Barış Anneleri: Önderlik kırmızı çizgimizdir 2021-11-15 10:32:37     İSTANBUL - Barış Anneleri, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün kırmızı çizgileri olduğunu söyleyerek, “Önderlik olmadan barış ortamı gerçekleşmez” dedi.   PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük uygulanan ağırlaştırılmış tecride tepkiler ve eylemler her geçen gün yayılıyor. PKK Lideri ile son temas 25 Mart’ta sağlanırken, aylardır kendisinden haber alınamaması da kamuoyundaki endişeleri artırıyor. Her fırsatta Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü isteyen Barış Anneleri, bu isteklerini bir kez daha yineledi.   İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi Perihan Akbulut, Aklime Keskin ve Behiye Duman, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösterdi.    ‘Barışın anahtarı Öcalan’da’   PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’de ki bütün halklara bir şans olduğunu söyleyen Perihan Akbulut, tecridin Türkiye halklarına bir faydasının olmadığını ve tecrit politikasının içinde uluslararası güçlerin ellerinin olduğu yorumunu yaptı. Perihan, “Birlik ortamının oluşmasını istemiyorlar. Öcalan’la görüşmedikleri takdirde Türkiye büyük zararlar görüyor. Ellerini vicdanlarına koysunlar bu davaya sahip çıksınlar. Bizler artık savaş ortamının olmasını istemiyoruz. Barışın anahtarını istiyorlarsa Öcalan’a gitsinler. Sadece kendi çocuklarımız için istemiyoruz. Asker, gerilla, Kürt her kim olursa olsun artık ölümlerin olmasını istemiyoruz. Bazıları çıkar ve menfaatleri için savaştan faydalanıyor” şeklinde konuştu.   ‘Kadın katliamları sistemin ve tecridin kirliliği’   Yaşanan kadın katliamlarının sistemin ve tecridin kirliliği olduğunu, tecridin her yerde kendini gösterdiğini ve bu uygulamaların Türkiye’ye her koşulda olumsuz yansıdığını söyleyen Perihan, “Abdullah Öcalan ile görüş sağlandığı takdirde barış ortamı sağlanır. Barış Türkiye’ye, Kürtlere Ortadoğu’ya, bütün insanlara lazım. Herkesin ellerini vicdanlarına koyup bu tecridin olmaması gerektiğini söylemesi lazım” dedi.   ‘Öcalan’sız hiçbir şeyi kabul etmiyoruz’   Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağır tecrit koşulları üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen değişen bir durumun olmadığını vurgulayan Perihan, devamında “Önderlik, ‘benim ile görüş sağlandığı takdirde dünyanın uyguladığı komployu boşa çıkartırım’ dedi.  Önderlik bütün dünyaya lazım. Herkes bilsin ki Önderlik kırmızı çizgimizdir. Öcalan’sız hiçbir şey kabul etmiyoruz. Bizler siyasetçi değil Barış Anneleriyiz. Bizim ciğerimiz yandı başka kimsenin yanmasın. Ülkeyi yönetenler cesaretli ve yürekli bir karar verip Öcalan ile görüş sağlasınlar” şeklinde konuştu.   ‘Önderlikten kopuş sağlanmak isteniyor’   Perihan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Federe Kürdistan Bölgesi’nde uyguladığı kimyasal silah kullanımına da değinerek, savaşın da bir ahlakının olması gerektiğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin insanlığa sığmayan politikalar karşısında hesap vermesi gerektiğini söyleyen Perihan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyanın her yerinde kimyasal silah kullanımı yasaktır. Bu savaş ahlak dışıdır. Çok hızlı bir şekilde bir heyetin Öcalan ile görüş sağlaması gerekiyor. Yüzyıllardır bu topraklarda beraber yaşıyoruz.  Barış ortamı sağlandığı takdirde huzur ortamı sağlanır. Özel savaş politikaları ile Önderlikten kopuş sağlanmak isteniyor. Herkes bilsin ki biz Önderlikten kopmayız. Biz çok ağır bedeller ödedik. Çocuklarımızı, köylerimizi kaybettik artık barış vakti geldi. Önderlik olmadan barış gerçekleşmez. Barışın anahtarı Önderlikte.”   ‘Bir dakika bile geçirmeden barış ortamı sağlansın’    Yıllardır süren savaş politikalarıyla her fırsatta “Kürtleri bitirdim” söylemlerinin ön plana çıkarıldığını ifade eden Aklime Keskin de Kürt halkının bitmediğini ve bitmeyeceğini dile getirdi. Aklime, şöyle konuştu: “Kimsenin savaş ile bir şeyler elde ettiğini görmedim. Yeter artık savaş istemiyoruz. Önderlik çok değerli ve bilgili bir insan. Dışarda olduğu takdirde barış ortamı oluşmuştu. Yıllar önce Önderliğin söyledikleri bugün gerçekleşiyor. Bütün dünya da ne kadar değerli olduğunun farkında. Bizler anneyiz, ciğerimiz yandı başka kimsenin ciğeri yanmasın. Çocuklarımıza karşı kimyasal silah kullanıyorlar. Bir dakika bile geçirmeden barış ortamının sağlanması gerekiyor. Buradaki savaş yetmezmiş gibi Suriye’de de savaş politikası yürütüyor. Hem burada ki hem de Suriye’deki savaş son bulsun.”     ‘Önderlik Kürtlerin sesini dünyaya duyurdu’   Tecridin, baskının yıllardır Kürt halkının üzerinde uygulandığını ve bunu Kürt halkına bir gözdağı olduğu değerlendirmesinde bulunan Behiye Duman ise “Babam devlet tarafından katledildi. Amcalarıma da sürekli işkence uygulanıyordu. Yapılan bu zulüm ve baskılar Önderliğin mücadeleyi başlatması ile farklı bir boyut kazandı. Eskiden Kürt halkı gördüğü zülüm ve baskıyı kimseye anlatamazken şimdi ise seslerini dünyaya duyurmuş durumdalar. Bu Önderliğin sayesinde gerçekleşti. Bundan dolayı Kürdistan üzerindeki tecridi Önderlik üzerinde yoğunlaştırdılar” dedi.   ‘Dünya Kürt halkına karşı çok nankör’   Kürt halkının herhangi bir kazanım elde etmesine tahammül edilmediğini mücadele ile alınmış haklarının da ellerinden alınmak istendiğini belirten Behiye, “Rojava’daki sistemi, zihniyeti, insanlığı, bütün dinlere ve dillere saygınlığı tüm dünya tarafından kabul edilip benimsemesine rağmen Türkiye bunu kabul etmiyor. Ve sistemi yıkmak için uğraşıyor. Dünya da bu savaşa sesiz kalıyor. Dünya Kürt halkına ve Kürdistan’a karşı nankör. Kürdistan halkı bir oldu mu kimse onlar ile baş edemez” ifadelerini kullandı.