Garibe'nin annesi Halime: Kızımı katlettiler 2021-12-11 09:19:35   Derya Ren - Medya Üren   MARDİN - Garibe Gezer’in şüpheli şekilde yaşamını yitirmesinin ardından konuşan annesi Halime Gezer, kızının intihar edebileceğine inanmadığını söyleyerek, “Kızımı katlettiler. Toprağın altına gömdüler. Ben daha ne diyeyim. Türk devleti kızımı öldürdü ve otopsisine avukatları bile alınmadı” dedi.     Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak bulunan ve daha önce gardiyanlar tarafından tecavüze uğrayarak sistematik işkence gören Garibe Gezer, 9 Aralık’ta tutulduğu hücrede şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş halde bulunmuştu. Garibe’nin ön otopsi işlemi avukatları olmadan Kocaeli Adli Tıp Kurumu’nda yapıldıktan sonra cenazesi memleketi Mardin’in Dargeçit ilçesine gönderilmek için İstanbul Yeni Havalimanı’na getirildi. ATK’den cenazeyi alan kadınlar sloganlar ve zılgıtlar ile Garibe’yi omuzlarında taşıdı.   Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesine getirilen cenaze yüzlerce kişinin katılımı ve “Ey şehît xwîna te li êrdê namîne” ve “Şehit namirin” sloganları eşliğinde defnedildi.   Garibe’nin şüpheli şekilde yaşamını yitirmesine ilişkin annesi Halime Gezer ajansımıza konuştu.   ‘Garibemi aldılar, tutukladılar’   Garibe’nin Dargeçit’te dünyaya geldiğini ve büyüdüğünü söyleyen Halime, devletin aileye dönük baskılarının her zaman olduğunu kaydetti. Daha önce bir oğlunun tutuklandığını hatırlatan Halime, “Garibemi aldılar ve tutukladılar. Kızımın hiçbir suçu yoktu. Burada dünyaya geldi ve burada büyüdü. Farklı bir yere gitmedi. Garibe’nin başka bir kardeşini öldürdüler. Benim oğlum Batman’da bir işte çalışıyordu. Bayram için buraya geldi, arkadaşlarını ziyaret etmek için evden çıktı. Sonra onun sokak ortasında vurulduğunu duyduk. Kimin öldürdüğünü öğrenemedik. Oğlum katledildikten sonra diğer oğlumun psikolojisi iyi olmadı. Ben onun dışarıya gitmesini istemiyordum. Sonra bir gün onu da tutukladılar. Farklı cezaevlerine sürgün edildi” dedi.   ‘Garibe’nin intihar ettiğini söylediler’   Garibe’nin daha sonra tutuklandığını ve onun da sürekli sürgün edildiğini belirten Halime, kızının götürüldüğü her cezaevine gittiğini  söyledi. Halime, “Daha sonra onu Kayseri Bünyan Cezaevi’ne götürdüler. Ben hasta olduğumdan kaynaklı oraya gidemedim. Daha sonra oradan Kandıra Cezaevi’ne sürgün edildi. Kardeşi ile yaptığı telefon görüşmesinde gardiyanların kendisini darp ederek yerde sürüklediğini söyledi. Kıyafetlerinin yırtıldığını ve ardından gardiyanlar tarafından süngerli odaya götürüldüğünü orada 25 saat kaldığını kardeşine aktarmıştı. Daha sonra orada sünger kopardığı için kendisine 1 ay hücre cezası verdiler. Kızım hücre cezası çekiyordu. Biz cezaevini aradık durumu öğrenmek için kızımın hücrede olduğunu ve bundan kaynaklı da telefona çıkarmadıklarını söylediler. Aradan birkaç gün geçti. Kızımın telefonu çaldı, telefonu açtığımızda Garibe’nin intihar ettiğini söylediler” diye belirtti.   ‘Kızım başkaldırdığı için katledildi’   Halime, gardiyanların kızı Asya’ya Garibe’nin intihar ettiğini söylemesi üzerine duruma inanmadıklarını vurgulayarak, Garibe’nin intihar edebileceğine ihtimal vermediklerini kaydetti. Halime, Garibe’nin şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiğine değinerek, “Kızım baş kaldırdığı için katlettiler. Daha sonra avukatlarla görüştük. Avukatları ön otopsisine almadılar. Daha sonra cenazeyi bize gönderdiler. Onlar benim kızımı öldürdü. Kızımın kendisini öldürebileceğine inanmıyorum. Bizden ne istediler. Kıyamete kadar o cezaevi yönetimi ve gardiyanlarından davacı olacağım ve davanın peşini bırakmayacağım. Kızım kimseye düşman değildi, onlar kızıma düşmandılar. Kızımın Abdullah Öcalan’ın kitaplarını okuduğunu söylüyorlardı. Zaten onu da yıllardır cezaevine koydular. Bizden ne istiyorlar, günün 24 saati polisler evimizdeydi. Hep baskın yapılıyordu. Bir gün dedim ‘ne diye geliyorsunuz gidin evinize’ diye. Ben de onlarla tartıştım ama umurlarında değildi” dedi.   ‘Garibem şehirlerin, arkadaşlarının yiğidiydi’   Diğer oğlunun da tutsak olduğunu söyleyen Halime, onun da 4 yıl boyunca tek hücrede tutulduğunu kaydetti. Halime konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Biz kimseye düşman değiliz. Onlar bizi kendisine düşman etti. Ancak ben ölene kadar da yolumdan ve mücadelemden vazgeçmeyeceğim. Erdoğan bizden ne istiyor. Bizi öldürüyor, tutukluyor, işkence yaptırıyor. Ne diyeyim kızımı öldürdüler, kızım dağların taşların aslanıydı. Garibem şehirlerin, arkadaşlarının yiğidiydi. Kızımı katlettiler. Toprağın altına gömdüler. Ben daha ne diyeyim. Türk devleti kızımı öldürdü ve otopsisine avukatları bile alınmadı.”