TJA ve HDP'li kadınlar: Türkiye siyaseti tecrit altında 2021-11-17 09:02:45     Derya Ren - Sema Çağlak   DİYARBAKIR - Tecridin bölge ülkelerini de etkilediğini ifade eden TJA ve HDP'li kadınlar, tecridi kırmanın örgütlenmeyle mümkün olduğunu belirterek, “Türkiye siyaseti tecrit altında, toplum izole edilmeye çalışılıyor” dedi.    İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 1999 yılından bu yana ağırlaştırılmış tecrit devam ediyor. Tecride dönük hak savunucuları başta olmak üzere birçok kesimden tepkiler yükseliyor.   Tecridin giderek derinleştiğini belirten Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi kadınlar, başta PKK Lideri Abdullah Öcalan olmak üzere siyasi tutsakların bir an önce serbest bırakılması gerektiğini belirtti.   ‘AKP-MHP ülkeyi kaosa sürükledi’    22 yıldır PKK Lideri Abdullah Öcalan şahsında tecridin tüm topluma uygulatıldığını söyleyen TJA aktivisti Elif Haran, son yıllarda bu durumun ağırlaştığını belirtti. Türkiye halkları üzerinde AKP-MHP iktidarının baskısının olduğunu vurgulayan Elif, “Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin her geçen gün arttığını görüyoruz. Toplumun bu kadar kaos ve kriz içerisinde olmasının temel nedeni Abdullah Öcalan ile bağlantının kesilmesidir. Müzakere sürecinde bir rahatlama dönemi söz konusuydu. Ancak AKP-MHP iktidarı süreci bozarak ülkeyi kaosa sürükledi” dedi.    ‘Diyalog süreci başlamalı’    Abdullah Öcalan’ın “Bana bir hafta verin, Ortadoğu’da yaşanan tüm sorunları çözebilirim” sözünü hatırlatan Elif, Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu’da yaşanan sorunları çözebilecek tek kişi olduğunu söyledi. Elif, tecridin son bulması gerektiğini dile getirirken, “Kaostan beslenen bir hükümetle karşı karşıyayız. AKP-MHP hükümetinin sonunun geldiğini görmekteyiz. İnsanlar şuan yoksullukla savaşıyor. Sayın Öcalan ile diyaloglar yapılsa tüm sorunlar çözülmüş olacak. Çünkü biz daha önce diyalog sürecini de gördük. Huzurun ve barışın olduğu süreçler Sayın Öcalan ile görüşmelerin olduğu süreçlerdi. Bizlerde kadınlar olarak diyalog sürecinin bir an önce başlatılması gerektiğini savunuyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘Özel savaş politikaları da tecridin bir parçası’    Tecridin yalnızca Kürt halkını değil, Türkiye halklarını da etkilediğini ve derinleşen tecritle beraber Türkiye halklarının çıkmaza sürüklendiğini kaydeden HDP Kayapınar Belediye Meclis üyesi Canan Güler, “Bu iktidar başta olduğu sürece biz her zaman tecrit ve kaos altında olacağız. Hükümet pandemiyi gerekçe göstererek, cezaevleri başta olmak üzere tüm halkı tecrit altında tutuyor. Şuan mevcut iktidar halkı açlıkla terbiye etmeye çalışıyor. Türkiye’de uygulanan tecrit bölge ülkelerini de etkilemekte. Şuan yürütülen özel savaş politikaları da bu tecridin bir parçası” şeklinde konuştu. Gençlerin zorla fuhşa ve uyuşturucuya sürüklendiğini sözlerine ekleyen Canan, kaos ve krizden kaynaklı gençlerin gelecek kaygısı taşıdığının altını çizdi.    Tecridi yıkmanın örgütlenmekten geçtiğini söyleyen Canan, bölgede ve Türkiye’de bulunan sivil toplum örgütleri başta olmak üzere, tüm demokratik kesimlerin halka öncülük etmesi gerektiğini belirtti. Tüm toplumun tecridin farkında olduğunu sözlerine ekleyen Canan, “Herkes biliyor ancak korkuyor. Bu korkuyu yıkmak da bizim elimizde” dedi.   ‘Türkiye siyaseti tecrit altında’   Tecridin kadınlar üzerindeki boyutuna değinen HDP Bağlar İlçe Eşbaşkanı Sümeyye Kırıcı, bölgede tecridin daha çok hissedildiğine işaret etti. Sümeyye, “Tecride karşı ses çıkarılmıyor. Yüzlerce gencimiz özel savaş politikaları sonucunda fuhuş ve uyuşturucuya sürüklenmekte. Türkiye siyaseti tecrit altında. En çok tecrit kadınlar üzerinde hissedilmekte. Bundan kaynaklı kadınlar baskı altında tutuluyor. Tecride karşı birlik olunmalı. Başta Kürt halkı olmak üzere tüm halklar ayağa kalkmalıdır” diye ifade etti.   ‘Toplum izole edilmeye çalışılıyor’    Yerine kayyım atanan Yenişehir Belediye Eşbaşkanı Belgin Diken, sistemin kadın üzerinden tecridi derinleştirmeye çalıştığını vurgulayarak, “Halkımızın tecride karşı direnmesi gerekiyor. Baskılar ile toplum izole edilmeye çalışılıyor. Bizler başta kadınlar olarak her zaman tecrit ile mücadeleye devam edeceğiz. Bizler baskıları sindirmeyeceğiz. Sistemin yarattığı bir politika var. Halkımızla beraber bu kirli politikaları yıkmaya çalışacağız” sözlerine yer verdi.