HDP’li kadınlar: Birçok iktidar gitti, Kürt halkı burada 2021-11-30 09:08:51   DİYARBAKIR - HDP’nin kapatma davasına ilişkin Yargıtay Başsavcısı alelacele esas hakkındaki görüşünü AYM’ye gönderdi. Kapatma davasına tepki gösteren HDP’li kadınlar Kürt sorununu çözmeyen iktidarların akıbetini hatırlatarak, yıllardır birçok iktidarın gelip geçtiğini ancak kadınlar ve Kürt halkının mücadeleye devam ettiğini söyledi.    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladığı" iddiasıyla Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) temelli kapatılması ve aralarında partinin Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan'ın da bulunduğu 481 üyeye siyasi yasak getirilmesi talep edilmişti. Kapatma davasına ilişkin HDP, kasımda Anayasa Mahkemesi’ne  (AYM) ön savunmasını yaptı.     Başsavcılık bir ayın dolmasını beklemedi   HDP’nin ön savunmasını AYM’ye sunmasının ardından Yargıtay Başsavcısı Bekir Şahin, bir ayın dolmasını beklemeden dün davaya ilişkin esas hakkındaki görüşünü de AYM’ye gönderdi. Başsavcılık konuya ilişkin "HDP'nin temelli kapatılması talebiyle açılan davaya ilişkin olarak özetle, davalı partinin ön savunmasında belirtilen itiraz ve taleplerin reddi, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği anlaşılan HDP'nin temelli kapatılması, partinin kapatılmasına beyan, faaliyet ve eylemleriyle neden olan iddianamemizde açık kimlik ve üyelik bilgileri ile partideki görevleri belirtilen kişilerin temelli kapatılmaya ilişkin kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından itibaren beş yıl süreyle bir başka siyasi partinin kurucusu, yöneticisi, deneticisi ve üyesi olamayacaklarına karar verilmesi istemlerini içeren esas hakkındaki görüşümüz Anayasa Mahkemesi'ne sunulmuştur” açıklaması yaptı.    HDP’li kadınlar, HDP’nin kapatılmasına ve partiye yönelik yapılan ırkçı saldırılara ilişkin konuştu.     Tüm muhaliflere yönelik   HDP il ve ilçe merkezlerine yapılan saldırılara dair konuşan yerine kayyım atanan HDP Diyarbakır Ergani Belediye Eşbaşkanı Meryem Yıldız, “HDP’nin kapatılmak istenmesi kapatılacak olan bir siyasi partiyi aşan bir durumdur. Dolayısıyla HDP’nin kapatılması devletin artık faşizmin kurumsal biçimini almasıdır. Bunun için asıl sorun sadece HDP’nin kapatılması değildir. Türkiye cephesinden baktığımızda HDP’nin kapatılacak olması tüm muhalif partilerin sesinin kapatılması demek oluyor. Bu yüzden de iktidar şunu söylüyor, ‘Kim olursa olsun tekçi sisteme gelmeyen hangi muhalif kesim olursa olsun sesini kapatacağız’ noktasına gelmesidir. Dolayısıyla HDP’nin kapatılması artık sadece HDP’nin sorunu değildir. Diğer tüm bileşenlerin sorunudur” dedi.   ‘Kürtler iradesiz bırakılarak yok edilemez’   Meryem, iktidarın gündemi değiştirmek adına sürekli Kürtlere saldırdığının altını çizerek, Kürtlerin sesinin ve iradesinin kırılmaya çalışıldığını kaydetti. Meryem, “Bu şekilde Kürtlerin sesini ve iradesini kırma gibi yöntemler uygulanıyor. Bu yüzden bizde şunu söylüyoruz artık Kürtler bu oyunlara gelmiyor. HDP’nin kapatılması sonucunda HDP’liler tamamıyla gidip evde mi oturacak? Tabi ki öyle bir şey olmayacak. Eğer olacak olsaydı yıllar önce de bu tarz oyunlar denenmişti ve tutmamıştı. Bu saatten sonrada artık bunlar tutmaz. Çünkü Sadece Kürtler mevcut iktidardan rahatsız değil, toplumun bütün kesimleri iktidarın uyguladığı politikalardan rahatsız. Bu yüzden HDP’yi kapatmak ve Kürtleri iradesiz bırakmak Kürtlerin yok edileceği anlamına gelmesin. Tam tersi daha köklü bir gelecekten beslenerek var olmaya devam edecektir” sözlerine yer verdi.   ‘Mücadelemiz betonlara sıkışan bir mücadele değildir’   HDP’nin kapatılmasıyla sürdürdükleri mücadelenin son bulmayacağının altını çizen Meryem, HDP’nin toplumsallaşan bir parti olduğunu kaydetti. Meryem, “Bizim mücadelemiz alanlarda büyüyüp gelişerek gelen bir mücadeledir. Bizim mücadelemiz parti kurumlarında ve betonlara sıkışan bir mücadele değildir. Mücadele parti binaları ve tabelalarından ibaret değildir. Eğer öyle bir şey olmuş olsaydı, son dönemlerde 2016’lardan bu yana belediyelere atanan kayyımlarda mevcut oldu. Bunun için bir binanın kapatılması bizim mücadelemizi bittiği anlamına asla gelmiyor. Tam tersi mücadelenin doğduğu yere yönelme ve örgütlenme çalışmasını gerçekleştiriyor” şeklinde konuştu.   ‘HDP’nin fikriyatı halkların fikriyatıdır’   HDP Batman İl Eşbaşkanı Fatma Albay ise HDP’ye dönük yapılan saldırıların örgütlü bir saldırı olduğunu söyleyerek, “HDP’nin fikriyatı halkların fikriyatıdır. HDP’nin fikriyatı dünya üzerinde bulunan tüm toplumsal azınlıkların haklarını gün yüzüne çıkaran ve bu hakları tekrardan kullanıma açan fikriyatı üzerine kurulu bir partidir. Özellikle başta kadınlar için söylemek gerekirse yıllardır toplum tarafından haklarımızın elimizden alınmaya çalışılan kadınlarız. Şimdiki sistemin de bunun üzerine kurulu olduğunu biliyoruz. Bizler de HDP’li kadınlar olarak yıllardır bu sisteme karşı çalışmalar içerisinde yer alıyoruz” dedi.    Kürt sorununu çözmeyen iktidarların akıbetini hatırlatan Fatma,  “Sadece bu iktidar değil, binlerce iktidar geldi ama Kürt halkı ve kadınlar bu baskı ve saldırılar karşısında hiçbir zaman yılmadı. Hiçbir zaman da yılmayacaktır” şeklinde konuştu.    ‘Bir kapatılsa diğeri açılır’   HDP’ye açılan kapatma davasının özelde kadınlara yönelik açılan bir dava olduğunu belirten Fatma, “Ne olursa olsun ister HDP isterse DBP olsun hangi parti kapatılmaya çalışılsa hiçbirinin birbirinden farkı yoktur. Bir kapatılsa diğeri açılır. Fakat iktidarın HDP’yi kapatacağım diye bileceği bir yer değildir. Çünkü HDP halktır ve yaşamdır. Bunun için HDP sadece bir binada değil yaşam içerisinde mücadelesini sürdürmekte. Bu yüzden nerede olursa olsun bu politikalar ve sistemlere karşı mücadele edilecektir” vurgusunu yaptı.   ‘Kürdistan’ın dört parçasında direniş var’   Son olarak kapatma davaları ve saldırılara karşı halkın büyük bir direniş içerisinde olduğunu ifade eden Fatma, şöyle devam etti: “HDP davası konusunda biz ne dile getirdiysek bu birebir halkın söylediği fikirlerdir. Bunu köy ve şehirlerde yapmış olduğumuz çalışmalarımızda bunların hepsi görünmektedir. Biz nasıl ki ‘zaman özgürlük zamanı’ diyorsak, bu da gösteriyor ki halk ayaktadır. Halkın direnişleri sadece burada değil Kürdistan’ın dört parçasında vardır. Bizler iktidarın uygulamış olduğu politikalara karşı uyanığız. Yaşanılan bütün bu sorunlara karşı birlik içinde olup mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”