyor.Öte yandan Türkiye’ye getirilen ağaçlardan elde edilen zeytin ve zeytinyağı dışarıya pazarlanıyor.    Efrîn İnsan Hakları Örgütü’nün hazırladığı rapora göre, 2021 yılında 16 bin 500’ü aşkın zeytin ağacı kesilerek, Türkiye’ye getirildi. 5 bini ise yakılarak yok edildi. 11 bin zeytin ağacına da el konuldu. En son 10 Aralık’ta Efrîn’in Şera ilçesine bağlı Meydankê köyünde 50 zeytin ağacının kesildiği kaydedilirken, konuya dair Efrînli kadınlar tepki gösterdi.    ‘Topraklarımızı işgalcilere bırakmayacağız’   Efrîn’den Şehba’ya göç etmek zorunda bırakılan Firyel Osman, Efrîn’in doğasının Türkiye ve ona bağlı çeteler tarafından talan edildiğini belirtti. Firyel, “4 yıldır Efrîn’den Şehba Kantonu’na göç etmişiz. Şehba’nın direniş merkezi olan Fafînê’de yaşıyoruz. Türk devletinin ve çetelerinin saldırılarından dolayı göç etmek zorunda kaldık. Çocuklarımızı korumak zorundaydık. Biz siviliz. Ne suçumuz vardı bu vahşiliği yaşattılar bize? Evimizi, malımızı çaldılar. Ağaçlarımızı da kökünden kesip çalıyorlar. Türkiye’ye götürüyorlar. Zeytin ağaçlarımız talan ediliyor. Toprağımıza, tarlalarımıza, arsalarımıza gitmemize izin vermiyorlar” sözlerine yer verdi.    Firyel, uluslararası devletlere ve örgütlere seslenerek, topraklarına geri dönmek istediklerini ve ağaçların kesilmesini istemediklerini vurguladı. Uluslararası güçlerin, Efrîn’i işgal eden çetelere göz yumduğunun altını çizen Firyel, “Çözüm istiyoruz. Artık yeter, Evimize dönmek istiyoruz. Topraklarımızda yaşamak hakkımızdır. Topraklarımızı işgalcilere bırakmayacağız, eninde sonunda döneceğiz. Direniş ve mücadelemizle başaracağız bunu” diye kaydetti.    ‘Topraklarımızda yaşamak istiyoruz’   Kurzêlê köyünde kalan Hesna Mihemed de, saldırılar nedeniyle Efrîn’den göç ettiklerini belirtti. 4 yıldır Efrîn’e gidemediklerini söyleyen Hesna, kamp yaşamının zor olduğuna değindi. Hesna, Türkiye ve ona bağlı çetelerin Efrîn halkını göçe zorladığına ve ardından tüm mallarına, mülklerine el koyduğuna dikkat çekerek, doğalarına bile göz koyulduğunun altını çizdi. Hesna, “Doğamızı talan ediyorlar. Burada hiçbir şey yapamamak çok üzüyor bizi. Her halk gibi biz de haklarımızı istiyoruz. Kendi topraklarımızda yaşamak istiyoruz. Son ana kadar da direnmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Savaşçılarımızın izinden gideceğiz ve onların mücadelesinin takipçisi olacağız. Zeytin ağaçlarımızı bile çalıyorlar. Bizim doğamızı elimizden alıyorlar. Ağaçlarımızı çalıp üzerinden ticaret yapıyorlar. Zeytin ağaçlarımızdan ne istiyorlar? Zeytin ağaçları bizim toprağımızındır” ifadelerini kullandı.    ‘Örgütleneceğiz’   Rengin Birîmo ise zeytin ağaçlarının çalınmasının Kürtlere dönük düşmanlığı gösterdiğine işaret ederek, şunları söyledi: “Türk devleti ve çeteleri yüzünden toprağımızdan göç ettik. Biz doğamıza bağlı bir halkız. Bize zulmetmek için ağaçlarımıza, doğamıza zarar veriyorlar. Türk devleti kanun da hukuk da insanlık da bilmiyor. İnsanlık suçu işliyorlar. Özellikle kadınlara saldırıyorlar. Kadınlara her gün tecavüz ediyorlar ve saldırıyorlar. Kadınları kaçırıyorlar. O nedenle özellikle biz, yani kadınlar o çetelere karşı direneceğiz. Örgütleneceğiz. Örgütlülüğümüzü büyüteceğiz. Saldırıları kınıyoruz. Haklarımızı istiyoruz. Efrîn’i özgürleştireceğiz.”